Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  25 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 25 / 84 Next Page
Page Background

Sigara dumanına maruz

kalan bebekler henüz

akciğerleri gelişmemiş

olduğu için erişkinlere

göre daha çok

etkileniyorlar, bu da

gebelik ve sonrasında

bebeğin sağlık problemi

yaşamasına neden oluyor.

kullanımı yumurta ve sperm

kalitesinin düşmesi nedeniyle

tedavinin daha uzun sürede ya

da olumsuz sonuçlanmasına yol

açabiliyor. Zahmetli ve masraflı bir

tedavi olması nedeniyle çiftlerin

tedaviden önce sigara kullanımını

sonlandırmaları gerekiyor. Kalp ve

Damar Cerrahisi alanında

Prof. Dr. Öner Dikensoy, tüp

bebek tedavisi gören çiftlerde eğer

erkek sigara içiyorsa tüp bebek

tedavisinin başarı ihtimalinin

yaklaşık 2-3 kat azalmakta

olduğunu aktarıyor.

Prof. Dr. Dikensoy, benzeri

durumun anne adayının sigara

içmesi durumunda da görüldüğünü

ve 1 yıl boyunca günde sadece 1

sigara içen kadınlarda tüp bebek

tedavisinin başarı oranını % 28

azaltmakta olduğunu belirtiyor.

Bu oran tüp bebek tedavisinin

20 yaşındaki bir kadın ile 30

yaşındaki bir kadın arasındaki

başarı ihtimalleri arasındaki farka

eşit. Diğer bir deyişle sigara içen

kadınlar tüp bebek tedavisinin

başarısızlık ölçütlerinden biri olan

yaş faktörü açısından yaklaşık 10 yaş

dezavantajlı oluyor.

PASİF İÇİCİLİĞİNTÜP BEBEK

TEDAVİSİNEOLUMSUZ

ETKİLERİ

Tüp bebek tedavisinde sadece

sigaradan uzak durmak zararlarını

engellemeye ne yazık ki yetmiyor.

Gebelikte olduğu gibi tedavi

sırasında kesinlikle sigara

dumanından uzak durmak

gerekiyor. Prof. Dr. Nilgün Turhan,

bu konuda tüp bebek tedavisi gören

anne ve baba adaylarını uyarıyor:

“Aktif ve pasif sigara içiciliği kısırlık

ve tüp bebek tedavilerinde kaliteli

yumurta gelişimini bozar, yumurta

ve spermlerin genetik yapısında

hasarlar meydana getirir, döllenmeyi

güçleştirir, döllenen yumurtanın

yerleşme potansiyelini azaltır,

embriyoların tüplere yerleşme

eğilimini azaltıp dış gebelik riskini

artırarak gebelik oranını %50

oranında azaltır.”

Unutulmamalıdır ki sigara

dumanına maruz kalmak sigara

içmek kadar tehlikelidir. Anne ve

baba adayları sigara ve dumanından

uzak durarak bebek ölümleriyle

sonuçlanan ciddi sağlık sorunlarının

önüne geçmelidir. Tüp bebek

tedavisi gören çiftlerin tedaviden

olumlu sonuç alabilmeleri için tütün

kullanımına azami oranda dikkat

etmeleri ve doktorun uyarılarını

dikkate almaları gerekir.

veya ölümüne, erken su kesesi

açılmasına, erken doğum ağrıları

ve erken doğuma, ölümcül

olabilecek kanamalara, tansiyon

yükselmesine, düşük doğum

ağırlığına, doğumsal kusurların

artmasına, bebeklik ve çocukluk

döneminde kan basıncının

yükselmesine, çocuklarda

davranışsal, psikiyatrik ve bilişsel

yan etkilere, zekâ geriliğine,

çocukluk kanserlerine, solunum

hastalıkları nedeniyle ölümlere,

astım, zatürre ve diğer solunum

yolu hastalıklarına, orta kulak

iltihabı gibi çok sayıda olumsuz

durumlara yol açabileceğini

aktarıyor. Bu nedenle anne

adaylarının bebeklerinin

sağlığı için sigara ve sigara

dumanından kesinlikle uzak

durmaları gerektiğinin altını

çiziyor. Bebeklerin ilk yıllarında

sağlık problemi yaşamamalarına

rağmen açıklanamayan

nedenlerle ölmelerine neden olan

ani bebek ölümü sendromu da

sigara içilen gebeliklerde daha sık

görülüyor.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE

EN BÜYÜKDÜŞMAN:

SİGARA

Bebek sahibi olmak isteyen

çiftler tüp bebek tedavisi

sayesinde sağlıklı bebeklere

kavuşuyor. Çiftler yumurtaların

uyarılması, sperm hücrelerinin

elde edilmesi, laboratuvar

ortamında döllenmesi ve

embriyo gelişiminin takibi gibi

uzun bir tedavi protokolünden

geçiyor. Oldukça zahmetli bir

sürecin üstesinden gelmeye

çalışan anne ve baba adaylarının

tedaviyi olumsuz etkileyecek

her türlü zararlı alışkanlıktan

uzak durmaları gerekiyor.

İçinde 4 binden fazla zararlı

madde bulunan sigara, bu

zararlı alışkanlıklar arasında

1. sırada yer alıyor. Burada en

önemli nokta tedavi sırasında

sadece anne adayının değil

baba adayının da sigaradan

uzak durması. Çünkü tütün

KASIM 2017 25

Prof. Dr.

Öner Dikensoy