

gören, güzel işler yapmaya çalışan,
kendiyle barışık biri hemde
bulunduğu sistemde yerini bilen,
Allah’la sıcak bir muhabbet içinde
olan ve elinden geldiğince iyi bir kul
olmaya çalışan biri olur.”
“EBEVEYNOLARAK
MÜKEMMELDEĞİLİZ
VEÇOCUKLARIMIZDA
OLAMAYACAK”
Günümüzde çocuk yetiştirirken
yapılan en büyük yanlışlıklardan
biri de birçok ebeveynin çocuk için
hazırladığı kusursuz ortam olsa
gerek. Atalar’a çocuğun yetişme
ve gelişim sürecinin dört dörtlük
olması iyi bir birey olabilmesi
için yeterli olur mu sorusunu
yönelttiğimizde çok net bir cevap
alıyoruz kendisinden: “Hayır!
Hatta tam tersi çocuğun yetişme
ve gelişim sürecinin, dört dörtlük
olmaması, iyi bir birey olmasına
katkı sağlar. Çünkü insan eksiktir,
hata yapma, yaptıklarından ders
alma ve sonrasında da bu hataların
yerine daha doğru olanları
yapmak için çaba gösterme fıtratı
üzerine yaratılmıştır. Bu eksiklik
kendini kimi zaman bedensel,
kimi zaman zihinsel, kimi zaman
da ruhsal olarak kendini gösterir.
Dolayısıyla mükemmel veya dört
dörtlük varlıklar değiliz. Ebeveyn
olarak da değiliz ve çocuklarımız
da olamayacak. Bizler bunu
kabul etmek ve çocuklarımız
için yeterince iyi bir ebeveyn
olmaya çaba göstermekle
yükümlüyüz. Üstelik
bu çabamız, çocuklarımız için
oldukça değerli bir hayat dersi olur.
Çocuk böylece, başkalarından
önce kendine ve hatalarına karşı
daha merhametli olmayı, hayatta
karşılaşacağı eksikliklerle baş
edebilmeyi ve bu eksikliklerin
sürekli devam etmeyeceğini, bir
kapı kapanıyorsa diğer kapının
da açılacağını, hayata yeniden
güçlü bir şekilde başlanabileceğini
öğrenir.”
Zeynep Temizer Atalar’ın
anlattıklarından bir çocuğun iyi bir
birey olabilmesi için ihtiyacı olan
en temel şeyin, onu koşulsuz seven,
eksikleriyle kabul eden, her zaman
değil, ihtiyacı olduğunda yanında
olan, zaman zaman düşse de
tamamen yıkılmayan ebeveynlere
sahip olması gerektiğini anlıyoruz.
MANEVİYATI YÜKSEK
BİREYLERYETİŞTİRMEK
MÜMKÜNMÜ?
Günümüzde ailelerin çocuklarının
maneviyatı yüksek bireyler olarak
yetiştirmelerininmümkün olup
olmadığı konusunda ise Atalar:
“Konuya ‘çocuğumanevi olarak
yetiştirmek’ kavramından başlamak
gerekir. Bu kavramın tanımı, bazı
ailelerce, sadece çocuğun güçlü bir
dini alt yapıya sahip olması, Kuran-ı
Kerim’i en iyi ve en kısa sürede
okuyabilmesi ve beş vakit namaz
kılması şeklinde algılanabiliyor.
Müslüman kimliğe sahip bir nesil
yetiştirilmek istendiğinde bu
meziyetlerin varlığının kıymeti
şüphesiz tartışılmaz fakat çoğu
zaman atladığımız konu, bir
çocuğun böyle bir kimliğe sahip
olabilmesi için bazı süreçlerden
geçmesi gerektiği. Türkiye’deki
eğitim sisteminin temellerini aldığı
önemli isimlerden biri olan Jean
Piaget, çocuktaki gelişim süreçlerini
0-2 yaş Duyusal Motor Dönem,
2-7 yaş İşlemÖncesi Dönem, 7-11
yaş Somut İşlemler Dönemi, 11 yaş
ve üzerini Soyut İşlemler Dönemi
olarak tanımlar. Yani özellikle okul
öncesi dönemde ailenin önceliği
dini eğitim olduğunda, Allah, din,
cennet, cehennem, günah, sevap
gibi soyut kavramların oldukça
ağırlıklı olarak verildiğinde bu, bir
çocuk için oldukça kafa karıştırıcı
olabiliyor. Çünkü bu dönemde
çocuk, soyut düşünebilme
kapasitesine sahip olmuyor.
“Çocuğun
yetişme ve gelişim
sürecinin, dört dörtlük
olmaması, iyi bir birey olmasına
katkı sağlar. Çünkü insan, eksiktir,
hata yapma, yaptıklarından ders alma
ve sonrasında da bu hataların yerine
daha doğru olanları yapmak için çaba
gösterme fıtratı üzerine yaratılmıştır.
Bu eksiklik kendini kimi zaman
bedensel, kimi zaman zihinsel,
kimi zaman da ruhsal olarak
gösterir.”
“Şehirleşme
süreciyle birlikte
kültürel aktarım belli oranda
yara almıştır. Bu süreçten din eğitimi
de nasibini almıştır diyebiliriz. İnsanoğlu
dini ve manevi alandan güncel hayatına dair
meselelerde cevaplar alabildiği takdirde bu
eğiliminin desteklendiğini düşünür ve bunu
gelecek nesillere aktarır. Şehirleşme sürecinde bu
zemin kaybolmuştur. Nesiller arasındaki
farklılıklar artmıştır. Bir önceki neslin dini bilgi
şeması yeni nesil uymamaktadır. Onların bir
yönüyle ilgi alanına girmemektedir. Ayrıca
bir sonraki nesil ebeveynin bir önceki
nesille olan ilişkisine şahit
olamamaktadır. “
UZ. PEDAGOG
ZEYNEP TEMİZER
ATALAR
DOÇ. DR.
ALİ AYTEN
KASIM 2017 27