Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  7 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 7 / 84 Next Page
Page Background

Ç

ocukların, insan grupları içerisinde en çok kendi yaşıtları

ile ilgilendikleri görülür. Yolda, çarşıda, pazarda kendisi gibi

birini görünce tepkileri ve ilgileri farklılaşır. Bu tavır aslında ken-

dini konumlandırma çabasıdır. Bu durum, hayatı ve çevresinde

olup bitenleri algılama ve anlamlandırma, daha çok ortak payda

aramayla alakalıdır. Çevrede olup bitenleri anlamlandırma husu-

sunda kendini benzerleriyle kıyas etme çabası, hayatın belli bir

döneminde kendini daha baskın bir şekilde hissettirir. Bu dö-

nem, ergenlik olarak adlandırdığımız ve çocuğun aile gibi dar bir

çerçevenin dışına çıkmasının ilk günlerinden başlar.

Aile ortamından yeni çıkmaya başlayan çocuğun “kötü” ile ya

da “farklı” olanla, hatta alternatiflerle tanışması da bu dönemin

başlangıcına denk gelir. Dışarıya karşı korunaklı bir ortamdan

çıkan genç birey ailenin kendi inanç, ahlak, örf ve terbiyesiyle

şekillenen belirli bir kalıbın dışıyla, yani farklı algı, bilgi ve kül-

türlerden gelen akranlarıyla tanışmış olur. Bu yeni karşılaşılan

durum, beraberinde aile ve okul tarafından bireye verilen eğitim

ve telkinlerin süzgeçten geçirildiği ayrı bir değerlendirme ölçü-

sü, yani filtre çıkarır. Bu yüzden çocuğun aile ve okuldan ayrı bir

varlıkolmayabaşladığı budönemdebağımlılıkla tanışma ihtimali

ortaya çıkar.

Bağımlılığın birçok sebebi olduğu malum. Psikolojik, fizyolojik,

kültürel ve çevresel birçok faktörün devreye girdiği bu sahada,

çocuk ve gençlerde bağımlılığın yaygınlaşmasının en önemli

sebepleri arasında kendini ispat etme, var olduğunu gösterme,

güç sahibi olma, dışlanmaktan korkma, merak ve özenti yer

almaktadır. Ve tüm bu duygu durumları da akranlarıyla birlikte

iken kendini göstermeye başlar. Akranları arasında özgür olma

ve bağımsızlık arayışı içerisinde olan ve buna ihtiyaç hisseden

genç, “Hayır” deme yetisini kullanamaz noktaya gelip, bağım-

lılık yapıcı maddelerin kapısını da aralamış olur. Kendisine özgür

olma telkini veren ise, akrangrubunu da türlüyöntemve taktik-

lerle kendine çeken bağımlılık endüstrisidir. Tabii, bu endüstrinin

içerisinde bağımlılık yapıcı maddeleri üretenden bunu pazar-

layana, sigarayı, alkolü ve uyuşturucu maddeyi gence albenili

göstermeye çalışan medyadan sokak aralarındaki torbacıya

kadar uzayıp giden zehir tacirleri zinciri var… Tüm bu baskıla-

rın altında, parlak gösterilen ve pazarlanan bu dünya içerisinde,

gencin bunlara “evet” demek suretiyle akranların takdirini al-

ması da, iyi insan olma yoluna önemli bir set koymaktadır. Bire-

yin takdir ve tebrik göreceği “akran gayreti” olarak ifade edi-

lebilecek bu durum bireye iki fayda(?) sağlamaktadır. Birincisi,

aile ve okul gibi otoritelerin onaylamadığı durum ve eğilimleri

beğenen, takdir eden bir merci bulmak. İkincisi ise, kötü kabul

edilen şeyleri yapan akranların da kötülüğü yapıyor olmalarının

verdiği psikolojik güven. Bunun sonucunda aile ve okulun gide-

rek artacak tenkit ve baskılarının yalnızlaştırdığı çocuk/genç,

akran grupları içerisinde daha güçsüz kalacaktır. Gruba dâhil

olmak ve grup aidiyeti içinde varlığını kabul ettirmek için grubun

ilgi ve eğilimlerine uygun şekilde davranmak, grubun istediği ve

beklediği fedakârlıkları ve teşebbüsleri yapmak zorunda kala-

cak gencin nerede duracağını tahmin etmek artık zordur.

Öte yandan, gençlerimiz içinde iyi aile terbiyesi almış, eğitimi ve

gelişimi sağlıklı olan, şahsiyet ve karakter sahibi olanlar azımsa-

namayacak kadar çoktur. Burada yapılması gerekenve Yeşilay’ın

çizdiği vizyonun önemli bir ayağını teşkil eden şey; gençleri bu

yönde teşvik etmektir. Gençlik, duygu ve düşünce olarak saf

ve temiz olunan zamanların en önemli bölümünü teşkil eder.

Çünkü genç insanlarda adalet talebi, kendini doğru ve iyi idealler

uğrunda feda etme duygusu yoğundur. Bu yüzden gençlerimi-

zi eğiterek ve gönüllü hale getirerek, akranlarının bağımlılığına

karşı mücadele etme ve onlara iyi rol-model olma konusunda

yönlendirme imkânı önümüzde durmaktadır. Kendilerine ailesi-

nin ve okulunun verdiği eğitimlerle yol çizen gençler, zihnen ve

bedenen sağlıklı, hayata ve geleceğe güvenle bakan akranlarını

çok daha kolay kabullenecek ve kötülüğün ve bağımlılığın aracı

olan akran gruplarını etkileyerek, bu sayede sağlıklı, eğitimli ve

geleceğe güvenle bakan nesillerin yetişmesinde önayak ola-

caklardır. Bunun yanında bu yola girmiş, kendini sosyal fayda ve

insan merkezli düşünmeye adamış bir neslin yetişmesi gelece-

ğimiz vemilletimizin yarınları için de güçlü bir teminat olacaktır.

Her çocuğun temiz bir fıtrat üzerine doğduğunu ve aldığı terbi-

yeninyönünegöre iyi/kötü, doğru/yanlış arasında şekillendiğini

bildiren Peygamber mesajı da, aslında, her konuda olduğu gibi,

bağımlılık tuzağına düşme tehlikesi karşısında da aile, okul ve

akranlardan alınan telkin ve terbiyenin önemine bir işaret sayıl-

malıdır. Çocuk, ergen ve gençlerimizin başlangıçtaki saf, temiz,

duru hallerini koruyarak, her türlü kötü alışkanlık ve bağımlılık-

tan uzak kaldığı; akranlarıyla beraber her zaman iyiye, doğruya

ve güzele doğru yol aldığı tertemiz bir dünya dileğiyle.

B A Ş Y A Z I

Prof. Dr. M. İhsan Karaman

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı

Akran Eğitimi

Bağımlılığı Önlemede Etkili Yöntem:

yesilay.org.tr

7

YEŞiLAY

NİSAN 2015