Yeşilay Dergisi-Temmuz-2013-954.Sayı-Bağımlılıklarla Mücadelede Çocuk Becerilerinin Geliştirilmesi - page 35

Zafer Ercan’ın bir derdi var; “bu ülkenin
çocukları bağımlı olmasın!”. Yaşadıklarım
bana şunu gösterdi, derdinizle dertlenirseniz,
açılacak kapı çoktur, tek yapacağınız bu lütuf-
lar karşısında cüz-i iradenizle başınızı usulca
o kapıdan içeriye uzatmaktır. Bu fakir yaptıysa
ancak kafasını içeriye uzatmıştır, gerisi bana
ait bir mesele değildir…
Her şeyden önce bireyi öncelediğinizi gösteren “İn-
sana Sonsuz, Bağımlılığa Sıfır Tolerans!” sloganı-
nız nasıl ortaya çıktı ve bu alandaki çalışmalarını-
zın neticeleri nasıl?
Tabii ki bu sloganım öyle bir günde ortaya çık-
madı. Bu alanda projeler ürettikçe, çalıştık-
ça, yazdıkça ve bunların hepsinden önemlisi
madde bağımlılarını ve onların etrafında çoğu
zaman çaresizce çırpınan yakınlarının hayat-
larına şahit oldukça belki de farkında olma-
dan dilim bu cümleyi söylemeye başladı. Ba-
ğımlılıklarla mücadeleye bir polis olarak baş-
ladım. Dolayısıyla uyuşturucu kullanıcıları
yani madde bağımlıları benim için birer suç-
ludurlar. Ancak tecrübelerim arttıkça, uyuştu-
rucuyu satanların dışında, kullanıcı boyutun-
da kalanların, bir beyin hastalığı olan bağımlı-
lığa yakalanmış hastalar olduğunu öğrendim.
Bu öğreti bana akademik çalışmalarımdan zi-
yade sokakların mıh gibi aklıma kazıdığı bir
gerçektir. İşte bu gerçekle karşılaşan Zafer Er-
can; “İnsana Sonsuz, Bağımlılığa Sıfır Tole-
rans!” demeye başladı. Yani meselemiz madde
kullanan insan değil, kullandıkları, bağımlısı
oldukları maddelerdir ve bu maddeleri de mü-
cadele ederken, yasal-yasadışı, uyuşturucu-
uyarıcı, hap-toz diye ayrımını yapmıyoruz.
Bağımlılık bir bütündür, ayrım yapılarak yapı-
lan mücadele eksik kalır.
Yıllardır zararlı alışkanlıklar üzerine çalışmalar yü-
rütüyor, konferanslar/seminerler veriyor ve yazılar
yayımlıyorsunuz. Şöyle genel bir soru sormak is-
tiyorum; sizin için bağımlılık nedir? Nasıl ve hangi
durumlarda bireyler zararlı alışkanlıklara yönelir ve
bu durumda ebeveynlere veya topluma düşen gö-
revler nelerdir?
Bağımlılık; kişinin kullandığı madde karşılı-
ğında aklını kiraya vermesidir! Kiraya verilen
akıl, o kişinin özgür iradesinin söylediklerini
değil, kiracısının söylediklerini yerine getirir.
Bir de maddenin insan üzerindeki etkisini an-
latmak için; “kullanırsan kullanılırsın!” derim.
Bu sloganımla da, madde etkisine giren biri-
nin muhakkak suretle, maddenin parasından
menfaat temin edenlere hizmet etmesini an-
latmaya çalışırım. Madde bağımlılığının insa-
na musallat olması kişinin birey olabilmesiy-
le engellenebilir. Yalnız birey olma konusun-
da ilerleme kaydetmiş tüm insanlar kendisini
maddeden korur demek de mümkün değildir.
Madde kullanmak bir karar meselesidir. Hiçbir
kullanıcı zorla bu işin içerisine girmez.
Mesele yaklaşmamaktır!
Madde kullanma planı olmayan hatta tam
tersi pozisyon sahibi bir genç davet edildi-
ği bir doğum günü partisinde birden elinde bir
uyuşturucuyu bulup, hayatının ilk denemesini
gerçekleştirebilir. Bu nedenle mesele çoğu za-
man “yaklaşmamaktır!”. Çünkü yaradılış gere-
ği, merak eden, araştıran ve de başkaları tara-
fından sahte cazibeleri anlatılarak, bir anlam-
da anlık hipnoz edilen her insan maddeyi de-
neme ihtimali olan insandır.
Ebeveynler çocukları ile olan iletişimlerini
her yaşta sağlıklı sürdürmelidir. Ebeveyn-evlat
iletişiminde en önemli mesele, her yaş deği-
şimlerinde, mevcut iletişimin de revize edil-
mesi gerektiğidir. Ergenlik döneminde, çocuk
iletişimi biter, gençlik döneminde de ergen-
lik iletişimi biter. Her an gelişen ve değişen ço-
cuklarımızın bebekken ağlayarak haber ver-
dikleri sorunlarının, artık ıngalayarak olmaya-
cağını idrak etmemiz gerekir. Çocuklarımızın
her an nerede olduğunu bilmek, kimlerle arka-
daşlık ettiğini bilmek çaba sarf etmeden, sade-
ce çocuğumuza sorduğumuz sorularla ceva-
bını bulacağımız gerçekler değildir. Tabii bunu
ifade ederken de bir ajan gibi çocuklarınızı ta-
kip etmenizi tavsiye etmiyorum. Sevgimiz, ço-
cuklarımıza emek vermemizin alt yapısıdır.
Üst yapısı da ilgilenmek ve bilgimizi artırarak
aranın açılmamasını sağlamaktır.
Bağımlıklar konusunda aynı zamanda bir emni-
yet görevlisi kimliğinizle sormak isterim. Türkiye’de
bağımlıların suça karışma oranları hakkında neler
söyleyebilirsiniz? Genel bir açıklama yapar mısınız?
Uyuşturucu suçunu işleyenlerin geçmiş
suç kayıtlarına baktığımız zaman birçoğu-
nun başka suçları da işlediklerini görüyoruz.
Uyuşturucu kullanabilmenin birinci kuralı
uyuşturucuya verilecek paranın sahibi olmak-
tır. Bu para, üretmeyen, olsa da işini kaybetmiş
bir uyuşturucu bağımlısında olmayanın adı-
1...,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34 36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,...68
Powered by FlippingBook