Yeşilay Dergisi-Nisan-2013-Yeme-İçme Bağımlılığı - page 6

Dergimizin bu sayısında, biraz keyfinizi kaçıracak gerçekleri
paylaşmak istedim sizlerle…
İnsanı insanlıktan çıkaran şeylerden biri de, aşırı yemek-
içmek ve tabiî ki tüketmek. Tüketiyoruz; öylesine tüketiyo-
ruz ki bütün insanlık geceli gündüzlü sürekli çılgınca üretmek
zorunda kalıyoruz. Tabiî ki daha çok tüketmek, daha konfor-
lu yaşamak ve daha çok haz almak adına. Kapitalizm, serbest
piyasa, makineleşme, teknolojik devrimler… Hepsi bizim bit-
mez tükenmez iştahımızı doyurmak için çabalıyor veya biz
öyle zannediyoruz, ettiriliyoruz. Bu yüzden insanlığı, insanlık
tarihini de bu gözle okuyor ve tasnif ediyoruz. Bizden önceki-
leri ve daha uzağa gitmeden geçmişimizi, dünümüzü beğen-
miyoruz. Daha çok nasıl üretiriz, daha rahat nasıl yaşarız ça-
basının peşindeyiz ve bu çabamız bizi öyle noktalara götürü-
yor ki, ne olup bitenlere dönüp bakabiliyoruz, ne de bize zara-
rı dokunmayan şeyleri ciddiye alıyoruz… Kitle iletişim araçla-
rı bizi kolayca bilgiye, habere ulaştırırken biz giderek duyarsız
ve umarsız oluyoruz beyazcamın karşısında…
Evet, dünyamızda olup biten şeylerden ne kadar mesul
olduğumuzu, hatta ne kadar masum olduğumuzu düşün-
meden! Giydiğimiz bir elbisenin, sahip olduğumuz araba-
nın, tükettiğimiz parfümün, kullandığımız bilgisayarın, te-
lefonun dünyamıza, insanlığa, insanlığımıza neye mal oldu-
ğu üzerinde kafa yormadan! Hayatımızı kolaylaştırdıkla-
rını söylüyorlar; her şeyi ayağımıza getirdiklerini, her şe-
yin bize hizmet ettiğini, konforun her çeşidini satın alabi-
leceğimizi… Bize her şeyi bizim için yapacaklarını ve te-
min edeceklerini söyleyerek oturmaya, hareketsizleş-
meye ve tepkisizleşmeye alıştırıyorlar. Makinelere bağ-
lanmış gibi bir yerinden bağlı olduğumuz ağın başın-
da bizim için ne yapacaklarını bekliyoruz. Bunun için
bizi esir aldıklarını, köleleştirdiklerini düşünmeden
peşlerinden koşuyor ve bunlar için gönüllü köle-
ler oluyoruz. Bunu kendimizle de sınırlı tutma-
yıp çevremize yayıyoruz. Mesela çocukları-
mız… İstedikleri her şeyi elde ederlerken ne-
lerden mahrum kalıyorlar acaba? Bizim on-
lar için harcadığımız çaba aynı zamanda on-
ları hayatın kucağında çaresiz bırakmak anla-
mına gelmiyor mu?
Evet, Türkiye gelişiyor, değişiyor, üretiyor
ve bunun yanında, belki daha çok, çılgınca tüke-
tiyor… Düne kadar birçoğu fit diye tabir edilen vücut
ölçülerine sahip birçok insanımız yerine, bugün sabahları
işe güce gider gibi her gün ciddiyetle koşmak, spor yapmak
zorunda kalan amcalar, teyzeler, ev hanımları ve gençler…
Her şeye her an sahip olmak arzusu… Soframızdan bazı
şeyler hiç eksik olmuyor, her türlü meyve tezgâhta, pa-
zarda… Ekmeğin envai çeşidini üretiyoruz, her gün mil-
BAŞYAZI
Tükettikçe tükeneceğiz!
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...76
Powered by FlippingBook