Yeşilay Dergisi-Aralık-947.Sayı-Yıkıcı Bir Afet:Alkolizm - page 64

Tarihin büyük kırılma noktalarından biri de pa-
ranın bulunmasıdır bence. Paranın bulunmasıyla
birlikte tarih sahnesinde kendine önemli bir yer
edinmesi, hatta birçok olayın gizli öznesi olma-
sı da bu kanaatimin gerekçesi. Bazen değerli bir
maden şeklinde, bazen beş para etmez bir kâğıt
veya demir parçası şeklinde görünmüşlüğü vardır;
her ne şekilde görünmüş olursa olsun niteliğinden
ve kendisine verilen değerden hiçbir şey kaybet-
meden –hatta belki de artırarak- günümüze kadar
ulaşmıştır. Artık para için modern çağın turnusol
kâğıdı desek yanılmış olmayız sanıyorum ve bu
düşüncemi parayla biraz olsun muhatap olan her-
kes paylaşacaktır kanısındayım.
Bu parasal girişin sonucu “Artık ben de parayı
buldum ve sizlere veda ediyorum!” şeklinde
bitmeyecek korkmayın, bir süre daha tiyatro
tanıtımlarıyla karşınızda olacağım. Bu girişin
sebebi bundan yetmiş iki sene önce Necip Fazıl
Kısakürek tarafından kaleme alınan ve yazıldığı
sene Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenen
“Para” oyunu için. Oyunun yeniden sahneye
çıkması da Şehir Tiyatroları tarafından geçen
sezonun sonunda Engin Gürmen yönetmenli-
ğinde “Harbiye Muhsin Ertuğrul” sahnesinde
gerçekleşmiş.Bir banka patronu ve aynı zamanda
bir aile reisi olan; yapılan işleri, o işten kazanılan
para ile ölçen ve bütün ilişkilerini para uğrunda
düzenleyen birisini konu edinen oyun paranın
amaca dönüşmesi durumunda nelerin olabilece-
ği son derece didaktik bir şekilde kaleme alınmış.
Vak’a meçhul bir tarih ve memlekette geçer
Necip Fazıl oyunda işlediği konunun sadece
kendi dönemi için değil, gelecek için de mesajlar
taşıdığını bildiğinden/istediğinden oyuna şu
notu iliştirmiş: “Vak’a meçhul bir tarihte, meçhul
bir memlekette geçer.” (Bu not oyun başlamaz-
dan evvel perdeye de yansıtılmaktadır.). Ve yine
aynı sebepten ötürü oyunun karakterlerine de
isim verme gereği duymamış, karakterler: O, Ka-
rısı, Oğlu, Kızı, Damadı, Hususi Kâtibi, Casusu…
şeklinde anılmakta. Arzulanan amaç için iyi bir
seçim olmuş doğrusu.
Oyunun değerlendirmesine gelirsek, yazılıp
sahnelendiği döneme dönük olarak düşünülürse
oyun son derece başarılı bir metin ve hikâyeye
sahip; ama günümüz için konu güncel olsa da
hikâye son derece basit kaçmakta ve verilen bütün
mesajlar doğrudan adrese teslim edilmiş durumda
(seyirci için bir pay ayrılmamış maalesef). Sahne,
kostüm, ışık tasarımı ve oyunculuklar da vasatı
geçememekte. Hatta oyunun en vurucu yerlerin-
den biri olan ve Hususi Kâtip’in: “Deli, buna para
Muhammet celep
Modern çağın turnusol kâğıdı:
Para
tİyatro
62
1...,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63 65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,...84
Powered by FlippingBook