Yeşilay Dergisi-Aralık-947.Sayı-Yıkıcı Bir Afet:Alkolizm - page 78

Bulgaristan’da Sıtma Müessesesi
Gençlerimizin sıhhat ve zindegi ha-
zinesi olan idmana karşı gösterdik-
leri alaka her suretle şayan-ı tebcil-
dir. Dört sene evvel Bulgaristan’da
sıtma kanunu mevki icraya konmuştu. Bu ka-
nun mucebince sıtma hükümferma olan yer-
lerden masarife karşılık olmak üzere ayrı
bir vergi alınıyordu. Bu suretle alınan vergi-
nin miktarı senevi yedi milyon liraya baliğ ol-
maktadır. Bulgar Sıhhiye Müdüriyeti bu ak-
çeden bir kısmını tahminen iki milyon leva-
ya Burgas’da inşa olunacak sıtma mücadelesi
müessesesinin vücuda gelmesine tahsis ede-
cektir. Fakat bundan başka hükümet dahi bu
müessese için ayrı bir bütçe küşat etmiştir.
Sıtma Mücadelesine Doğru
Geçen hafta içerisinde Ankara civarında
icra edilecek sıtma mücadelesi için bir vagon
vesait-i devaiye ve sair malzeme sevk edil-
miştir. Görüyoruz ki, hükümet yeni sene için
sıtma ateşine karşı miktar-ı kâfi vesait-i it-
faiye hazırlıyor. Fakat yalnız hükümetin mü-
cadelesi kifayet etmez. Belediyeler, meclis-i
umumi vilayetler, bütçelerinin kısm-ı azamını
bu işe tahsis etmelidirler. Sıtma mücadelesin-
de teşkilat-ı içtimaiyenin yanı başında fertle-
re de mühim vazifeler terettüp eder. Maalesef
nezafet-i umumiyeye olan lakaydımız yüzün-
den hepimizin evlerimizde küçük gülcükler,
müzahrafat kümeleri mevcuttur. Herkes şunu
bilmelidir ki ufak bir su birikintisi sivrisinek
için zengin bir yuvadır. Halılar, meydanlıklar
halk tarafından kurutulmalıdır. Ankara etra-
fındaki bataklıkların hükümetçe kurutulaca-
ğını haber aldık. Aynı tahribat Bursa ve Eski-
şehir civarında da mevcuttur. Bursa’da icray-ı
tababet eden meslektaşlarımız kara muaye-
nesinde bütün neferlerin sıtmalı şişkin karın-
lı, büyük dalaklı olduğunu söylüyorlar.
Nisandan itibaren sıtma kendini göste-
rir, binaenaleyh sıtmalı yerde oturanlar sa-
bahları yirmi beş santigram kinin almalıdır-
lar. Neslimizi berbat eden içtimai ve iktisadi
hayatımızı felce uğratan sıtmayı memleketi-
mizden kovduğumuz gün Türkiye’miz en bü-
yük bayramını yapmaya hak kazanır. Bu mü-
cadelede herkes uhdesine terettüp eden vazi-
feyi hahişle ifa etmelidirler. Geçen sene Sıh-
hiye Vekili Refik Bey’in taht-ı riyasetinde ini-
kat eden sıtma mücadele komisyonunun itti-
haz ettiği mukarraratı tatbik edecek mütehas-
sıs etıbbanın süratle Ankara’ya davet edildi-
ğini haber aldık. Mücadelede muvaffakiyetler
temenni ederiz.
Sporcularımız Birleştiler
Sporcu karilerimize müjde! Aylardan beri de-
vam eden dedikodu nihayet iyi bir neticeye
karar kıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü ile Tür-
kiye İdman Cemiyetleri ittifakı, futbol heyet-i
müttehidesi arasındaki ihtilaf bazı hayırhah
zevatın tavsiyesiyle çok şükür izale edilmiş-
tir. Ümmetin ihtilafından rahmet çıkar sözü
ancak teşrii mahfillere mahsustur. Maale-
sef bizde hayırlı teşkilatlarımız arasına daima
bir kara kedi giriyor. Memleket evlatları lü-
zumsuz yere birbirinin hasm-ı canı oluyorlar.
Çok şey ümit ediyoruz, gençlerimizin sıhhat
ve zindegi hazinesi olan idmana karşı göster-
dikleri alaka her suretle şayan-ı tebcildir. Yal-
nız, şunu maalesef itirafa mecburuz ki genç-
lerimizin kısm-ı mühimmi idmanın adeli kıs-
mına ehemmiyet veriyor. Bir idmancıda ara-
nılan vasıf nezahet ve centilmenliktir. İdman
hırs ve kavga menbaı değil, kardeşlik ve sa-
mimiyet kaynağı olmalıdır. Müsabaka mey-
danına gülerek girenler, öpüşerek çıkmalıdır.
Biz de ise kaynana zırıltıları, yuha sesleri ara-
sında müsabakalar hitam buluyor. Sporcu ar-
kadaşlarımız, toplu, samimi hayatın timsa-
li olmalıdırlar.
Yine sporcularımızda görmek istedi-
ğimiz vasıflardan biri de nezakettir. Bir id-
mancının ağzından küfür işitmek, elinden
tokat çıktığını görmek bize pek ağır geli-
yor. İdmancılar arasında hâkim olması icap
eden kanunlardan biri de içki düşmanlı-
ğı olmalıdır. Atlet olmak için kuül aleyhtarı
olmak lazımdır. Ümit ederiz ki, artık menfi
dedikodu safhası ebediyen kapanır. Biz de
rahat rahat sporcularımızın hazırladıkları
maç ziyafetlerinden mütena’im oluruz.
Veraset Kanunları
Baytar Mektebi müderrislerinden İhsan Abi-
din Bey, Darülfünun konferansı salonunda
veraset kanunlarından verasetin içtimai ha-
yattaki tesiratından bahis bir konferans ver-
di. Hatip muhterem veraset sayesinde yaşa-
yanlar arasında daimi bir irtibat devam et-
tiğini, yalnız muhitin veraset kanunları üze-
rinde tesiratı olduğunu izah ettikten sonra ir-
siyetin muhtelif nevilerini ayrı ayrı tavsif et-
miştir. Meşhur musikişinaslardan Bah’ın aile-
si erkanının musikişinas olduğunu, keza tabi-
iyundan Darvini’n tabiatçı bir aileye mensu-
biyetini hatırlattıktan sonra veraset tahriba-
tına geçmiş, sarhoş bir aile şeceresinde yapı-
lan istatistiklerde 300 mücrim, 600 mütered-
di, 20-30 katil yetiştiği görüldüğünü, Hakan-ı
mahlu Sultan Abdulhamit’in ailesinde irsi bir
müşahebeti mevcut olduğunu nakletmiştir.
Bilahere hastalıkların (devamı gelecek sayıda)
Sarhoşlar ayılsın
Ankara’da bir İstiklal Mahkemesi teşekkül et-
tiğinden bahsedildikçe herkes bu tedbirin yal-
nız İstanbul gazetecileri için kurulmuş bir he-
yet olduğunu zannediyor. Bu zan ve zehap ta-
mamen yanlıştır. Tedbirin umumi ve şümul-
lü bir sükun ve huzur vasıtası olduğunu Re-
isi Cumhur Hazretlerinin beyannamesinden
pek iyi anlaşılmaktadır. Filhakika Reisi Cum-
hur Hazretleri sokaklarda hükümet zabıtası-
na tecavüz eden sarhoşların da şiddetle tenkil
edileceklerini en kati bir lisan ile bildirmekte-
dir. Gazi Paşanın beyannamesindeki bu fıkra
Takrir-i Sükun Kanunu’nda sükun ve huzur-ı
umumiyi ihlal edenlerin men ve tecziye edile-
ceğine dair olan ibareyi adeta tefsir ediyor ki
mezkur fıkraya nazaran bundan sonra sokak-
larda zabıta kuvvetlerine karşı gelecek olan
sarhoşlar da tevkif olunarak Ankara’daki İs-
tiklal Mahkemesi’ne sevk olunacak demektir.
Şu halde sarhoşlar bugünden iti-
baren artık ayılsınlar. Aksi takdir-
de cezay-ı sezalarını görmek için İstiklal
Mahkemesi’ne gitmeyi gözlerine alsınlar.
Vakit / Hilal-i Ahdar, 12 Mart 1341/ 12 Mart
1925, C.1, No: 4, s.31
ç e v İ R İ
A R İ F Ç İ F C İ
Hilal-i Ahdar
76
1...,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77 79,80,81,82,83,84
Powered by FlippingBook