Yeşilay Dergisi-Aralık-947.Sayı-Yıkıcı Bir Afet:Alkolizm - page 82

Bu yazılar
esas alınarak hazırlanmıştır.
Ölümün bize telkin ettiği en büyük hakikat mülki-
yesizliktir. Çokça ölümün gözlerinin içine bakar-
sanız ne dediğini anlarsınız. Ceplerimizdekini bo-
şaltmamızı söyler. Bir insanı şair, ârif ve hakîm ya-
pan kazanılmış yoksulluğudur.
Hüseyin Akın
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duy-
gusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksiz-
liğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.
Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Ken-
disine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp
iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç bü-
yüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?” Öte yanda
iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceği-
ni kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine
bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Her-
kes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış
gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. kendisi ka-
pabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse aç-
lıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor.
Dostoyevski
Hayat kendisini insanların yüzünde sergiler. Ne
edersek edelim yüzümüzü ondan kaçıramayız.
Adını zaman koyduğumuz usta, içimizde salınan
günlerin ruhumuzda bıraktığı izleri alır ve bize
hissettirmeden suratımıza işleyiverir. Bunu öyle
ağırdan yapar ki, her gün ölen ve her gün yeni-
den çizilen bir yüzümüzün olduğunu anlamayız
bile. Yıllar sonra fotoğraflara bakarken duydu-
ğumuz şaşkınlığın sebebi bundandır.
Ali Ayçil
Yaşamın bütününü anlamanız gerek, sadece küçük
bir parçasını değil. İşte bu yüzden okumak zorun-
dasınız. İşte bu yüzden gökyüzüne bakmak zorun-
dasınız. Bu yüzden şarkı söylemek, dans etmek, şi-
irler yazmak, acı çekmek ve anlamak zorundasınız;
çünkü tüm bunlar hayattır.
J. Krishnamurti.
ALINTILAR
80
1...,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81 83,84
Powered by FlippingBook