Yesilay Dergisi-Eylul-944.Sayi-Televizyon - page 23

atler uğruna toplumun önünde oyuncak gibi oy-
nandığımızı fark etmemekteyiz.
Belli dönemlerle öğrenmemiz gereken cin-
sel rol ve davranışlar ise ayrı bir felaket olarak
karşımıza çıkmaktadır. Önceden kadın ve erke-
ğin anlamlı ve duygu yüklü romantik bakışları-
na, ilişkilerine şahit olan toplumumuz artık her
türlü çarpık ilişkiye şahit olmakta çocuklarımız,
genç zihinlerimiz yani bu toplumun geleceği ar-
tık çizgi filmlerde bile pornografik görüntülere
alışmakta, karşı cinse bir meta gözüyle bakmak-
tadır. Aynı şekilde şiddet sahneleri normal görül-
meye başlanmakta, aksiyon adı altında reyting
uğruna şiddet unsurları sıklıkla kullanılmakta-
dır. Bunun bir sonucu olarak da aile yapılarımız
hızla bozulmakta, boşanma oranları yükselmek-
te, çocuklarımız suça, şiddete ve ahlaksız yaşa-
ma itilmektedir, maalesef işin en kötü tarafı da
artık zihinlerimizin tekrar ve telkin yoluyla de-
falarca etki altında kalmasıyla, bütün bu olanları
normal görmeye başlamasıdır.
İnsanlarımızın yaşamlarının, ruh sağlıklarının
hallaç pamuğu gibi atılıp harcandığı alan sadece
bunlarla sınırlı değil maalesef. Reklam sektörü de
daha yüksek satış hedefine ulaşmak uğruna kadı-
nı ve erkeği cinsel obje olarak kullanmaktan çekin-
memektedir. Bu sektör ister gıda, ister otomotiv, is-
ter giyim isterse sağlık sektörü olsun. Daha çok ka-
zanç uğruna toplumda kadının ve erkeğin adı kirle-
tilmekte, saygınlığı ayaklar altına alınmaktadır. İn-
sanımızın güven duygusu ile oynanmaktadır.
Netice itibariyle sağlıklı huzurlu mutlu bir
gelecek ve toplum istiyorsak kadınlarımızın
toplumda hak ettiği yerde, çocuklarımızın gü-
vende, erkeklerin de olması gereken saygınlığa
ulaşmalarını istiyor isek henüz daha bebekken
her türlü etkiye açık olan zihinlerimizi, kontrol-
süz şekilde, dış uyarıcıların etkisi altında bırak-
mamalıyız. Sadece susturmak için televizyo-
nun önüne bırakılan bebeği artık nasıl bir kişi-
lik yapısı ve geleceğin beklediğini biliyoruz. Bu
sorumluluk öncelikle her şeyin ilk başladığı, il-
kokulumuz ve öğretmenimiz olan aile ve anne
kucağı ile olmaktadır. Çocuklarımızın ve top-
lumumuzun daha iyi bir geleceğe sahip olma-
sını istiyorsak, tıpkı vücut sağlığımızın bozul-
maması için nasıl ki ne yediğimize ve içtiğimi-
ze dikkat ediyorsak, zihnimizin de neyden na-
sıl etkilendiğinin bilincine varıp kontrolsüz TV,
bilgisayar, eğlenceden uzak durmalıyız. Zihni-
mizi gereksiz bilgi çöplüğü haline döndürme-
meliyiz. Dizi ve program yapımcı ve senaristle-
rinin de, reklam yazarlarının da, moda öncüle-
rinin de, sanatçılarımızın da bu bilinçle hareket
etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde daha çok
canımız yanar.
*
21
1...,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22 24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,...68
Powered by FlippingBook