KÜLTÜR
RÖPORTAJ
Keyif aldı, işini sahiplendi, özen gös-
terdi. Bu şekilde çocukla birlikte ve-
rimli vakit geçirmek ve çocuğa güzel
ve doğru becerileri kazandırmak
ileride onun hayatına çok olumlu etki
bırakacaktır.
ÇOCUK ‘VAR’I,‘YOK’U BİLMELİ
Her istediğini yapma ya da yapmama konusunda ne
düşünüyorsunuz?
Bunu artık herkes biliyor; çocuğun her istediğini yapar-
sanız şımarık olur, psikolojik açıdan doyumsuz olur. Ama
bunun karşılığı da yapmamak değil. Bir denge olmalı.
Çocuk ‘yok’u da bilmeli, ‘var’ı da bilmeli. Alya gerçekten
bir şeyi istediyse ve mantık dâhilinde ise tabii ki almalı-
yım. Ama "Bizim bunu bir tane almaya yetecek paramız
var, şu an paramız yok"u da öğretmek lazım. Öbür türlü
her şeyin ona ait olduğunu düşünüyor. Siz ne kadar
mühendislik yaparsanız yapın, bir de fıtrat var. Orada da
teslim olmak gerekiyor.
Bir çocuğun sevgi, saygı, hoşgörü gibi duygularını en
başta kazandığı yer ailedir. Bu da sağlam bir aile içi ileti-
şimi gerektirir. Size göre ailede sıkı bağlar ve güçlü ileti-
şim nasıl olmalıdır ve siz bu iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?
Ben çocuk mühendisliğinden yana değilim. Akışta ol-
maktan yanayım. Seveyim, öpeyim, koklayayım, doğru
olanı yapayım, yeri geliyorsa bağırayım, yeri geliyorsa
dur diyeyim. Tabii ki şiddeti asla burada skalaya almı-
yorum, ama aslında bağırmak da bir şiddettir. Geçen
gün okudum; çok ağladımmesela. Babası bir koltuğu
kırdığı için, çocuğun ayağını bağlıyor bütün gece ve ço-
cuk kangren oluyor, ayakları kesiliyor. Çocuk eve geldiği
zaman, "Baba ben bir daha oturmayacağım o koltuğa"
diyor. Yani o bacak bir daha geri gelmiyor. Şunu demeye
çalışıyorum; anne babaların ağzından çıkan bir şeyin o
çocukta neler yarattığını bilemezsiniz. O yüzden şiddete
karşıyım. Ama uyarmalar, 'yapma'lar olacak tabi.
BAĞIMLILIK ZAYIFLIKTIR
Bilhassa gençlerimizi tehdit eden önemli bir konuyla
karşı karşıyayız: Bağımlılık! Artık tüm toplumu, kesim,
çevre diye ayırt etmeden tehdit eden bir tehlike olarak
karşımıza çıktı. Siz bağımlılığı nasıl görüyorsunuz?
Ben bağımlılığı zayıflık olarak görenlerdenim. Çok sev-
diğiniz bir şeye bağımlılığı da zayıflık olarak görü-
yorum. Ben bir şeye çok bağlandığım zaman
hapishanede hissediyorum kendimi. O yüzden
mesela evde çok oturamam. Aynı yerde
çok duramam. Aynı şeyi çok kullanamam.
Benim hayatta devamlılıklarım var, bağım-
lılıklarım yok. Devamlılıklar bence bağımlı-
lıklardan çok daha önde olmalı. Aile düzeni
bir devamlılıktır. Eşinize sevginiz bir de-
vamlılıktır. Bağımlılık olduğu zaman işin içine
şiddet giriyor. O insana alan bırakmıyorsunuz, o
insana nefes aldırtmıyorsunuz. Ama devamlılıkta o
insan nefes aldırıyor, onun varlığına ve isteklerine saygı
duyuyorsunuz. Bağımlılık insanın gözünü kör eden bir
şey. Bakın sigarayla ilgili şöyle bir şey biliyorum, çok net.
"Günde ikisigara içiyorum, ben bağımlı değilim" diyorlar
ya, sen eğer iki sigara içiyorsan bağımlısın. Senin bünyen
her gün bir paketi kabul etmediği için sen iki sigara içi-
yorsun. Bünyen kabul etse belki de üç paket içeceksin.
Bu kadar basit.
Uzmanlar ebeveynlerin yaş grubuna uygun olarak
çocuklarına bağımlılık durumunu merak duygusunu
uyandırmadan, özendirmeden anlatması gerektiği-
ni belirtirler. Ama burada aile için dayanışmanın da
üzerinde dururlar. Bir anne olarak bu duruma karşı
ebeveyn tutumunun nasıl olması gerektiğine ilişkin
doğrularınız neler?
Bazen anneler babalar da başka kaygılara düşebiliyor
hayatta. Onların varlığını sürdürebilmek, ekonomik
kaygılar, sağlık kaygıları vb. Ama şu çok önemli. Aile
kuruyorsan o kurduğun şeye maksimum sahip çıkmak
zorundasın. O yüzden anne babalara şunu söylüyorum,
Çocukları
teknolojiden
mahrum etmek, ilgi
duymasını sağlamakla
eşittir. Her şey
kararınca
olacak.
yesilay.org.tr
54
YEŞiLAY
•
MAYIS 2015