Background Image
Previous Page  13 / 36 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 13 / 36 Next Page
Page Background

Can’ın Not Defteri

* Bugün anneme bir mektup yazdım. Öyle çok süslü

kelimeler bulamadım. Ama onu tarif edemeyeceğim

kadar çok sevdiğimi söyledim. Kardeşim Ayşe öyle

güzel kolay tarif ediyor ki sevgisini. “Anneni ne kadar

çok seviyorsun?” diye sorarsak iki kolunu yanlara

doğru açarak “kocaman” diyor, “Dünyalar kadar çok

seviyorum.”

* Annem hediyemi alınca umarım mutlu olur. O her

birimizi mutlu etmek için o kadar çok çabalıyor

ki! En sevdiğimiz yemekleri o bilir. Ne zaman

üşüyebileceğimizi hesaplar. Hangi durumlarda üzülüp

hangisinde sevineceğimizi… Sanki kalbinin saati hep

bizim mutluluğumuza ayarlı gibi.

* Gül Ninem ile sohbet ettik bugün. Anne sadece

dünyaya getiren kişi demek değilmiş. Her kim bizi

bebeklikten bugüne sevgisiyle ilgisiyle büyüttüyse

o kişi en kıymetlimiz olmalıymış. Bu insanın emeğinin

değerini bilmeli, sevgimizi göstermeliymişiz. İşte bunu

duyduğuma çok sevindim. Her çocuğun yanağını

öpebileceği bir büyüğü olmasını çok isterim.

biri de buydu. İnsanın duygularını ifade etmesi

zordu. Ama ifade edebilmek de çok güzeldi.

İnsan, konuşurken söyleyemeyeceği şeyleri

yazarken ifade edebiliyordu. Kelimeler birbirlerinin

arkasından koşuşturuyorlardı sanki. Düşünceler

de saklandıkları yerden tek tek çıkıyorlardı.

Can mektubunu yazdı, yine kendi hazırladığı süslü

zarfın içerisine yerleştirdi. Sanki kalbini zarfa

koyuyormuş gibi hissetti bir an. Küçük bir kâğıt

parçasına, kalbindeki sonsuz ve eşsiz bir sevgiyi

sığdırabilmiş miydi? “Sevgi” ve “anne” kelimeleri

birlikte ne çok şey ifade ediyordu.

11

Mavi Kırlangıç - Mayıs