Mart_2013 - page 41

39
rum çok daha garip. İnsanın en büyük kor-
kusu yalnız kalmak ve ölümdür. Ama insa-
noğlu bilimsel olarak onlarca hastalığa ne-
den olduğu ve öldürdüğü ispatlanmış bir
nesneyi vücutlarına sokuyor. Sigara paketle-
rinin üstünde “öldürür” yazıyor yahu! Da-
hası var mı? “Tabanca: Dikkat edin öldürür.
Lütfen alnınıza dayayıp tetiği çekmeyiniz!”
Yapar mısın bunu? Sigara da, alıp tetiği çek-
mek gibi bir şey. Ama içiyor. Neden? Uzun
zamanda öldürüyor çünkü. Oh, nasıl olsa
vaktimiz var. Böyle bir mantık var mı?
Reklamlar ve sitcomlarda aranan bir yüzsünüz.
Özellikle reklamlarda, başrolünde oynadığınız
işler üstüste Kristal Elma ödülü aldı. Komedi ala-
nında bu kadar iyi olmanızın sırrı nedir?
Evet lokomotifi olduğum o reklamların
ödüller kazanması doğal olarak bana çok
gurur verdi. Reklam oyunculuğunda başa-
rılı adledilmemi, reklamcılık kafasına sa-
hip olmama veriyorum. Yurtdışında ödül
almış/almamış bir çok reklamı izlemeyi ve
saklamayı hep sevdim. Reklamcılık üzeri-
ne kitaplar okudum. Animatör/yönetmen
olarak TV kanalında çalıştığım yıllarda rek-
lamlar da yazıp, çektiğim için bu konuda
on yıl pratik de yapmış oldum. E reklamın
arkasından anlayan bir oyuncu olarak bu
kategoride az sayıda kişiden birisiyim. Rek-
lamda nasıl cazip, komik, ekonomik oyna-
mam gerektiğini biliyorum. Reklam daha
çekilirken bitmiş işin nasıl çıkacağını, çık-
ması gerektiğini ve neye hizmet etmesi ge-
rektiğini çok net analiz edebiliyorum. Ko-
medi yeteneği ise 7/24 bunun idmanıyla ya-
şamamdan geliyor herhalde.
Bir özelliğinizi daha gözlemledim. Ciğer hacmi
olsun, diyaframkontrolünüz olsun, diliniz hiç
dolanmadan bir tomar lafı rahatlıkla ve akıcı bir
şekilde söyleyebiliyorsunuz. Bu anne babanız-
danmı kaynaklanıyor? Nedir bunun sebebi?
Genetik bir miras galiba. Ben resim, heykel
gibi plastik sanatların genetik olarak taşına-
bildiğine, oyunculuğun ise daha çok görgü
ve yaşanmışlıklarla geliştiğine inanıyorum.
Bir gözlem alışkanlığı, yoğunlaşma, dikkat
etme durumu. Ama bir yandan da ciğer hac-
midir, diyaframdır, dudakların hızlı bir şe-
kilde kelimeleri anlaşılır bir şekilde aktarma-
sı, düşünceler ile hareketler ve ağız arasında-
ki koordinasyon hızı olsun, bunların anato-
mik bazı avantajları olabilir ve bunlar da ge-
netiktir tabi ki. Bazen konuşurken bir cümle-
ye başlarız ama sonuna doğru kelimeyi he-
nüz bulamamışızdır ya, “ee, ıı” deriz. Bende
bu durumda eşanlamlı kelimeler hemen di-
zilebiliyor aklımda. Zaman zaman çok hızlı
konuştuğum da oluyor ki iyi bir şey değil bu
aslında. Sen de hızlı konuşuyorsun. Aklın-
da bir şeyler birikiyor ama ağzının o kelime-
leri oluşturma hızı zekâna yetişemiyor, bu
sebeple kelimeleri hızlı bir şekilde sırlayıp
bir an önce aktarmaya çalışıyorsun. Hâlbuki
karşımızdakinin bizi anlayabildiği oranda
bilgiliyizdir. Anlaşılırlığımızı kaybetmeme-
liyiz. Şu iletişim çağında iletişimsizlik en bü-
yük sorunumuz.
‘İyi Beslen, Mutlu Yaşa’ adında, Show TV’de sağ-
lıklı ve dengeli beslenme konusunda çok güzel
bir program sundunuz. Bunun dışında yaptığınız
veya yapacağınız çalışmalar içerisinde neler var?
İki yıl devam etti programımız. 40 ünlü,
40 uzman ağırladık; iyi beslenmenin, mut-
lu sağlıklı yaşamanın, sağlıklı içecek ve yi-
yecekler tüketmenin faydaları ve yaşam ka-
litenizi nasıl artırdığı üzerine sohbetler yap-
tık. Umarım 2013’te de yine bu tarz bir pro-
je içerisinde yer alır ve üstüme düşen sosyal
sorumlukları yerine getiririm. Bazı program
sunuculuğu teklifleri geliyor. Bunun dışında
çektiğim 2 reklam filmi şu anda ekranlarda.
Ayrıca bu yaz ilk uzun metrajlı filmimi yö-
netiyorum. Senaryo revizyonları ile uğraşı-
yoruz şu aralar. Zeki bir romantik-komedi.
İnternet ortamı yapısı gereği özgürdür
ve kolay engellenemez. Yasaklamala-
ra güven bağlamak yerine bilhassa ebe-
veynlerin bilinçli olması ve çocuğuna da kendilerini
koruyabilme bilincini yüklemesi gerekir.
1...,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40 42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,...66
Powered by FlippingBook