Sigara, 31 Mayıs Dunya Sigarasiz Gunu - page 6

Bu sayımızda, 19 Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramı vesilesiyle, Yeşilay’ın gençler
ve gençliğe bakışıyla ilgili düşüncelerimi
paylaşmak istedim. Gençlik hayata atıl-
manın heyecanı ile hayata dair tecrübeler
arasında gidip gelir. Bu yüzden hata yap-
ma oranı yüksektir. Ama aynı zaman-
da yapılan hatalardan dönme imkânı da
mevcuttur hemde ziyadesiyle. Bir gen-
cin çocukluktan çıkıp hayata atılma mer-
halesinde duyduğu heyecan ve arzuyu
yetişkinler kendi arzuları doğrultusunda
yönlendirme konusunda isteklidirler. Bu
en yakın aile çevresinden başlayarak da-
iresel şekilde devam eder ve tüm toplu-
ma yayılır. Bu etkinin izlerini görmek için
kültürümüze, dilimize bakmak yeterlidir.
Bu ilginin bir diğer sebebi de hali ha-
zırda sorumluluk makamında bulunan
nesiller bir sonraki kuşağa emanet ede-
cekleri şeyleri garanti altına almak iste-
meleridir. Bu yüzden gözleri gençlerin ta-
vırlarında, davranışlarında, seçimlerinde
ve eğilimlerinde olur. Tarih boyunca var
olan bu ilişkinin en önemli ayağını eği-
timoluşturur. Yeni nesiller bir ideal ve fi-
kir etrafında yetiştirilmeye çalışılır ve ge-
leceğin emanet edileceği gençlerden sü-
rekli bir şeyler talep edilir. Çocukluğunda
çevresine bağımlı olarak yaşayan insanın
gençlikle birlikte kendi benliğini ve irade-
sini hissetmeye başlaması kendi çevre-
siyle bir gerilimin doğmasına sebep olur.
İnsan olma farkındalığına ulaşan ferdin
bu noktada heyecan ve duyguları değiş-
ken olur: “Gençlik başımda duman / İlk
aşkım ilk heyecan”
Türkiye özellikle batısındaki komşu-
larına karşı genç nüfusuyla iftihar eden
bir ülke. Hatta bazı ülkelerin nüfusu ka-
dar öğrenci ilköğretime devam etmekte.
Bu bizi gururlandırdığı gibi aynı zamanda
başkalarını da endişelendiriyor. Peki, Tür-
kiye bu potansiyeli harekete geçirmek
için ne yapıyor? Hatta bırakın doğru yön-
lendirmeyi kötüye gitmesini engellemek
için ne yapıyor? Milyonlarca genç! Bu
gençlerin içinden doğru dürüst sporcu-
ların çıkmamasının sebebi ne? Ata spor-
larımızda dahi dünyanın birçok ülkesin-
den gerideyiz. Sağlam kafa sağlam vü-
cutta bulunursa; acaba ilim, bilim, sanat,
edebiyat ve kültür sahalarında yetiştir-
meye çalıştığımız gençler konusunda ne-
den ciddi mesafeler alamıyoruz. Bumal-
zemeyi heba etmek için neden bu kadar
hoyrat davranıyoruz!
Gençlik dönem itibariyle kaygı-
ların ve tedbirlerin en az olduğu za-
man dilimidir. Bu yüzden bu devreler-
deki gençlerimizin enerjisini, zekâsını
ve ilgisini doğru kanallara sevk etme-
miz gerekir. Aksi takdirde tabiat boş-
luk kabul etmez derler. Bizimboş bı-
raktığımız alanı bir başkası mutlaka dol-
durur. Gençlerimize iyi bir eğitim vermez-
sek, yarım yamalak bir eğitimle her iş ek-
sik ve noksan olur. Onlara bumemle-
ketin gelecekte sahibi olduk-
larını hissettirmezsek ve
bumemlekete hizmet et-
menin tek yolunun azim
ve gayretle çalışarak elde
edilen bilgi ve donanım
olduğunu öğretmez-
sek birileri bizim ye-
rimize onlara baş-
ka şey öğretir.
Başka idealle-
rin ve ideoloji-
lerin taşeron-
luğunu yap-
tırırlar. Yahya
Kemal’in Nihat
Sami Banarlı’ya
söylediği bir şey var:
“Siz bumemleketi sevmek-
le kalmıyorsunuz; nasıl se-
veceğinizi de biliyorsunuz”
Biz de gençlerimize önce-
likle sevmenin bu altın
kuralını öğretmeliyiz.
BAŞYAZI
Gençliğin enerjisini
bağımlılıklar bitirmesin!
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...74
Powered by FlippingBook