Background Image
Previous Page  3 / 8 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 3 / 8 Next Page
Page Background

Siz de bu mücadeleye katılın, destek verin.

3

Yeşilay, son zamanlarda adını sıkça duymaya baş-

ladığımız bir çeşit kaygı bozukluğu ve “gelişme-

leri kaçırma korkusuyla gereksiz yere pişmanlık

duyma” davranışı olarak tanımlan FOMO’yu yani,

“Fear of Missing Out”, Türkçesi “Gelişmeleri Kaçır-

ma Korkusu” hastalığı konusunda halkı uyarıyor.

Uzmanlar ise, sosyal medya bağımlılığının artma-

sıyla birlikte yaygınlaşan FOMO’nun tehlikelerine

dikkat çekerek, yeni bir durumolarak ortaya çıkan

bu hastalığın en önemli özelliğinin ise sürekli ola-

rak diğer insanların neler yaptığıyla ilgilenme ar-

zusu doğurduğu ifade ediyor.

Depresyon ve Anksiyete Uzmanı Psikolog Zeynep

Selvili konuyu şu sözlerle açıklıyor: “Bir birey in-

ternet-sosyal medya ile ilgili aşırı zihinsel uğraş

içerisindeyse, sosyal medyayı aktif olarak kullan-

dığı süre içerisinde duygu durumunda değişiklik

oluyorsa (kendini suçlu, mutsuz, ümitsiz hisset-

me), internet-sosyal medyaya erişiminin olma-

dığı zamanlarda yoksunluk belirtileri (duygusal

ve fiziksel olarak nahoş semptomlar) çekiyorsa,

internet-sosyal medya kullanımı yüzünden aile

ve sosyal ilişkileri, okul, iş hayatı zarar görüyorsa

kişinin sosyal medya bağımlısı olduğundan şüphe

duyulabilir.”

“Sosyal medyayı bilinçli ve aktif kullanmak

mümkün”

Sosyal medyayı hem bilinçli hem de aktif kul-

lanmanın mümkün olduğun belirten Yeşilay ise;

“Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen

tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sos-

yal medyanın sonsuz özgürlük olmadığı gerçeğini

benimsetmemiz gerekir. Yeşilay olarak hayatın

her alanında olduğu gibi, sosyal medyanın kulla-

nımında da ölçülü olmayı öneriyor, herkesi daha

az istismar ve kötülüğün olduğu bir dünya için

mücadele etmeye davet ediyoruz.” açıklamasında

bulundu.

Uzun süreli televizyon izleyen çocuklarda geli-

şim geriliği sıklıkla görülen sorunlar arasında

yer alıyor. Çocukların 2 yaşına kadar mümkün

olduğunca televizyondan uzak tutulması ge-

rektiğine dikkat çeken uzmanlar, bunun yerine

aktif oyunlarla iletişim kurulmasını öneriyor.

Araştırmalara göre, beyin gelişiminin yüzde

70’i yaşamın ilk yılında tamamlanıyor. Çocuk,

0-2 yaş arasında vücut hareketleri, el becerileri,

işitme-görme ve konuşma, sosyal davranış ve

oyun oynama yetisi kazanıyor ve kendini geliş-

tiriyor. Dil ve zekâ gelişiminin çok hızlı olduğu bu

dönemde uzun süreli televizyon izleyen çocuklar-

da gelişimgeriliğininortaya çıkma olasılığı artıyor.

“Çocuklarda kelime eksikliği ve adaptasyon

sorunu ortaya çıkıyor”

Araştırmalar, televizyona maruz kalan 12-36

aylık çocukların hafıza, dikkat ve odaklanma

becerisi bakımından TV izlemeyen çocuklara

göre dezavantajlı olduğunu kanıtlıyor. Çocuğun

televizyon izlemek yerine, farklı oyunları keşfet-

mesinin sağlanmasını öneren Uzman Klinik Psi-

kolog Mehmet Dinç, dergiye verdiği röportajda,

8-16 aylık dönemde bir bebeğin televizyon sey-

rettiği her saat başına, 3 yaşında ulaşacağı dil

becerisinin 6-8 kelime daha gerisinde kaldığını

da belirtiyor.

Son yıllarda tütün, alkol ve madde bağımlılığı

alanında uluslararası bilimsel toplantılara ev

sahipliği yapan Yeşilay, bu yıl Uluslararası Tek-

noloji Bağımlılığı Kongresi düzenliyor. Birinci-

si 2012 yılında Kültür Toplum ve Aile Derneği

(KÜLT) ve Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde

düzenlenen Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı

Kongresi’nin üçüncüsü 3-4 Mayıs tarihlerinde

Yeşilay’ın ev sahipliğinde İstanbul’da düzenle-

necek.

Teknoloji bağımlılığı anabaşlıklı kongredepato-

lojikinternetkullanımı,videooyunubağımlılığı,

cep telefonu bağımlılığı, siber zorbalık ve siber

güvenlik, pornografi, sosyal medya, çevrim-

içi kumar ve alışveriş bağımlılığı gibi konular

üzerine panel ve konferanslar gerçekleştirile-

cek. Kongre kapsamında, bu alanlarda çalışan

dünyaca tanınmış uzmanlar Türkiye’ye gele-

cek. Eş zamanlı konferans ve panellerin olacağı

kongrede Türkiye’den de teknoloji bağımlılığı

konusunda uzman kişiler yer alacak. Konuşma-

cıların araştırma ve bulgularını paylaşacakları

kongrenin saha uygulayıcıları ve uzmanlar için

yenilikleri takip edebilecekleri bir platform ol-

ması hedefleniyor.

Yeşilay, sosyal medyayı hem bilinçli hem de aktif kullanmanın mümkün

olduğunu belirterek, “Bunun için bilinç ve farkındalık en önde gelen

tedbirlerdir. İlk olarak özellikle gençlerimize sosyal medyanın sonsuz

özgürlük olmadığı gerçeğini benimsetmemiz gerekiyor” açıklamasında

bulundu.

Uzmanlar, zihinsel, duygusal, sosyal ve motor gelişiminin temellerinin

atıldığı en kritik dönem olan 0-2 yaş aralığında çocukların hayatında

televizyonun asla olmaması gerektiği konusunda aileleri uyarıyor.

Hepimiz FOMO olabiliriz!

Ekran bakıcı değildir!

YEŞİLAY, ULUSLARARASI

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

KONGRESİ DÜZENLİYOR

Yeşilay’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek

III. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı

Kongresi, 3 - 4Mayıs 2016’da konunun

uzmanlarını İstanbul’da bir araya getirecek.

03-04 MAYIS 2016, İSTANBUL

3. ULUSLARARASI

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI KONGRESİ