

İbn-i Sina, sokakta bağıra
çağıra giden tellalın bu sözlerini
duyduğunda henüz 17 yaşındaydı.
Buhara Emiri’ni iyileştirebileceğini
düşündü. Saraya gitmeye karar verdi.
Emir’in hastalığına hiç bir doktor çare
bulamıyordu. Gencecik bir çocuğun
Emir’i tedavi etmesini ummuyorlardı.
Ama İbn-i Sina, Emir’i tedavi etti.
Emir, kendisine istediği kadar altın
verebileceğini söyledi. O ise şehrin
kütüphanesinden faydalanmayı istedi.
Çünkü öğrenmeyi çok seviyordu.
İbn-i Sina, eserlerini
Arapça olarak yazdı. Çünkü
o devirde İslam ülkeleri,
ilim ve irfan bakımından
zirvedeydi. Bu yüzden bilim
dili Arapçaydı.
İbn-i Sina, Avrupa’da modern biliminin kurucusu
ve “Modern Tıbbın Babası” olarak tanınır.
Avrupalıların adına ‘’Avicenna’’ dediği İbn-i
Sina’nın en ünlü eseri “Tıp Kanunu”dur. Bu kitap
Latince’ye çevrildi ve 600 yıl boyunca Avrupa’daki
tıp üniversitelerinde ders olarak okutuldu.
Bilim dili Arapça
Modern tıbbın babası
IBN-I SINA
.
. .
‘’Ey ahali!
Duyduk duymadık
demeyin. Peynir
ekmek yemeyin.
Sultanımız,
Buhara Emiri’miz
hastalığını
iyileştiren doktora
ne isterse vereceğini
ilan ediyor!
Duyduk duymadık,
demeyin.’’
Mavi Kırlangıç - Ağustos
14