Background Image
Previous Page  28 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28 / 52 Next Page
Page Background

Bir Pazar günü, odamın

penceresinden bakıyordum.

Bahçedeki çınar ağacı, tüm

yapraklarını dökmüştü.

Adeta paltosuz sokağa

çıkmış çok yaşlı biri gibi

görünüyordu. Dallarında tek

bir yaprak bile yoktu. Öyle

ki yan apartmanın çatısını

tamamen görebiliyordum.

Çatıdaki bacanın dibinde

kuru yaprakların arasında,

üzerinde kahverengi benekler

olan oval iki nesne fark ettim.

Ne olduklarını anlayamadım.

Ertesi gün okuldan gelmiş,

dinleniyordum ki martıların

çığlıklarıyla yerimden fırladım.

Bir martı garip nesnelerin

etrafında yürüyor, çığlık atıp

duruyordu. Derken martı

garip nesnelere yaklaştı ve

üzerlerine oturdu. Tıpkı bir

tavuğun kuluçkaya yattığında

yaptığı hareketleri yapıyordu.

Sonunda neler olduğunu

anladım. Garip nesneler, martı

yumurtalarıydı.

O günden sonra

gözlemlemeye devam ettim.

Gözlemlerimi bir deftere

kaydediyordum. Çınar

ağacının dibine yiyecek

koymaya başladım. Anne kuş,

niyetimi anlamıştı, ağacın

altına gelip yiyecekleri yemeye

başladı.

Aradan dört hafta geçmişti.

Bir Pazar sabahı, garip

yumurtaların kırılmış

olduğunu fark ettim.

Kahverengi benekli,

grimsi yavrular oldukça

garip görünüyorlardı.

Aslında martıya hiç mi hiç

benzemiyorlardı. Annelerinin

onları nasıl beslediğini

seyrettim. Isınmak için

birbirlerine sokulmalarını...

Zaman içerisinde öyle hızlı

gelişiyor ve değişiyorlardı ki!

Gözlem defterim giderek

doluyordu. Bir ay sonra

kanat çırpmaya başladılar.

Bir süre sonra da anneleriyle

birlikte uçma denemeleri

yapmaya... Onları izlemek çok

heyecan vericiydi. İçlerinden

biri uçmayı başardı, diğeri

de çabalıyordu. Deniyor,

başaramayınca biraz daha

fazla kanat çırpıyordu.

Öğrenmek için daha da çok

uğraşıyordu. Çok geçmeden

uçmayı başardı.

YAZAN: GÜL NİNE’NİN TORUNU CAN

KUŞLARIN

KANATLARINDAN

BANA KALAN

26

Mavi Kırlangıç - Aralık