

İştahımız kaçsa da
ağzımızın tadı kaçmasın
Biraz üşütmüş bile olsak hasta
olduğumuzda iştahımız azalır.
Heyecan, üzüntü, stres gibi
duygular nedeniyle ağzımızın
tadı kaçabilir. İştahımız yerinde
olmasa da “canım sağolsun”
diyelim. Kendimizi gıdasız
bırakmayalım. Böylece gücümüzü
toparlayıp her durumun
üstesinden gelebiliriz.
Farklı tatlara
bir şans verin
Bazı yemekleri görünce canımız
çeker. Bazılarının ise tadına bile
bakmak istemeyiz. Oysa her
yiyecek bir şansı hak ediyor.
Ön yargılı yaklaşmayalım. Bir
fırsat tanıyalım. Kim bilir belki de
en sevdiğimiz yemeklerden biri
olacak. Her besinin vücudumuz
için çok çeşitli faydaları var.
Hiçbirinden mahrum kalmak
istemeyiz.
Porsiyon miktarını
doğru ayarlayalım
Sağlıklı beslenmek demek
çok yemek anlamına gelmez.
Belli bir besin miktarından
çok tüketmek sağlıklı değildir.
Önemli olan az da olsa çeşitli
gıdalar tüketmektir. Porsiyon
miktarını doğru ayarlayalım.
Ne çok az ne çok fazla... Yeterli
miktarda tüketmek en sağlıklısı.
Öğünleri
atlamayalım
Günün belli saatlerine
yemek yeme alışkanlığı
edinelim. Vücudumuz bu
düzene zamanla alışır.
İştahımız değişken olsa da
öğünlere özen gösterelim.
Böylece yeterli gıda almış
olduğumuzdan emin oluruz.
Doğru içecekleri,
doğru zamanda içelim
Şekerli içecekler günün hangi
saatinde olursa olsun, iştahımızı
keser. İlerleyen saatlerde
acıkmamıza neden olurlar. Yani
beslenme düzenimiz bozulur.
Doğal olmayan içeceklerden uzak
duralım. Doğal meyve sularını da
dengeli miktarda öğün saatlerinde
tüketelim. Yemek saatinden bir
saat kadar evvel su bile olsa
fazla sıvı almayalım. Midemizi
doldurmak, iştahımızı kaçırır.
Mutfağa girmeye
ne dersiniz?
Mutfakta yemek hazırlanırken
büyüklerimize eşlik edebiliriz.
Böylece hem yardımcı olur hem
de besinleri daha yakından
tanırız. Kendi pişirdiğimiz
yemeğin tadı başka olur. Hem
keyifle hem de iştahla yeriz.
Hepimize afiyet olsun!
21
Mavi Kırlangıç - Aralık