

BEKLENMEDİK
ARMAĞAN
Hazırlayan: Nazan BÜLBÜL
Okul dönüşüydü. Can, elinde koca bir paketle
dalgın hatta şaşkın bir halde yürüyordu.
Bir arkadaşını ziyaretten dönen Gül Nine ile
karşılaştılar. Gül Nine, Can’a takılarak selam
verdi:
“Oooo, ne kocaman bir paket böyle! Yoksa
torunum bana sürpriz mi hazırlamış?”
“Merhaba nineciğim. Asıl sürpriz bana oldu. Ama
çok sevineceksen bir gün ben de sana böyle
beklenmedik bir hediye alırım.”
“Sen keyifli ol, kâfi. Benim için en güzel hediye bu
Can’ım. Anlat bakalım neler oldu?”
Gül Nine ve Can, mahalledeki Şekerpare
Pastanesi’nde oturup sohbete koyuldular.
“Aslında benim ‘hediye almak’ gibi bir beklentim
yoktu. Sadece doğru olduğunu düşündüğüm
için öyle davranmıştım.” diye söze başladı Can.
“Allah Allah! İyice meraklandım şimdi!” dedi Gül
Nine heyecanla.
“Dün iki saat beden dersimiz vardı. Çantalarımızı
spor salonunun soyunma odasında bırakıp
gittik. Dersimiz çok eğlenceliydi. Hentbol
oynamayı öğrendik. Takımlara ayrılıp maç bile
yaptık. Ben kendimi fazla kaptırdım galiba.
Öyle yorulmuşum ki! Ders bittiğinde en son
soyunma odasına giden ve giyinen ben oldum.
Ayakkabımı bağlarken yerde bir de ne göreyim?
Bir cüzdan!”
“Hay Allah. Arkadaşlarından biri düşürmüş
olmalı.” dedi Gül Nine.
“Ben de öyle düşündüm.” diye karşılık verdi Can.
Gül Nine, “Ne yaptın peki?” diye sordu.
Can, “Belki tanıdığım bir arkadaşıma aittir diye
düşünerek açtım.”
“Açmasan daha iyiydi.” dedi Gül Nine.
Can, “Haklısın. Ama bir an düşünmeden hareket
ettim.”
Gül Nine, “Peki sonra?” diye sordu.
“Baktım ki içinde bir kimlik belgesi ya da
fotoğraf yok. Üstelik de bir hayli para var.
Derhal götürüp müdür yardımcımıza verdim.
O da sınıflara sordurdu. Cüzdanını kaybeden
öğrenciyi bulup ona verdi. Ancak beni de
odasına çağırdı. Bizi tanıştırdı. Başka sınıftan
bir çocukmuş. İsmi de Bahadır. Bizden bir
önceki saat, soyunma odasını onlar kullanmış.
Cüzdanını kaybettiğini anladığında ne
10
Mavi Kırlangıç - Haziran