

Bize, “Nasılsın?”
denilerek hatırımız
sorulduğunda, biz de
“İyiyim, peki ya siz
nasılsınız?” diyerek
karşılık veririz.
Yardım edebileceğimiz
bir durum söz konusu
olduğunda öncelikle
“Yardımcı olabilir miyim?”
diye sorarız.
Bir eve gittiğimizde,
kapı açık olsa bile
kapıyı çalıp, girmek
için izin almadan
içeri girmeyiz.
Büyükler aralarında
konuşurken,
sözlerini kesmeyiz.
Konuşurken kötü
anlamlar içeren
kelimeler kullanmayız.
İnsanlara takma
isimler takmayız.
Alaycı bir üslupla
konuşmayız.
Sofrada çatalımızı,
bıçağımızı kullanarak
yemek yeriz.
Kalkarken de
mutlaka peçete ile
ağzımızı, ellerimizi
temizleriz.
Başkaları
konuşurken,
söze girmek için
“Affedersiniz”
diyerek müsaade
alırız.
Bir yere
girdiğimizde ya da
bir tanıdığımızla
karşılaştığımızda
selam veririz.
İstemeden birine
çarptığımızda
“Kusura bakmayın,
istemeden oldu”
diyerek özür dileriz.
Can, büyüklerinden daha çok şey öğreneceğini
biliyordu. Onlara ikramda bulunmak için meyveleri
mutfaktan kendisi getirdi.
Bu oyun, hepsinin çok hoşuna gitmişti.
Yeşilay Çocuk-Şubat 9