

GİZLİ
GİZLİ...
Yazan: Gül Nine’nin torunu Can
Güneş, yaz mevsimini çok sevdiği
için uzun saatler boyu batmıyor, diye
düşünüyorum. Yazın renkleri onu
da etkiliyor olmalı. Ben de yazı çok
seviyorum. Sadece okullar tatil olduğu
için değil. Okulun ayrı, tatil zamanının
ayrı tadı var.
Tatil güzel geçiyor. Vakit ayıramadığım
birçok şeyi yapabiliyorum. Özellikle de
mahalledeki arkadaşlarla, oynamadığımız
oyun kalmıyor. Futbol, basketbol, yakan
top, saklambaç, satranç...
Evde de vakit akıp geçiyor. Özellikle de
Gül Ninemin elinde iki çanta dolusu
kitapla geldiği günden beri. O kadar çok
kitabı görünce, “Hay Allah, ninem tatilde
olduğumu unutmuş olmalı. Hepsini
okursam, ne zaman dinleneceğim ki ben!”
diye geçirdim içimden. Tabii olacakları
kestirememişim.
Kitapları kütüphaneye gelişigüzel
yerleştirdim. Gül Ninem kitapların
hepsini çok beğendiğini söyledi. Çocuk
kitaplarına karşı özel bir ilgisi var. Her
gün belli bir süre kitap okursam “okuma
alışkanlığı” edinirmişim.
Yatmadan evvel yarım saat kitap
okumaya başladım. Kitap okumaktan
bu kadar çok keyif alacağımı söyleseler,
inanmazdım doğrusu. Derken kitap
okuma saatlerim uzadı. Bıraktığım
yerde kalmıyor ki kitap. Sanki zihnimde
okumaya devam ediyorum.
Derken kitabımı sırt çantamda taşır
oldum. Bazen arkadaşlarla oyuna ara
verip, mahalle parkında bir ağacın
altına oturup okuyorum. Arkadaşlarım
bu duruma bir anlam verememişler.
Başka arkadaşlar edindiğimi ve onlarla
tanıştırmadığımı sanmışlar.
Bir gün gizlice beni takip etmişler. Hepsi
birden yanıma yaklaşıp: “Demek gizli
gizli buluştuğun arkadaşın bu. Kitap”
dediler. Şaşakalmışlardı. Aslında niyetim
onlardan gizli işler çevirmek değil ki!
O günden sonra sırt çantama birkaç
kitap koymaya başladım. Bazen birkaç
arkadaş oyuna ara verip ağaçların
altında kitap okuyoruz. Okuduklarını
paylaşmak da çok keyifliymiş. İnanın,
artık sohbetlerimizin de tadı bir başka.
Kitaplarla arkadaşlık, dostluğumuza
da pekiştirdi. Haftaya birlikte çocuk
kütüphanesine gideceğiz.
12
Mavi Kırlangıç - Temmuz