yaşam
Kediler, köpekler, kuşlar…Onlar evimizin
yaramaz ama bir o kadar sevimli bireyleri! Onları
sevsek de bazen bilinçsizce yaşamlarına etki
edebiliyor, onları alıyor, sonra terk edebiliyoruz.
Veteriner Hekim Ertuğrul Kaya ile ev hayvanları
ile bir arada yaşamayı konuştuk.
ÖMÜRBOYU
BAKABİLECEKSENİZALIN
Kedi mırlamasının psikolojik olarak
olumlu etkileri olduğu artık bilimsel
bir gerçek. Köpeklerin sadakati
ve vefası da dillere destan. Allah
(c.c.) der ki: “Hayvanlar benim
sessiz kullarımdır. Onlar şimdi
zulme susuyorlar, ama hesap günü
konuşacaklardır”. Bir hayvanı önce
şirin bulup oyuncak gibi almak
ve ardından onumeçhule atmak
acımasızlıktır. Burada ailenin çok
dikkat etmesi, çocuklarına da
bu yönde örnek olması gerekir.
Özellikle kediler, yapıları itibarıyla
bulundukları yere alışır ve kokular
yoluyla orayı benimserler. Bir
kedi, alıştığı mekan ve ortamdan
koparılmamalıdır. Bu durum sokak
kedileri için de geçerlidir. Hayvan
hakları yasalarla da korunmaktadır.
Birçok hayvan karne hediyesi olarak
alınıyor ve yaz tatili bitince sokaklara
atılıveriyor. Veteriner Hekim
Ertuğrul Kaya ile konuştuk bunu.
Dedi ki, “Bir evcil hayvan almak,
ömrünün sonuna kadar ona bakmak
ve onunla birlikte yaşamak demek.
Bu yüzden, evcil hayvan edinmeden
önce, insanlar onları gerçekten
isteyip istemediğini sorgulamalı,
buna hazır hissetmeli. Yol kenarına
eski bir eşyanızı bırakabilirsiniz, ama
evcil hayvanınızı bırakamazsınız.
Çünkü o bir canlı, hemde sizi
seven ve size ihtiyaç duyan bir
canlı. Bunu yapmak vicdansızlık.
İnsanlar tatile giderken hayvan alıp,
Ç
ilek tekir bir kedi yavrusu.
Onunla ilgili bildiğim
ilk şey bir arkadaşımın
arabasının altına fırlamış
olmasıydı. Arkadaşım acı bir frenle
durmuş, önce kediciğin annesini
aramış, bulamayınca da onu işyerine
götürmüştü. O kadar küçüktü
ki tabaktanmama yemeyi bile
bilmiyor, biberonla besleniyordu.
Arkadaşım onu sahiplendirmek için
hemen harekete geçti, ilk taliplisi 12
yaşında Hamza adında bir çocuk
oldu. Birlikte saatlerce oynamışlardı
ve babasına, “Kesinlikle bu kediyi
istiyorum, adı da Çilek olsun”
demişti. Hamza’nın yavruya ilgisi
sadece üç gün sürdü, onunla epeyce
oynamış, hevesini almıştı, bakmak
zor gelince onu arkadaşımın işyerine
geri postaladılar. Yeni bir sahip bulana
kadar bakımını üstlendim, biberonu
bırakacak kadar büyümüştü, evde
yapmadığı şirinlik kalmıyordu…
Mürsel ÇAVUŞ
Bensu KAYA
BENİ
MEÇHULE
BIRAKMA!
Veteriner
Ertuğrul Kaya
Yeşilay
52