Reşadiye kışlalarını tahsis etti.
Mazhar Osman, örneklerini
Avrupa’da gördüğü insancıl,
modern ve ilmi akıl hastanesinin
bir örneğini nihayet Türkiye
Cumhuriyeti’nde hayata geçirme
şansını buldu. Sürdürdüğü
çalışmalar sonucu 1927’de
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi’ni kurarak uzun yıllar
başhekimliğinde bulundu. Bu
hastane bir dönem “Mazhar
Osman Hastanesi” adıyla anıldı.
1933’te ordinaryüs profesör oldu
ve İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri
Kliniği Başkanlığı’na getirildi.
1941’de başhekimliği bıraktı ve
öğretimüyesi olarak çalışmalarını
sürdürdü. Mazhar Osman, birçok
yurt dışı sağlık kuruluşunun
onur üyeliğine seçildi. Türk
Nöropsikiyatri Cemiyeti gibi sağlık
gibi sağlık derneklerinin kurucusu
olanMazhar Osman, çeşitli mesleki
eserler yazdı.
31 Ağustos 1951 tarihinde şeker
hastalığı ve nefes darlığı yüzünden
İstanbul’da vefat etti. Ord. Prof. Dr.
Mazhar Osman Usman, Türkiye’de
akıl ve sinir hastalıkların çağdaş
yöntemlerle tedavisinde öncülük
eden, Türkiye’de ilk modern ruh
sağlığı hastanesini kuran Türk
hekimi unvanına sahip, büyük bir
isimdir.
Seririyatı Dergisi’ni çıkardı ve bu
dergi 32 yıl boyunca yayımlandı.
HİLAL-İ AHDAR
KURULUYOR
Birinci Dünya Savaşı sırasında
İtilaf devletlerine karşı direnişin
ve milli mücadelenin devam ettiği
sıralarda bağımsızlığa karşı savaş
açmış olan istiklal mücadelesi, fiziki
mecralarda olduğu kadar manevi
mecralarda da sürdürülüyordu.
Anadolu’daki istiklal mücadelesini
kıracak bir sosyokültürel
yozlaşmanın önüne geçilmesi
amacıyla, başta alkol olmak üzere
diğer bağımlılık yapıcı maddelere
ve yaşam unsuruna dair bilinç
uyandırmak üzere Mazhar
Osman Usman ve arkadaşları Hilal-i
Ahdar Cemiyetini kurdular. 5Mart
1920’de kurulan Hilal-i Ahdar,
ilk önce "Yeşil Hilal" ve sonra da
"Yeşilay" isimlerini kullanmıştır.
Mazhar Osman ardından 1920'de
Zeynep Kamil Hastanesi’ne
nakledilen Akıl ve Sinir Hastalıkları
Bölümü Şefliği’ne getirtilmiştir.
1922’de ise Zeynep Kamil ve Toptaşı
hastaneleri başhekimi olmuştur.
TIP ALANINDA BİRÇOK
İLKE İMZA ATTI
Hükümet, Toptaşı Bimarhanesi’nde
tedavi edilen hastalara Bakırköy’deki
üzerine tıp eğitimi aldı. 1911’de
döndü ve Gülhane Askeri Hastanesi
Emkaz-ı Akliye Kliniği’nde görev
almaya başladı. Bir sene sonra askeri
hekim olarak Balkan Harbi’ne katıldı.
Gezici hastane başhekimi olarak
Lüleburgaz ve Çatalca cephelerinde
harp sahalarında koleraya karşı verilen
mücadeleye katıldı.
DÖNEMİN ÖNEMLİ
İSİMLERİYLE ÇALIŞTI
Mazhar Osman, 1910’da muayenehane
açtı. 1911-1912 Trablusgarp Harbi
öncesinde tekrar gittiği Berlin’de Prof.
Ziehen ve Oppenheim ile çalıştı.
İstanbul’a döndüğünde Gülhane’den
akliye, asabiye, kadın doğum ve
anatomi derslerinin kaldırıldığını
öğrenenMazhar Osman, Gülhane’den
ve askeriyeden istifa etti. 1914’te
Haseki Hastanesi’nin başhekimi oldu.
1. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine
binbaşı rütbesiyle askere alındı ve
Haydarpaşa Askeri Hastanesi’nde
akliye ve asabiye mütehassıslığına
atandı. Buradayken akıl hastası
numarası yapanları açığa çıkararak
onları askere sevk etmekle uğraştı.
Haydarpaşa Askeri Hastanesi’nde
Tevfik Fikret ile samimi oldu. Savaş
nedeniyle İstanbul’a dönen Abdülhak
Hamit’i tedavi etti. Neyzen Tevfik de
hastaneye gelenler arasındaydı.
HAYATININ DÖNÜM
NOKTASI: MONDROS
MÜTAREKESİ
1917’de Şişli Fransız Hastanesi (Fransız
La Paix) Akıl ve Sinir Hastalıkları
Bölümü Şefliği’ne atanmıştı. 1918’de
imzalananMondros Mütarekesi,
Mazhar Osman’ın hayatında dönüm
noktası oldu. La Paix yeniden
Fransızlar’a verildi ve Haydarpaşa
Askeri Hastanesi boşaltıldı. Mazhar
Osman La Paix’deki başhekimlik
görevine devam etti. 1919’da Toptaşı
Bimarhanesi Başhekimliği’ne atandı.
Aynı sene, başyazarı olduğu İstanbul
Mazhar Osman, eski
tedavi yöntemlerinin
yerini çağdaş tedavi
yöntemlerinin
almasında, hekimlik
dalının gereken ilgiyi
görmesinde ve yeni
kadroların bu yönde
özendirilmesinde
önemli rol oynadı.
ORD. PROF. DR. MAZHAR OSMAN USMAN,
5 MART 1920'DE
YEŞİLAY CEMİYETİ'Nİ, 1927 YILINDA BAKIRKÖY RUH VE SİNİR
HASTALIKLARI HASTANESİ'Nİ KURDU.
Eylül 2017 53