Uyuşturucu Bağımlılığı, Arz ve Talep Azaltımı, Tedavi ve Korunma Yöntemleri - page 7

Hepimiz Aynı Gemideyiz
Uyuşturucu madde kullanımın son zamanlarda giderek
yaygınlık kazandığı yapılan saha araştırmalarının gösterdiği
bir gerçek. Bu artışın sebepleri ve bununla mücadele için
yapılacaklar aslında hepimizin ortak meselesi. Çünkü
aynı hayatı, aynı ülkeyi, aynı sokakları paylaşıyoruz.
Devletin idarî tedbirlerle ve kolluk kuvvetleriyle
yürüttüğü bir mücadele var. Aynı zamanda toplumun
duyarlı kesimlerinin bir araya geldiği sivil kuruluşlar da
değişik vasıtalarla uyuşturucu ile mücadele etmekteler.
Meselenin ekonomik, siyasî etkileri birçok güç odağının bu
sektörde boy göstermesine sebep oluyor. Ortada dönen
rantın büyüklüğü ve uluslararası ayağı çok güçlü yapılarla
mücadeleyi gerektiriyor. Bunlara daha önceki sayılarımızda
değinmiştik. Şimdi Türkiye’deki umumi manzaraya bakalım.
Bu konuda en çarpıcı ve güncel araştırmalardan biri, 2013
sonunda verileri açıklanan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü
ve Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa yaptırdığı bir
çalışma. Burada, İstanbul’da çoğunluğu lise birinci
sınıfta okuyan 32.000 lise öğrencisine bağımlılık yapan
maddeleri az veya çok kullanma durumları soruluyor.
Sonuçta
öğrencilerin %45’i sigara, %32’si alkol ve %9’u
ise uyuşturucu madde ile tanışmış
olduğunu ifade ediyor.
Bilinen bir gerçektir ki, yüz yüze sorguda ortaya çıkan
bağımlılık oranları gerçek rakamın daima birkaç puan
altındadır. Yani, liseli gençlerimiz arasında uyuşturucu
maddeyi en az bir kez kullananların her on çocuğumuzdan
biri olduğu aşikar bir vakıa. Gençlerimiz, hem de 14
yaş civarındaki gençlerimiz arasında bağımlılık yapan
maddelerin bu oranda kabul görmesi, tehlike çanlarının
çaldığına işaret ediyor.
Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Mer-
kezi
’nin 2011 yılında ülkemizdeki en kapsamlı uyuşturucu
bağımlılığı araştırmasının rakamlarını Türkiye maalesef ciddi
ciddi değerlendirmedi, yeterince konuşmadı. Araştırma 25
ili kapsamakta ve yüz yüze görüşme tekniğiyle hazırlan-
mış. Buna göre gençlerimizin hali nasıldır, birlikte bakalım.
Ama buna geçmeden önce şunu hatırlatmakta fayda var.
Sanki uyuşturucu ile mücadele sadece devletin ve Yeşilay
gibi kurumların işiymiş gibi bir algı maalesef insanlarımızın
kafasına yerleşmiş durumda. Ayrıca uyuşturucu kullanı-
mıyla doğrudan kurduğumuz veya kurabildiğimiz ilişki kendi
çoluk çocuğumuzun bu maddelerle temas edip etmemesi-
ne endeksli. Oysaki
uyuşturucu sadece sizin ve çevrenizin
ilişkili olmamasıyla açıklanabilecek bir olgu değil
. Çünkü
bu problem; bir adım sonrasında sizi, ailenizi, toplumsal hu-
zurunuzu, devlet mekanizmasının işleyişini etkileyebilecek
hem sağlık hem güvenlik boyutu olan çetrefilli bir mesele.
Yani yolda, sokakta sizin çok iyi yetiştirdiğiniz çocuğunuz
pekâlâ bu maddeye bağımlı biri veya birileri tarafından
tehditten tutun da ölüme kadar bir dizi zararla karşılaşabilir.
Ekonomik boyutu hakeza. Şimdi bunları burada bırakarak
rakamlara bakalım:
Genel nüfus olarak niteleyebileceğimiz 15-64 yaş
aralığında % 51.8’lik oran bir tütün ürünü denemiş %
28.3’ü alkol ürünü denemiş, % 2.7’si de yasadışı bağımlılık
yapıcı madde denemiş. 15-35 yaş arasında bu oran
yükseliyor: % 3.0. Yaşam boyu esrar kullanma oranı ise %
0.7.Öğrencilerin % 1.5’i ise yasadışı bağımlılık yapıcı madde
denemiş. İlk kullanma yaşı ortalaması 13.8. Yatarak tedavi
olan madde bağımlılarının yaş gruplarına göre dağılımı
incelendiğinde;
her yıl vakaların yaklaşık üçte birinin
15-24 yaş grubunda
olduğu görülmektedir. Yine, yıllara
göre vakaların yaklaşık %40’ı da 25-34 yaş grubunda yer
almaktadır. Bu da gençler ve erişkinler arasında madde
kullanımın sorun olduğuna ilişkin önemli bir bulgu olarak
yorumlanabilir. Madde bağımlılığı nedeniyle tedavi olanlar
arasında 15 yaşın altında olan vaka sayısı ve oranında artış
olması dikkat çekicidir. Ayrıca, 15-19 yaş grubunda da
B A Ş Y A Z I
Prof. Dr. M. İhsan Karaman
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...90
Powered by FlippingBook