Uyuşturucu Bağımlılığı, Arz ve Talep Azaltımı, Tedavi ve Korunma Yöntemleri - page 8

her ne kadar oransal olarak büyük bir artış görünmese
de tedavi olan vaka sayısında yaklaşık iki kat artış
söz konusudur. Bu vakaların ölümle neticelenme
durumlarına bakıldığında 2009 yılında ülkemizde 153
doğrudan madde bağlantılı ölüm gerçekleşmiştir. 2008
yılında 147, 2007 yılında ise bu sayı 120’dir. Görüldüğü
gibi artış söz konusudur. Bu rakamlar ne ifade eder?
Bir defa görünen odur ki Türkiye’de
uyuşturucu
kullanımı artmaktadır
. Özellikle de gençler arasında.
Bunların başında da sentetik uyuşturucu ve uyarıcı
haplar gelmektedir. Hapların gerek kullanım şekli
gerek doğrudan yol açtığı neticeler özellikle doğrudan
kana karıştırılan diğer uyuşturuculara göre daha
cazip gelmektedir. Bu da gençlerimizin uyuşturucuya
daha kolay müptela olmalarına sebebiyet verir. Bu
durumda hapların aynı damardan alınan uyuşturucular
gibi zararlı ve ölümcül olduğu bilgisinin gençlerimize
ulaştırılması gerekir. Hap kullanımı, madde bağımlılığının
yaygınlaşmasının temel nedenlerinden biridir.
Peki, Ne Yapmalıyız?
Bir defa uyuşturucu ve madde bağımlılığının zararlarını
gözler önüne seren film ve diziler yapılmalı. Bu önemli
bir konu; çünkü gençler doğrudan nasihat ve yasak
konusunda oldukça perhizliler. Yani bir gence neleri
yapmayacağını söylemek aslında onun tarafından kendi
kişiliğini yok etmek gibi algılanıyor. Bunun birkaç sebebi
var. Birincisi modern dünya özgürlüklerin,
bireyciliğin ön
plana çıkarıldığı bir dünya.
Özellikle batı toplumlarında
kanuni yaşlara geldiğinde çocuğun aileden ve çevreden
kopma oranı çok yüksek. Bu da modernliğin getirdiği
bir şey. İnsanlık kendisine vaat edilene koşarken
bıraktığı şeyleri geri kazanmak için daha fazla çaba
harcamak zorunda. Çünkü genç bireyselleştikçe
çevreden kopuyor. Çevreden koptukça da onu sınırlayan
ve belli alışkanlıklardan uzak tutan bir disiplinden
sıyrılıyor. Bilinçsizce, çılgınca koşmaya başlıyor. Bu
koşu esnasında veya bu koşunun başlangıcında kendini
özgür ve mutlu hissetmesini kutlamak için bu tür
alışkanlıklara başvurabiliyor. Eğlenmenin, zevkin ve
sefanın bir parçası şeklinde lanse edilen bu ağa çok
kolay düşebiliyor. Diğer taraftan gittikçe yalnızlaşan
birey
karşılaştığı problemleri çözme adına yeterince
destek bulamadığında
veya kendini yeterince güçlü
hissetmediğinde bunu unutma yolunu seçiyor. Hayat
tekdüzeleşiyor, sıradanlaşıyor. Bu, zamanla insanın
hesaplaşması gereken bir anlamsızlığa çıkıyor. Bu
anlamsızlık ferdin normal yollarla hayattan zevk
almasını engelliyor. Bu zevksizlik doğrudan ve kolayca
zevk olarak anlaşılabilecek veya kendisine öyle sunulan
madde kullanımına yol açabiliyor. Ya da bu anlamsızlıkla
yüzleşmemek için kendini uyuşturmak, düşünmemek,
anlamamak istiyor. Bütün bunlar birbirini tetikleyen
şeyler. Şair Yetimî’nin dediği gibi;
Evvel-i neş’e-i berş[afyon] ile kişi
Şuh olup gerçi şetâret ider
Bu zevk ve neşenin insana verdiği coşku ile insan bir
müddet kendinde olanı unutabilir. Deve kuşu misali. Ama
bunun neticesi hep şair Yetimî’nin dediği gibi olur:
Ahir-i neş’e ile tünd ü pelid
Oluban hayli betaletler ider
Yani bu neşenin, zevkin sonunda “keyfi kaçmış ve rezil
olarak bir sürü anlamsız işler eder”.
Uyuşturucu ile mücadelenin bir ayağı insanların modern
dünyadaki anlam sorununu çözmektir. Diğer taraftan
onları
hayata bağlayacak bir ideal ve mefkureye
sahip
kılmak. Acının, zevkin bu hayatın tadı tuzu olduğunu
kabullenmek. İnsanın yaşamak için yine insana ihtiyacı
olduğunu ve hayatın, birlikte yaşanırsa zorlukların
üstesinden gelinecek bir zemin olduğunu anlatmak…
Bizim birinci sorumluluğumuz budur. Kimsenin yalnız
kalmadığı bir dünyada üstesinden gelinemeyecek bir
mesele yoktur. Elbette uyuşturucu ile ilgili yapılması
gereken idarî, siyasî, adlî bir seri önlem var. Bununla
ilgili olarak, gerek devlet kurumlarımız gerek emniyet
teşkilatımız oldukça hassas şekilde çalışmaktalar.
Fakat takdir edersiniz ki bu yapılanlar pansuman
tedbir. Asıl tedbir bu meselenin kaynaklarına inmek.
Artan boşanma oranları, parçalanmış ailelerde yetişen
çocuklar, sokaklarda hayatını sürdüren evlatlarımız…
Bunların yanında ise sterilize ortamlarda yetişen,
asosyal, oyun ve eğlenceyi hayata tutunmanın tek aracı
olarak bilen ve gören gençlerimiz… İşte kaynak burada.
Bağımlılıkların gencecik hayatları karartmadığı, sağlıklı,
üretken, ayık ve mutlu fertlerden güçlü ve huzurlu bir
toplumun oluştuğu günler uzak olmasın.
Sağlıcakla kalın.
B A Ş Y A Z I
yesilay.org.tr
6
YESiLAY
HAZiRAN
2014
1,2,3,4,5,6,7 9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,...90
Powered by FlippingBook