

dosya
büyük bir oranda merak ve
özentiye yol açmaktadır. Evet, bu
da bir algı yönetimidir. Üstelik
bu durumun farkına varan başta
Yeşilay olmak üzere, politikacı
ve uzmanların bonzai yerine
‘sentetik uyuşturucu’ ibaresinin
kullanılması gerektiğini
vurgulasa bile medyanın bu
dilden maalesef vazgeçmemesi
medyanın kendisinde
dahi var olan bir algıdan
kaynaklanmaktadır. İstanbul
Şehir Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Peyami Çelikcan,
bağımlılıkla etkin mücadele
adına medyanın önemli bir
etkiye sahip olduğunu söylüyor
ve ekliyor: “Ne giyeceğimizi,
nereye gideceğimizi belirleyen,
hayatımızda söz sahibi olan
medya, tüketim ve algı
yönetmenin başrol oyuncusu.
Bağımlılık evrensel bir problem.
Kitleleri harekete geçiren medya
da bu probleme sebep de, çözüm
de olabilmekte. Nitekim sigara
bağımlılığının bu kadar çok
yaygınlaşmasına sebep olan
ilk etken tütün endüstrisinin
medyada serbest ve gençlerin
algısına göre hareket edebilme
özgürlüğüne sahip olabilmesiydi.
Aynı şeyi, eğlence aracı olarak
lanse edilmeye çalışılan alkol
tüketiminde de görüyoruz. Ve
şimdi de uyuşturucu durumu.
Medya, iyi niyetle ama özensiz
bir şekilde yaptığı uyuşturucu
madde bağımlılığı konusundaki
haberleri ve içerikleriyle aslında
çocuk ve gençlerde olumsuz
bir izlenim bırakıyor. Onlarda
bağımlılık konusunda merak
uyandırıyor. Bu durumu son
zamanlarda yapılan eğitimlerle,
geliştirilen politikalarla biraz
olsun aşmış, en azından basın
temsilcilerinde farkındalık
oluşturmuş durumdayız. Ama
reyting her zaman baskın
geliyor. Asıl anlaşılması gereken
konu; uyuşturucu madde
bağımlılığı sorununa çözüm
odaklı bir yaklaşımla, bilinçli
bir şekilde, yasalara, politikalara
halk sağlığı sorunu olduğunu,
medyanın bağımlılığa dikkatleri
çekmek amacıyla, iyi niyetle ama
yanlış içeriklerle yapmış olduğu
haberlerin aslında bağımlılık
tehlikesini daha da artırdığını,
ama medyanın reyting kaygısı
gütmeden soruna çözüm odaklı
haber çalışması yapabileceğini ve
bunu da prensibi yapabileceğini
anlatıyor. Eğitimler haricinde
de medyanın; madde
kullanan kişilere ilişkin
tasvirlerde, çevrelerine ilişkin
betimlemelerde, maddenin
metin ve görsel içerikteki
veriliş biçimlerinde, arzı ile
ilgili içeriklerde ortak bir
dil kullanması hem vatana
ve insanlığa karşı büyük bir
sorumluluğu yerine getirecek,
hem bu mücadelenin gidişatına
olumlu bir katkı sağlayacak,
hem de medya vasıtasıyla
uyuşturucu veya herhangi bir
madde kullanımı bir suç olarak
algılanmaktan çıkıp, önlenmesi
ve tedavi edilmesi gereken
bir halk sağlığı sorunu olarak
anlaşılacaktır.
da destek olacak şekilde haber
yapmakta. Asıl mesele etik
olmakta.”
MEDYADA ORTAK DİL:
SÖZDE KALMASIN
Uyuşturucuya karşı etkin
mücadele için kamu
kurumlarının, STK’ların ve
medya temsilcilerinin ortak bir
iletişim stratejisini takip etmesi,
ortak bir dili kullanması büyük
önem arz ediyor. Bağımlılıkla
mücadelenin en önemli ayağı
olan medyaya burada ilke
edinmesi gereken mühim
vazifeler düşüyor. Yeşilay’ın
yerel ve ulusal medyaya
yönelik başlatılan olduğu
‘medya bağımlılık farkındalığı
eğitim programları’ da tam
olarak bunu amaçlıyor. Yeşilay,
bağımlılık konusunun bir
reyting malzemesi değil, bir
Dünyanın bir ucunda her ne oluyorsa bizim
şu an öğrenmemiz giderek daha da gelişen
ve anlık olarak kendini gösteren medyanın
varlığıyla gerçekleşmektedir.
Yeşilay
26
MEDYAYI NASIL OKUYORUZ?