

bağımlılığı kronik olmayan bir
hastalık ve ayrıca davranışsal
fonksiyon bozukluğu ve
rahatsızlık olarak ele almasıdır.
Bu yöntem bireye ve topluma
nasıl faydalar kazandırıyor?
Etkili tedavi, ilaç kullanımının
ötesine geçmeli ve kişinin
hayatının her yönüne yani
duygusal, zihinsel ve fiziksel
sağlığına, aile ve sosyal ilişkilerine,
suç geçmişine, eğitim, istihdam,
barınma gibi unsurlara
değinen kapsamlı bir tedavi
süreci sunmalıdır. TT modeli
yaklaşımındaki temel unsur
bağımlı kişinin değişimidir; bu
aynı zamanda profesyoneller
için de geçerlidir. Bu kolay
bir iş değildir. Nihayetinde,
TT mezunları (programı
tamamlayanlar) daha iyi bir
birey, vatandaş, eş, ebeveyn ve
arkadaş olurlar. Aynı zamanda
toplum, bağımlı bireylerin bir
kayıp olduğunu düşünmektense
içimizden biri olduklarını,
eğer şans verirsek hayatlarının
değişebileceklerini ve çoğu
insandan daha bilinçli vatandaşlar
olabileceklerini fark eder.
Bir tedavi yöntemi olarak TT’nin
etkinliğini nasıl görüyorsunuz?
Bu programı tamamlayan
kişilerde odaklanılan nokta
nedir?
Burada bir noktayı daha
belirtmek istiyorum. Kanıta
dayalı etkin bir model olan TT
tedavisi yalnızca uyuşturucu
ve alkol gibi maddelerin neden
olduğu bağımlılık türlerini değil,
kumar ve interneti de kapsayan
tüm bağımlılık türlerini ele
alır ve gerçekten de çok etkili
bir yöntemdir. Buna bir örnek
verecek olursak, birkaç yıl önce
Yunanistan’daki Ulusal Sağlık
Okulu bu etkililiği ölçmek için bir
araştırma projesi gerçekleştirdi.
TT’lerde bir gün bile olsa tedavi
gören 386 kişiyle görüşme yapıldı
ve bu görüşmeler insanların
programa dahil olmasının
“TT modelinin Türk
kültürüne çok uygun
olduğuna inanıyorum
çünkü Türk kültürü tam bir
halk kültürüdür. Benim
anlayışıma göre,
kültürlerimiz birbirine
benziyor; her iki kültürde
de aile çok önemli.”
benziyor; her iki kültürde de
aile çok önemli. Büyükbaba,
büyükanne, amca, teyze ve
kuzenler kişinin hayatında çok
önemli bir rol oynuyor. Mesela
bu, Anglosakson kültüründen
çok farklıdır. Bu nedenle,
Türkiye’deki profesyoneller
için en büyük zorluk kendine
özgün karakteristiği ile Türk TT
modelini oluşturmaktır.
Topluluktaki kişilerin herhangi
birinde olabilecek birden fazla
hastalığın nasıl üstesinden
geliyorsunuz?
Son yirmi yıldan bu yana, TT
araştırmaları gösteriyor ki;
hizmetlerimizi talep eden ve
sayıları gittikçe artan kişiler,
eştanıya sahip. Bu, bağımlılıklarına
ek olarak şizofreni ya da bipolar
bozukluk gibi başka ruhsal
bozukluklarının da olduğunu
gösteriyor. Bu bireylerin ayrıca
psikiyatrik tedaviye ve çoğu zaman
ilaç tedavisine ihtiyacı vardır.
ardından beş yıl boyunca
sürdürüldü. En az bir yıl TT’de
yer alan kişilerin %83,7’sinin iş
sahibi olduğu, %72,7’sinin suça
karışmadığı, %67,7’sinin ise hiç
yasa dışı madde kullanmadığı
tespit edildi.
Bu modelin farklı kültürlerdeki
etkisi hakkında ne
düşünüyorsunuz? Kültüre bağlı
olarak belirgin bir farklılığa
şahit oldunuz mu? Bu tedavinin
Türk kültürüne uygun olduğunu
düşünüyor musunuz?
Daha önce bahsettiğim gibi, sürekli
seyahat halindeyim ve gezilerimde
TT modelinin birçok kültüre
uygulanmış halini gözlemledim.
Çekirdek hep aynı kalıyor fakat
uyarlamaların bölgeden bölgeye
değişmesi gerekiyor. Ben TT
modelinin Türk kültürüne çok
uygun olduğuna inanıyorum
çünkü Türk kültürü tam bir halk
kültürüdür. Benim anlayışıma
göre, kültürlerimiz birbirine
Etkili tedavi, ilaç kullanımının ötesine geçmeli
ve kişinin hayatının her yönüne yani duygusal,
zihinsel ve fiziksel sağlığına, aile ve sosyal
ilişkilerine, suç geçmişine, eğitim, istihdam,
barınma gibi unsurlara değinen kapsamlı bir
tedavi süreci sunmalıdır.
KASIM 2018 27