Sigara, 31 Mayıs Dunya Sigarasiz Gunu - page 35

lerin ise yüksek oranda madde kullandıkla-
rı ve madde kullanan arkadaşlara sahip ol-
dukları görülmüştür. Ebeveynler, çocukları-
nın faaliyetlerine katıldıklarında, onlara ya-
kınlık gösterdiklerinde, uzaktan telefonla da
olsa çocuklarını izlediklerinde, çocukların fa-
aliyetleri ile ilgili bilgi edinmeye çalıştıkların-
da ve bu faaliyetler üzerinde yüksek oranda
kontrol sağladıklarında, gençlerin problem
davranışa karışmaları daha az olasıdır.
Gençlerin çeşitli olumsuz sosyal davra-
nışlarında, yukarıda belirttiğimiz gibi bir-
çok faktörün etkileri olduğu görülmek-
tedir. Gençlerimizi bu duruma düşmek-
ten korumak amacıyla önleyici tedbirlere
önem verilmelidir. Bağımlılıkların önlen-
mesinde en büyük pay devlete düşmekte-
dir. Devlet Anayasa’da bildirildiği gibi her-
kesin hayatını, beden ve ruh sağlığı için-
de sürdürmesini sağlamakla (Madde 56),
gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturu-
cu maddelerden, suçluluk, kumar ve ben-
zeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten
korumak için gerekli tedbirleri almakla
(Madde 58), her yaştaki Türk vatandaşları-
nın beden ve ruh sağlığını geliştirecek ted-
birleri almakla (Madde 59) ve bunun için
gerekli yasal düzenlemeleri yapmakla ve
denetlemekle yükümlüdür.
Anne-babalar; aile içi iletişimin kaliteli ol-
masına özen göstermeli, iyi bir dinleyici ol-
malıdırlar. Gencin hatası karşısında suçlayı-
cı ve rencide edici olmaktan kaçınılmalı, çö-
züm yolları üzerinde konuşulmalıdır. Gençle
güven köprüsü kurulmalı, güçlü bağlar inşa
edilmelidir. Gencin maddi, duygusal, bilişsel
ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına yöne-
lik destekleyici tutumlar sergilenmelidir.
Eğitim kurumları gençlere yönelik, ken-
dini tanıma, öfke kontrolü, stresle başa çık-
ma, iletişim, Hayır diyebilme, karar verme ve
problem çözme, özgüven gibi yaşam becerile-
rinin ve kişisel yeteneklerinin geliştirilmesine
yönelik eğitim programları uygulanmalıdır.
Nasıl ki bağımlılığın ortaya çıkması bir-
çok faktörün etkileşimiyle olmaktadır ve çok-
lu nedenselliğe dayanmaktadır. Bağımlılık-
la mücadele de, aynı şekilde çok yönlü de-
vam ettirilmelidir. Bu mücadele büyük-
ten küçüğe, yediden yetmişe, birey-
den kurumlara herkesin elini taşın
altına koymasıyla mümkündür.
cunda, madde kullanımının 12-13 yaşların-
da başladığı ortaya çıkmıştır. Kullanılan
maddelerin başında alkol, sigara, esrar, uçu-
cu maddeler ve ilaçlar gelmektedir. Kulla-
nımın devam etmesiyle beraber, kullanılan
maddeler kokain, ecstasy ve eroin gibi daha
ağır maddelere dönüşmektedir.
Gençler, sigara ve alkol kullanmayı büyü-
mek ve yetişkin olmanın bir gereği olarak al-
gılamaktadırlar. Bağımlılık nedenlerine göz
attığımızda merak ve arkadaş etkisi ilk sırada
karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte, bir
defadan bir şey olmaz anlayışı, kendimi kont-
rol edebilirim inancı, toplumdan farklı olma
gayreti, kendini ispat etme çabası, bir gruba
ait olma isteği ve dışlanma korkusu, özgüven
eksikliği gibi nedenler sayılabilir.
Gencin ailesinde alkol veya madde ba-
ğımlısı birisinin bulunması genci bağımlı-
lığa yatkın kılmaktadır. Gencin kendisi
gibi madde kullanan kişilerin olduğu
bir çevreye girmesi ve maddeden hiç
uzaklaşamaması onu bağımlı hale
getirmektedir. Genellikle ailevi des-
teğinden mahrum, iletişimin bo-
zuk olduğu ailelerden gelen, aka-
demik başarısızlığı olan, stres
yaşayan ve sorunlarının çözü-
münü bu tür yollarla çözmeye
çalışan gençler, madde kul-
lanımına bir kere deneye-
rek başladıktan sonra de-
vam etmektedirler. Aile-
lerinden destek gören
ve akran ilişkileriyle il-
gili olarak rehberlik
alan ergenlerin mad-
de kullanma oranla-
rının çok daha düşük
olduğu; ebeveynleri
arkadaşlıklarına iliş-
kin yüksek oranda ya-
saklama getiren ergen-
1...,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34 36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,...74
Powered by FlippingBook