Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  167 / 248 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 167 / 248 Next Page
Page Background

Sizce çocuklarımızı ve gençlerimizi

zararlı alışkanlıklardan korumanın

yolları nelerdir?

Unutmayalım ki kap boş kalırsa

mutlaka bir şekilde dolar. Bu

kabı, sevgiyle doldurmazsanız

nefretle dolar; iyi alışkanlıklarla

doldurmazsanız zararlı alışkanlıklarla

dolar. Çocukları -çocukları

diyeceğim çünkü artık çocuk yaşlara

kadar indi bağımlılıklar- zararlı

alışkanlıklardan korumanın birinci

metodu, onları faydalı konulara

teşvik etmektir. Bunlar spor olabilir,

sanat olabilir, okumak olabilir…

Önemli olan birlikte hareket etmek

yani onları başıboş, kendi başlarına

bırakmamak. O yüzden toplu

aktivitelere yönlendirmenin çok

faydalı olacağını düşünüyorum.

İkincisi de beynimizin neden sağlam

kalması gerektiğini çocuklarımıza

anlatmalıyız. Uyuşturucu, esasen

beynimizi tüketiyor. Sigara da bir

tür uyuşturucudur ve insan beynini

mahveder. Sigaranın akciğere

verdiği zararları sürekli televizyon

kanallarında görürken, beyne verdiği

zararı ve hasarı da Yeşilay’ınmutlaka

hekimlerle bir araya gelerek kamu

spotlarıyla anlatması gerektiğine

inanıyorum.

Sanatın insan hayatındaki

“koruyuculuğundan” söz eder

misiniz?

Sanatın tümdalları, toplumu ayakta

tutan bel kemiğidir. Sanatın içine

sporu da dahil edecek olursak,

bu faaliyetler bizi günlük hayatın

telaşesinden uzaklaştıran ve bir

nevi yaşam enerjimizi ve yaşam

kalitemizi yükselten faaliyetlerdir.

Çevremizdeki diğer kişilerden

ayırt edici yeteneklerimizi ortaya

koymak özellikle sanatsal faaliyetlerle

mümkün. Bunlar enstrüman çalmak

olabilir, resim yapmak olabilir, ebru

sanatı olabilir, hat sanatı olabilir…

Ne olursa olsun gençlerimizi ve

çocuklarımızı sanatın bir dalına

mutlaka yönlendirmeliyiz. Baktığımız

zaman, dünyada sanki sanatçılar

daha çok uyuşturucu kullanıyor ve

zararlı maddelere yöneliyor gibi bir

algı var. Ancak şunu da unutmayalım

Okuduğunuz kitap…

Son okuduğum kitap Ahmet Hulusi’nin “Kendini Tanı” kitabı.

Herkese tavsiye ederim. İnsanın dünyada var oluş sebebini ve en

önemlisi geçici beden hayatını, aslında meşguliyetleriyle ömür

tüketerek nasıl bir yanmanın içine gideceğini anlatan olağanüstü

bir kitap. İsmi gibi kendini kişiye tanıtan bir kitap.

İzlediğiniz film…

Son izlediğim film “Spirit”. 2017 yapımı. 28 kişiliği olan bir psikiyatrik hastanın

hayatını anlatan ilginç bir filmdi.

Dinlediğiniz müzik albümü…

Ed Sheeran’ın “ShapeOf You” albümü. Çok güzel bir albüm. Ed Sheer-

an, bir sokak müzisyeniydi ve yaptığı albüm bütün dünya listeleri-

ni sallamıştı. Bu da ikinci albümü. Samimiyetin, sokakta çalan bir

müzisyenin ruhundan yansıdığını görmek beni hiç şaşırtmadı.

Yaptığınız alışveriş…

En son eşime doğum gününde saat aldım.

"Sivil toplum

kuruluşlarının

kimliksiz olması,

herkese eşit

mesafede durması,

esas hedefinin

ve amacının

gerçekten kuruluş

amacıyla paralel

olması gerekir"

kimliksiz olması, herkese eşit

mesafede durması, esas hedefinin

ve amacının gerçekten kuruluş

amacıyla paralel olması gerekir.

Yeşilay’ın amacı, toplumda

zararlı madde bağımlılığının

artmasını engellemek. Eğer madde

bağımlıları varsa onları doğru

hastanelere, doğru kurumlara

yönlendirerek şifa bulmalarını

ve topluma kazandırılmalarını

sağlamak. Sonrasında da toplumun

içinde kendi yollarını ve yönlerini

bulabilmeleri, dışlanmamaları için

bu tarz kuruluşların ve kurumların

üzerine sorumluluk düştüğüne

inanıyorum.

Şu sıralar yaptığınız

çalışmalardan söz edebilir

misiniz?

“Zincirimi Kırdı Aşk” isimli

bir albüm çıkardık yaklaşık üç

ay önce. İkinci video klibimizi

çektik. Şu ana kadar çok iyi

gidiyor. Hem sosyal medyada

hem video portallarında hemde

fiziki mecralarda albümümüz

üst sıralarda yer alıyor. Bu

albüm, beşinci solo albümüm.

Bununla beraber diğer sanatçı

arkadaşlarımın albümlerinde

aranjörlük yapmaya devam

ediyorum. Kurumlara jingle’lar

hazırlıyoruz. Müzikle dolu,

konserlerle dolu bir dönem

geçiriyoruz.

ki topluma kazandırılan

sanatçıların hiçbirinde bunu

göremezsiniz. Yalnız kalan, kendi

kabuğuna çekilen ve ne yazık ki

çevresel faktörlerin altında kendi

yolunu kaybeden kişilerde bunu

görebilirsiniz.

Toplumsal sorunlar ya

da dayanışma boyutunda

sivil toplumörgütlerinin

önemi konusunda neler

söyleyebilirsiniz?

Devletimiz, hükümetimiz özellikle

zararlı alışkanlıklarla mücadelede

sivil toplum kuruluşlarının

hemdaim yanında. Toplumsal

dayanışma dediğimiz zaman

burada kuruluşlara şöyle bir

görev düşüyor: Bu kuruluşların

SONGÜNLERDE…

MAYIS 2017 167