

Bir süredir Türkiye Basketbol
Federasyonu Başkanlığı görevini
yürütüyorsunuz. Türkiye
Basketbol Federasyonu olarak
hayata geçirmeyi planladığınız
projelerden ve hedeflerinizden
bahsedebilir misiniz?
Spor politikalarının ulusal
bazda, bütünsel gelişimi kapsar
biçimde yapılandırılması
gerektiğini düşünüyorum. Bu
amaçla, sadece kısa dönem
çıkışları değil, çok uzun
dönemli, derinlemesine
düşünülmüş çözümleri
masaya koymaya çalışıyoruz.
Türk basketbolunu geliştirme
idealleri doğrultusunda bir
araya gelen tecrübeli bir ekibiz.
Basketbolumuzun sürdürülebilir
gelişimi için oluşturduğumuz
ulusal vizyonumuz çerçevesinde,
çocuklarımızı okul - spor
ikileminden çıkararak,
ailelerden başlayıp milli eğitim
ve spor bakanlıklarına kadar
uzanan bütünsel açıdan ele
alan programlar oluşturuyoruz.
Buna ek olarak, kulüplerin
de bu sürece sahip çıkmasını
hedefliyoruz. Basketbolun
gelişiminde altyapı yatırımları
çok önemlidir. Milli formamızı
giyecek çocuklarımızın sayısının
artırılması ve gençlerimizin
milli formayı giyebilmeleri
için daha fazla tecrübe
kazanabilecekleri formüller
oluşturuyoruz.
Önem verdiğimiz bir diğer
öncelikli konu da tesislerimiz. Bu
nedenle, mevcut tesislerimizin
değişen dünya koşullarına
taşınması ve yenilerinin
kurulması için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Yakın bir zamanda
bütün bu programlarımızı
aktarmayı planlıyoruz.
Y
eşilay dendiğinde aklınıza
ne geliyor?
Yeşilay dendiğinde ilk
olarak aklıma, Türkiye’nin en köklü
kurumlarından biri olmasının
yanı sıra zararlı alışkanlıklarla
mücadele konusunda ülkemizde
gerçekleştirdikleri çalışmalar
geliyor. Bu anlamda, Türkiye
Basketbol Federasyonu'nun
vizyonunda yer alan toplumsal
gelişim için belirlediğimiz değerlerle
örtüştüğünü düşünüyorum.
Sizce çocuklarımızı ve
gençlerimizi zararlı
alışkanlıklardan korumanın
yolları nelerdir?
Spor yapan, sporu seven bireyler
yetiştirerek çocuklarımızı ve
gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan
koruyabileceğimizi düşünüyorum.
Spor ile ilgilenen gençlerimizin
zararlı alışkanlıklardan kendilerini
korumaları çok daha kolay
olacaktır. Sporun getirdiği disiplin
ve odaklanma sayesinde, hem
vücut sağlıkları hem de psikolojik
gelişimleri tamamlanacaktır.
Anne ve babaların çocuklarını
büyütürken bu yaklaşımı
önemsemelerini dilerim.
Gençleri spora kazandırmak için
neler yapılmalı?
Sporun içinde barındırdığı
inanç, özgüven ve irade gibi
değerlerin toplumumuzu
oluşturan en saf yapıtaşları
olduğuna inanıyorum. Ülkemizin
gelişiminde derinlemesine ihtiyaç
duyduğumuz bu değerleri,
ülkemizde doğru kurgulanmış
spor yaklaşımları ile oluşturabiliriz.
Gelişmiş sayılan toplumların
sportif başarılarının rastlantısal
olmadığını söyleyebilirim. Bu
bağlamda, ülkemizde de spor
bir egzersiz disiplini değil, bir
gereklilik olarak ele alınmalıdır.
Spor ile ilgilenen çocuklarımızın
eğitimlerinden geri kaldığını
düşünen ebeveynler var; sporu
ancak çocukların gelişiminin bir
parçası olarak gördüğümüzde
hayatımıza sokabiliriz.
SONGÜNLERDE…
Dinlediğiniz müzik albümü…
Yakın zamanda Drake’in son albümünü dinledim.
Yaptığınız alışveriş…
Son olarak kızıma elektrikli scooter aldım.
MAYIS 2017 209