Yeşilay Dergisi-Ocak-948.Sayı-Sosyal Paylaşım-Sosyal Medya - page 19

17
si oluşturmaktadır. Herkesin, herkesin mah-
remine ‘mahrem’ olduğu bir ortamın mah-
remiyet kavramını yeniden tanımladığı açık-
tır. Aslında burada ortaya çıkan yeni bir ta-
nım da değil, mahremiyetin bütünüyle or-
tadan kalkmasından başka bir şey değildir.
Ekonomi dünyasında cari, “kötü para iyi pa-
rayı kovar” şeklindeki GreshamKanunu ta-
biri caizse sanal dünyada, mahremin ifşası
ile mahremin kalmaması şeklinde doğrulan-
maktadır. Her şey ifşa ediliyorsa, özel hayat,
yokluğuna yakın bir koordinatta yeniden ta-
nımlanıyor demektir. Bu aslında normsuz-
luğun bizatihi norm olduğu bir çerçevedir.
Gerçek hayatta su-i misal, misal olmayabilir,
ama sosyal paylaşımlar dünyasında su-i mi-
sal, misal olmakla kalmaz, zamanla misalliği
de aşar, bizatihi asıl haline gelir.
Sosyal paylaşımlar dünyası kendi özel
dünyamızı yani mahremiyetimizi paylaş-
tığımız, tamda bu yüzden belli değerler ve
normlarla çerçevelenmesi gereken bir alandır.
Gerçek dünyada cari değer ve hükümlerin he-
nüz sanal dünyadaki karşılıklarının yerli ye-
rine oturmadığı bir süreçten geçiyoruz. Gerek
kamu ve gerek özel hukuka ait normlar, sanal
dünyadaki karşılıklarını tam anlamı ile bul-
muş değilken, sosyal değerlerin sanal dünya-
daki karşılıklarının oturması için çok daha ge-
niş bir zamana ihtiyaç duyacağımız açıktır. Bu
süreçte sosyal paylaşımlar yolu ile ortaya çı-
kan sosyal çürümenin nasıl önüne geçeceğiz
peki? Şüphesiz bu konu ile ilgili her kesime
ciddi görevler düşüyor. Mahremiyet gibi bir
kavramın sanal dünyadaki karşılığının ne ol-
duğunu anlamaya çalışmak ve örneğinmed-
ya okuryazarlığı gibi derslerle örgün eğitimde
sanal dünya sosyalliğinin eğitimini vermek
bu görevlerin en başında gelse gerek…
Her yeni olgu gibi sanal dünya ve sosyal
paylaşımlar da bir eğitim ve terbiye süreci
gerektiriyor. Bu süreçte olabilecek sosyal ka-
yıpları ve değer erozyonunu kimileri eğitim
zayiatı gibi görse de bize düşen en az hasa-
rı gözetmek ve buna göre bir yol tutturmak
olmalıdır. Herkesin herkese erişebildiği bir
ortamın vaat ettikleri gözümüzü kamaştır-
mamalı, endişelerimizi körüklemelidir, çün-
kü bizler mahremiyeti önceleyen bir değerler
sisteminin mensuplarıyız. Yaşadığımız ha-
yatların özelliği, özel hayatlarımızın her iki
dünyamızın mutluluğunu gözeten normlar-
la tarif edilmiş olmasındadır. Bu normları ih-
lal eden vemahremdünyalarımızı örseleyen
sosyal paylaşımların zamanla bizi anormal in-
sanlara dönüştüreceğini unutmamalıyız.
1...,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18 20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,...76
Powered by FlippingBook