Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 51

gördüğü birçok savaş sebebiyle tecrübelerini
dillendiren ömrünün son demlerinde bir nine,
savaşın cephe gerisinde yaşananları bize yer
yer gülümseterek anlatmakta.
Sahne tasarımının yanı sıra, ışık ve kostüm
tasarımı da oyun için hazırlanan konsepte çok
güzel oturmuş. Savaş Almanya’sının karanlığını,
siyah beyaz bir film izler gibi izliyorsunuz adeta.
Gösterime gireli daha bir ay bile olmamasına
rağmen oyunculuklar da son derece uyumlu ve
başarılı olmuş. Bütün oyuncuların performansı
ayrı ayrı takdire şayan nitelikte.
Tek perde ve seksen dakika olan oyunda,
oyun boyunca sırıtan “yok, şurası olmamış!” di-
yeceğiniz hiçbir şey yok neredeyse ama gelin gö-
rün ki oyun bittiğinde kafanızda “gerçekten çok
başarılı bir oyundu” düşüncesi de oluşmamakta.
Kanaatimce bu durumun sebebi, savaşın kadın
ve çocuklar üzerindeki etkisinin, esir kampının
Rus asker üzerindeki etkisi kadar çarpıcı verile-
memesi. Belki de savaşın aşka kurban edilme-
sidir sebep, emin değilim ama sonuç itibariyle
oyundan çıktığınızda bir eksiklik duygusu da
sizinle beraber geliyor.
Velhasıl, savaşın cephe gerisinde kalan
yüzünü anlatan bir oyun Kalpak ve sırf bir-
biriyle uyum içerisindeki başarılı tasarımları
için dahi izlenmeye değer bir oyun olduğunu
düşünüyorum. Yani koltuğunuza oturduğu-
nuzda oluşan o his, oyunun sonunda kendisini
doğruluyor.
Bu arada oyuna gidip de Martha’nın “b-e-k-
h-m-h-t” diye tekrar edip durduğu “şeyi” anlayan
olursa beni de aydınlatsın lütfen, ciddi manada
Fransız kaldım çünkü. Keyifli seyirler…
49
1...,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50 52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,...68
Powered by FlippingBook