Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 58

kurumsal iletişim direktörlüğü yaptığım bir
firma var. Çok güzel bir kızım var. Ailemle
ve sanatımla güzel bir hayat yaşıyorum.
Dizi sektöründe aktif bir isimsiniz. Ülke olarak
da diziler açısından hem yapımcılığa hem de
izlemeye çok meyilli bir yapıya sahibiz. Siz nasıl
değerlendiriyorsunuz dizi anlayışımızı?
Sinemanın yerini aldı biraz esasında. Al-
ternatif olmamasına rağmen ben o dönemi
yaşadım. 1984’ten beri televizyondayım.
Artık Yeşilçam’ın da ölü olması bu sektörün
canlanmasına vesile oldu. Ama geldiği-
miz nokta itibariyle söylüyorum; TV dizisi
Türkiye’de bir yere konulamayacak ko-
numda. 2 saatlik diziler çekiliyor, 2 saatlik
sitcomlar yapılıyor. Yayın şekilleri son dere-
ce garip. Başlayan dizi bitecek mi, devam mı
edecek, kaç para harcanacak bilinemiyor.
200 tane sezon başı dizi başlıyor, 4 tanesi
devam ediyor. Böyle enteresan bir sava-
şın, kavganın olduğu bir durumdayız. Hal
böyle olunca da bu sektörü reyting telaşı
da sarıyor, bu telaş da bazen kalitesizliği
Dizilerin sektörün-
de halkın bakış açısı
çok önemli. Halk is-
terse düzeltir, halk
istemezse düzel-
mez.
56
1...,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57 59,60,61,62,63,64,65,66,67,...68
Powered by FlippingBook