Riskli İnternet ve Teknoloji Kullanımı - page 89

Ufaviye dediğimiz biberler, hardal vesaire yalnız büyük
çocuklara ve ancak cüzi miktarda verilebilir.
Bilakis et suları kakao ve çikolata çocuklar için gayet güzel
şeylerdir. Çocuklara yemek zamanları aralarında şekerli
şeyler, meyveler vermek hem hıfzıssıhha hem de terbiye
nokta-i nazarından fenadır. Zira hazım bozukluklarına sebep
olur ve intizam-ı hayatı bozar.
Çocuklarda fazla olan gıda ihtiyacını örtmek için beş kere
taama ihtiyaç vardır. Sabah, kahve altısı, kuşluk, öğle, ikindi,
akşam yemekleri.
Tabi burada yemek yemeyi muntazam vaktinde fasılalarla
açık ayırmak vazifesi ebeveyne düşüyor. Noktası noktasına
aynı saatlerde yemek yemeye alışan çocuk istikbalde de
hayatını tanzim etmeyi öğrenir.
Çocuğa yemek yemesi de öğretilmelidir. Burada ebeveyn
çocuğa misal olacaktır. Çocuk pekiyi bir müşahittir. Babası
çatal tutmasını bilmezse çocuğundan muntazam yemek
yemesini beklememelidir. Çocuğu sevmediği bir yemeği
yemeye icbar etmek gayet hatalıdır. Bazen sevk-i tabii ile
çocuk o yemeğin dokunacağını hisseder. Eğer doğrudan
doğruya huysuzluktan ibaret ise ceza ve zorlamaktan ziya-
de mutedilane bir tarzda iknaya gayret etmelidir.
Yemekler çocuğun ihtiyacına muvafık bir surette seçilir ve
güzel ihdar olunur. Sonra da tenevvüe riayet edilirse çocuk
kendiliğinden yemek aralarında bir şey yememeye alışır.
Çocuğun menfaati namına acele yemek yememesine, iyi
çiğnemesine, pek soğuk veya sıcak şeyleri yiyip içmeme-
sine dikkat etmelidir. Bu gibi şeylere dikkat edebilmek için
de çocuğa istirahatle yemek için de vakit bırakmak lazım-
dır. Bizzat ebeveyn her defasında çocuğa numune olarak
beraber bulunmaya gayret etmelidir. Yaşlı, çocuklara tekdir,
tevbih yerine izzet-i nefislerini okşayarak hareket edebilirse
daha ziyade muvaffakiyet vardır.
Çocuğun tagaddiyesinde yapılacak her kusuru tabiiyyet
derhal tecziye eder. Gayr-i muntazam verilen ve mebzul
miktarda yedirilen yemekler hazım bozukluklarını, hayva-
ni gıdaların ifratı indifaat-ı cildiye asapta fart-ı teheyyüç
nebat-ı adiyenin fazla miktarda itası gevşeklik ve şişmanlık,
atalet-i ruhiye tevlit eden gıdanın azlığı zafiyeti mucip olur.
Ve çocuğun hastalıklara karşı mukavemetini azaltır.
Mazhar Osman
Samimi Dostumuz Mr Jhonson
Harb-i umumi senelerinde akıl ve mantığın kabul etmeye-
ceği propagandalarla memleketimiz düşmanları tarafın-
dan zehirlenen Amerika’da Türk dostlarının gün geçtikçe
çoğaldığına şahit oluyoruz. Milletimizin necip ve ulvi hasailini
yakından tetkik fırsatına nail olanlar New York’a ayak basar
basmaz ilk iş olmak üzere Türkler hakkında vatandaşlarının
yanlış ve saçma fikirlerini tashih etmek oluyor. Karilerimiz
pekiyi hatırlarlar ki; geçen yaz kediayaklı namıyla maruf
cihan içki düşmanları bayraktarı Johnson İstanbul’umuza
gelmiş. Burada uzun uzadıya Hilal-i Ahdarcılarla temas edip
konferanslar verdikten ve içtimai hayatımız hakkında tetki-
katta bulunduktan sonra pek samimi intibalarla aramızdan
ayrılmıştı. Bir gözünü içki düşmanlığı cidalinde kaybeden bu
fazilet timsali, hayırhah mücahit şimdi Amerika’da hakkı-
mızda edinmiş olduğu intibaatı neşretmektedir.
Memleketimiz bu yeni dostuyla ne kadar iftihar etse se-
zadır. Hiçbir gaye-i siyasiye takip etmeksizin yalnız insani
mefkure peşinde koşan Johnson’u kazandıklarından dolayı
memleketimiz Hilal-i Ahdarcıları da şayan-ı tebrik eder-
ler. Kediayaklı dostumuzun Amerika ve İngiltere’de birçok
gazetelerle alakası vardır. Bu Neon Sun gazetesinde Türkleri
müdafaa yolları ber vech-i ati beyanında bulunmuştur.
Beynelmilel içki düşmanları bayraktarı ve memleketimizin
samimi dostu Kedi Ayaklı Mr Johnson.
“İstanbul Türklere kalır ve oradan Hristiyanlar çıkarılırsa daha
iyi olacaktır.” Bu oldukça cüretkârene bir sözdür. Fakat İstan-
bul’da geçirdiğimbir iki ay içinde Türkleri ahlakça Yunanlıların
çok fevkinde buldum. Türklerin kabalıkları hakkında ötede
beride sık sık irad edilen noktalardan çokmüteessirim. Ha-
kikat hiç böyle değildir. Vakıamübadele işleri her iki taraftan
da biraz sertçe idare edilmektedir. Fakat hiçbir vakit Türklerin
Yunanlılardan daha haşin davrandıkları iddia edilemez.
(devam edecek)
Beslenmede
Çocuğa Örnek Olmak
Hilal-i Ahdar, 30 Mart 1341 (1925), C:1, No: 5, S: 36
yesilay.org.tr
87
YESiLAY
TEMMUZ 2014
1...,79,80,81,82,83,84,85,86,87,88 90,91,92
Powered by FlippingBook