Şehir insanının yürek yorgun-
luklarını, ruhların gizli yaralarını
ilaçlardan önce kelimelerin sa-
ğaltacağına inanan insan, zor-
lukla sınanmadan içinde saklı
duran gücü keşfedemez. “Açıl-
mamış kanatların büyüklüğünü
kimse bilemez” misyonuna
sahip bir psikiyatrist Prof. Dr.
ŞİMDİ ŞEHİR İÇİN KALP ZAMANI
KEMAL SAYAR
TİMAŞ YAYINLARI
Kemal Sayar’ın kaleme aldığı, düşsel bir söyleşi yolculuğuna
çıkacağımız tabir caizse bir ilaç kitabıdır; Şimdi Şehir İçin Kalp
Zamanı. Söyleşiler üzerinden yürüyen bu kitap, içeriğindeki
her cevapla bir başka soruyu da çağırmaktadır. İnsan dün-
yaya geldiğinde, beraberinde sorularını da getirmektedir. Ve
sorularına bulduğu her cevap, ardından yeni sorular da getir-
mekte, böylelikle bir döngü halinde sorular silsilesi içerisinde
yaşamını sürdürmektedir. Bu sorular silsilesinden en sağlam
bir şekilde çıkmasının kaynağı; kalptir. Çünkü kalp; insanı
fıtrata, hakikate götürmektedir. Şehrin karmaşası karşısında
kalbinin sesine kulak verilmesi gerektiğini öğütleyen bu eser,
Kemal Sayar’ın başarılı eserlerindendir.
Çocuklar kültürü, ilk eğitimi
ve daha birçok değeri, için-
de büyüdükleri, yetiştikleri
aileleri sayesinde öğrenmeye
başlarlar. Bu öğrendiklerinin
bilimsel kolu da; okul hayat-
larıyla başlamaktadır. Ve tabi
ki bu bilimsel kolun başlama-
sında, çocukların kültürlerine
TUT ELLERİMDEN ÖĞRETMENİM
EFKAN YEŞİLDAĞ
HAYAT YAYINCILIK
kültür katacak, onları bilgilendirecek öğretmenlerinin katkısı
hiç tartışmasız büyüktür. Çünkü bir öğretmen yalnızca bir
öğrenci yetiştirmez, aynı zamanda onu hayata hazırlar ve
öğrencinin bilincinde, hafızasında derin bir yere sahip olur.
Peki, böyle bir konuda sadece müspet durumlar mı aklımıza
gelir? Hayır, bir de bu işin menfi yanı vardır. O da; “gönül yı-
kıcı ve anlayış yoksunu tavırlarıyla” öğrenci üzerinde büyük
bir travma yaşatan lakayt öğretmen tavırlarıdır. Psikolog
Efkan Yeşildağ; Tut Ellerimden Öğretmenim adlı kitabında,
öğrencilerin öğretmenlerden kaynaklı sebeplerden dola-
yı gönüllerinin yaralı kalmamasının reçetesini sunmuştur;
“gönlü yaralı öğrenci kalmasın” misyonuyla…
Duyduğu bir Portekizce kelime
sonrası bir trene binip, Lizbon’a
doğru maceraya atılan Antik
Diller Öğretmeni Raimund
Gregorius’un serüveninin an-
latıldığı bu eser kısaca şöyledir;
yaşadığı şehri, yaşantısını
sadece duyduğu bir kelime ile
bir kenara itip, yazar Amadeu
LİZBON'A GECE TRENİ
PASCAL MERCIER
kırmızıkedi yayınları
Prado’nun peşine düşen Raimund, yazar Prado’nun hayatına
doğru bir yolculuğa çıkar. Yazar Prado’nun hayatının farklı
zamanlarında yer almış kişilerle görüşüp, onun hayatının
derinlerine iner Raimund Gregorius. Prado’nun hayatına
inerken kendi içsel yolculuğunu da Prado yansımalı devam
ettiren ana karakterimiz Raimund, bir maceranın peşinde pek
çok sorunun yanıtını aramaktadır. Aynı zamanda filminin de
çekildiği Lizbon’a Gece Treni adlı roman, “dünya kocaman bir
metindir ve sürekli okunmalıdır” diyenlerin romanıdır.
Son dönem Türk Edebiyatının
öncü temsilcilerinden ve Türk
hikâyeciliğinin başarılı, özverili
isimlerinden birisi olan Rasim
Özdenören, Çok Sesli Bir Ölüm
adlı hikâye kitabında, düşünce
üzerine yazmış olduğu kitap-
larının muhtevasından yola
çıkarak, bir takım toplumsal
ÇOK SESLİ BİR ÖLÜM
RASİM ÖZDENEREN
İZ YAYINCILIK
aksaklıkları, öz’den olmayan halleri hikâye etmiştir. “Bireyin
bilinçaltı derinliğine inerek ruhsal çözümlemelerde bulu-
nurken, susturulmuş ve bastırılmış duyguların, dış dünyanın
gerçekliği ile ilgili çakışmasından kaynaklanan insanlık traje-
dilerini, olayın somut sosyolojik, tarihsel, ekonomik temel-
lerini de vererek” okuyucuyu derinlere indiren Özdenören’in
bu eseri, insanların sadece fizyolojik boyutuyla ele alına-
mayacağını, ruhsal ve psikolojik olarak da değerlendirilmesi
gerektiğini içeren ve bir nevi bilinçaltının topografyasının
çıkarıldığı değerli eserlerimizden bir tanesidir.
me ry em olcay
KÜLTÜR
KİTAP
yesilay.org.tr
78
YESiLAY
•
TEMMUZ 2014
