Yeni yüzyıl adeta yeni yüzyılı
oluşturan unsurlarla el birliği
yapmışçasına hatıralarımızı,
anılarımızı hafızamızdan sökmek
için büyük çaba sarf etmekte,
teknolojisini cazip gösterip geç-
mişi, kültürümüzü bastırmayı
kendine vazife bilmekte ve köklü
Kesilen Gitar
Cüneyd Suavi
Zafer Yayınları
medeniyetlere hatıralarını unutturup kendi tek düzelik girda-
bınamahkûmetme becerisi göstermeye çalışmaktadır. Uç
neden gibi görünme ihtimali olsa dahi; dünyaya ayak basmadan
önce elestmeclisi’nde verdiğimiz sözü de unutturmamücade-
lesidir yeni yüzyılın yaptığı. Asıl mesleği mimar olan, fakatmi-
marlık ile estetikleştirdiği edebiyatıyla karşımıza çıkanCüneyd
Suavi, yok etme çabasının olabildiğince var olduğu bir toplum-
da hafızasını korumayı amaç bellemiş, anılarını hikâyeleştirip
ÇokSesli Hatıralar ana başlığı altında, Hayatın İçindenHikâyeler
adlı bir önceki eserinin kısmen devamı kıvamındaki Kesilen
Gitar adlı yapıtıyla, geçmişine sıkı sıkıya bağlanmak isteyenlerin
karşısına çıkmıştır. Klasik bir söylemolan; “okuyucu bu eserde
kendini bulacak” sözünü layıkıyla taşıyan eserimiz hemsevinci,
hemyorumkatılmasına gerek kalmadan salt anlatımla bir
dönemyaşanılan acıyı iliklerimize kadar hissettirmesi ve hem
de bir uyanışı barındırmasıyla bizleri “çocukluk hatıraları”na dair
birmemleket yolculuğuna çıkarmaktadır.
Modernleşme dönemi şiiri-
nin 1950’lere kadar sürdüğü,
tammanasıylamodern şiirin
ise İkinci Yeni ile ortaya çıktığı
edebiyat dünyasınca ortak
kabuldür. Kelimelerin derinle-
mesine irdelenmesi gerektiğinin
savunulduğu, “tek sesli şiirden
alın yazısı saati
sezai karakoç
diriliş yayınları
çok sesli şiire” hedefinin hâkimolduğu, çok anlamlılığın ön
planda tutulduğu, şairlerin yanı sıra giriftli şiirlerin okunması
hususunda okurun da belli bir entelektüel donanıma sahip ol-
ması görüşünün baş gösterdiği ve görüşlerde hemfikir olun-
masa dahi sanatta aynı paydada buluşan birbirinden bağımsız
isimlerin oluşturduğu İkinci Yeni akımının öncülerinden olan
Sezai Karakoç, geleneksel değerlerinin peşini bırakmamış
nadir şairlerimiz arasında yer almaktadır. Karakoç’un şiir serisi
kitaplarından olan Alınyazısı Saati adlı kitabı da düşünsel ba-
kımdan hassasiyetlerini baskın tuttuğu kitaplarından biridir.
Üslubuyla okuru kapalı kapıları açmaya itekleyen şairimiz, “Ve
Kudüs şehri, artık yer şehri, toprak şehri, bakır yaprakların,
çelik gövdelerin, acımasız yüreklerin, demir köklerin, tunçtan
ve uranyumdan dalların.
Kurşundan çiçeklerin şehri” diye hüzünlü özlemini dile getirdi-
ği Kudüs’ü anlatmıştır Alınyazısı Saati adını verdiği bu kitapta.
Yazın dünyasına şiir ile başla-
yan, Anadolu insanına farklı bir
boyutla yaklaşıp, toplum-ger-
çekçi romana yönelen Saba-
hattin Ali, Kürk Mantolu Ma-
donna adlı romanında, modern
dönemde yaşayan bireylerin/
aydınların muzdarip olduğu
“yabancılaşma” sorunsalına
değinmiştir. Edebiyatımızda
kürk mantolu madonna
sebahattin ali
yapı kredi yayınları
Batılılaşmanın ilk evreleri olan Tanzimat Sonrası Türk Edebi-
yatı döneminde verilen “yabancılaşma” ile eserler bireyin iç
dünyasına yönelik olmamış, yüzeysel olarak kalmıştır. Ka-
rakterlerin derinlemesine işlenip, “yabancılaşma” olgunsu-
nun yüzeye tamamen yaydırılması ise kısmen Kürk Mantolu
Madonna adlı roman ile cevap bulmuştur. Sabahattin Ali bu
kitabında ana karakter Raif Bey ve ailesi üzerinden “genel
ve özel” olarak “yabancılaşma” ve “yalnızlık” sorununu
dile getirmiş, bunların yanında fazlaca aşk kokan bir eser
oluşturmuştur. Türk yazın dünyasının psikolojik tahlil eser-
lerinden olan ve “güçlü bir tutkunun resmini çizen” bu kitap,
kalabalıkta yalnızlık ve yabancılık çekenlerin aslında renkli ve
zengin bir iç âlemlerinin olduğunun mesajını da vermektedir.
me ry em olcay
KÜLTÜR
KİTAP
yesilay.org.tr
74
YEŞiLAY
•
ARALIK 2014
