Yeşilay Dergisi-Ocak-948.Sayı-Sosyal Paylaşım-Sosyal Medya - page 27

karşılığındadır. Anne, babalar bunun
farkında değil; anne çocuğu hadi ye-
meğe gel diye oyunun başından kal-
dırırken aslında çocuğa şunu tek-
lif ediyor; gücünü bırak, kazandığın
şeyleri bırak orada, kalk ve gel. Ama
çocuk güç kaybetme korkusuyla ba-
şından kalkmak istemiyor oyunun.
Bazı çocuklar da çok defa oyunu açık
bırakarak kalkıyor başından. Bu ise
yemek sırasında dahi çocuğun hala
dürtü alanının içerisinde olduğu an-
lamına gelir. Çocuk yemek yiyor ama
aynı zamanda aklı açık olan oyunda
olduğu için çocuk o anda yemek mi
yiyor, ne yapıyor çok farkında değil.
Bu beraberinde neyi getiriyor? Oyun
oynayan ve bağımlılık ilişkisine gir-
miş olan çocuklara dikkat edin; mut-
laka çocuğun fiziksel bir problemi
vardır. Söz konusu çocuklar ya aşırı
kiloludurlar ya da çok zayıftırlar, iş-
tahları yoktur. Neden? Vücudumu-
zun bir de gerçek dürtü alanları var;
nasıl ki mide tarafından bize gönde-
rilen bir açlık dürtümüz var bizim,
yemek vakti geldi diye, aynı şekilde
de zihnimizin meşgul olduğu sanal
dürtü alanı mevcuttur algılarımız-
da. Çok defa aileler şunun için ge-
lir bana; çocuğum bilgisayar başında
ve iki gündür bir şey yemiyor, sade-
ce meyve suyu içiyor. Neden? Çünkü
bilgisayarın o yoğun dürtüsü çocu-
ğun açlık dürtüsünü bastırdığından
çocuk acıktığını dahi fark etmiyor.
Bu açıdan da bakıldığı zaman çocuk
daha dürtülerle mücadele edemediği
bir yaşta, kendisine etik olmayan bir
biçimde bu kadar yoğun bir dürtü
sunulmuş olması son derece tehlike-
lidir. Şu anda Avrupa’da yasaklanan
ve yöntemi psikolojik bir alt yapıya
dayanan bir oyun türü var. Bu reel
oyunda siz oyunu oynarken vücudu-
nuzun bir kısmı bilgisayar içerisin-
de gözüküyor. Elinizde bir silah var,
ekranda kolları yarıya kadar olan bir
adam ve gerisi sizsiniz. Yani silahın
kontrolü sizde. Bir zaman sonra ken-
dinizi o oyuna o kadar kaptırıyor-
sunuz ki silah tutan o kolu da ken-
di kolunuz gibi algılıyorsunuz. Ger-
çek hayatta da bir kıpırdama, bir ha-
reket gördüğünüzde refleksleriniz o
oyundaymışsınız gibi sizi yönlendi-
riyor, hemen dikkat kesiliyorsunuz.
Çocuklar bu tür oyunlarda bilinci-
ni kaybediyor. Oyunu kontrol edi-
yormuş gibi gözüküyor ama aslında
oyun onu kontrolü altına alıyor.
Peki, bu oyunlar karşısında ailelerin ço-
cukları için ne yapması gerekir?
Aslında bu sadece aileleri ilgilendi-
ren bir kısım değil. Hep şunu söy-
lüyoruz ailenin bilinçlenmesi lazım
diye. Ama ne kadar bilinçlendirecek
olursak olalım ailelerin kendi gün-
cel yaşamlarını es geçemeyiz. Onlar
BIR KIŞIYI SOSYAL AĞDAN
KORUYAN TEK ŞEY KEN-
DISINE HAYIR DIYECEK
IRADEYE SAHIP OLABILMESI VE IS-
TEMEDIĞI ŞEYLERI ITEBILECEK GÜCÜ
ELINDE TUTABILMESI ILE SAĞLANIR
.
25
1...,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26 28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,...76
Powered by FlippingBook