yaşam
noktada bir şeyler değişmeye
başlayacak. İşte o zaman hep
birlikte bisikletin bizi, hayatımızı
ve şehirlerimizi nasıl olumlu
yönde dönüştürmeye başladığını
göreceğiz
İSTANBUL’DA BİSİKLET
KEYFİ
İstanbul, bisiklet sürmeye
elverişli pek çok rota
barındırıyor. Üstelik sadece bir
gezi aracı değil, ulaşım aracı
olarak da bu şehirde bisiklet
kullanmanız mümkün. Bir çift
tekerlek, yeni bir hayatın da
müjdecisi olabilir. Spor yaparken
gezin, kısa mesafelere trafiğe
takılmadan gidin ve gittiğiniz
yerde park sorunu yaşamayın;
yani bu şehirde bisikletinizle
mutlu olun. Amacınız bisikletli
gezilerse hafta sonu ya da her
istediğinizde özgürce pedallara
basıp küçük kaçamaklar
yapabileceğiniz rotalar için şimdi
tam zamanı!
»
Belgrad Ormanı
»
Polonezköy
»
Rumelifeneri-Kilyos
»
Caddebostan Sahili
»
Bostancı-Kartal Sahili
»
Fenerbahçe ve Ataköy
bisiklet yolları
»
Bakırköy-Zeytinburnu Sahili
»
Bakırköy Ekrem Kurt Bulvarı
»
Yıldız Korusu, Hıdiv Kasrı ve
»
Beykoz Korusu
Bu rakama çocuk bisikletleri
de dahil. Genel oran nüfusun
yüzde 5’ini anca buluyor. Yine
de umutlanmak için haklı
sebeplerimiz de var. Yeni bisiklet
parkurları, neredeyse tüm ülkeye
yayılan bisiklet festivalleri, nereye
giderse bisikletini de götüren
yeni nesiller gibi. Türkiye’de
bisikletin en yoğun olduğu illere
gelince. Sanıldığı gibi İstanbul,
İzmir, Antalya falan değil,
Konya. Burası için bisikletin
başkenti diyebiliriz çünkü 2016
verilerine göre Konya’da 600 bin
bisiklet var. Eskişehir ve İzmir,
Konya’nın hemen ardından gelen
diğer şehirler.
Tabii ne kadar yatırım
yapılırsa yapılsın esas olan
bisikleti bir yaşam kültürüne
dönüştürebilmek ve bu kültürü
toplum olarak özümsemek.
Hem ulaşım, hem spor, hem
de hobi olarak bu güzel ulaşım
aracına daha çok sarıldığımız
5 kilometrelik yol için direksiyon
başına geçmek ne kadar can
sıkıcıysa bisikletle bu mesafedeki
o çok sevdiğimiz fırına ulaşmak
o kadar keyifli. Üstelik bisiklet
kullanmak için yaşımızın da
önemi yok statümüzün de, hatta
belli ölçülerde paramızın da…
AVRUPA BİSİKLETİ SEVİYOR
Bizde çocukların karne hediyesi
olmaktan öteye geçmeyen
bisiklet Avrupa kentlerinde uzun
bir zamandan beridir günlük
hayatın ayrılmaz bir parçası.
Bisikletin en yoğun kullanıldığı
ülkeler arasında Hollanda,
Danimarka, Fransa, İspanya,
Belçika, İsveç, Finlandiya,
İngiltere, Almanya başı çekiyor.
Kanada, Japonya, Brezilya, Çin
ve Hindistan’ın bisiklet sevgisi
de Avrupa’yla yarışacak düzeyde.
Bu ülkelerdeki bisiklet kullanım
oranı düzenli bir şekilde artıyor.
Bazılarında bisiklet, diğer ulaşım
araçlarının üstünde bir önceliğe
sahip, bazılarında bisikleti ulaşım
aracı olarak kullananlara teşvik
parası ödeniyor. Kullanımının
yaygınlaşması için de yollar,
köprüler, tüneller, bisiklet
parkları yapılıyor ve sadece
bunlarla yetinmeyip bisikletlere
şehir içi toplu taşıma araçlarında
da yer ayrılıyor. Genç yaşlı,
kadın erkek, zengin fakir ayrımı
olmaksızın herkesin bisikletle
yol aldığı Avrupa kentlerinin,
aynı zamanda dünyanın en
yaşanabilir şehirleri olması bir
tesadüf değil herhalde. Avrupa’da
yılda neredeyse 20 milyon
bisiklet satılıyor. Tabii ki en
temiz, en yeşil, en sakin şehirler
olmayı hak ediyorlar.
PEKİ YA TÜRKİYE?
Türkler bisikleti keşfetmekte
geciktikleri gibi bisikletin keyfine
varmayı da geç keşfedenlerden
maalesef. Son yıllarda bisiklete
yaptığımız yatırımlar artsa da
halen hak ettiği yeri alabilmiş
değil. Zorlarsak yılda 1,5 milyon
bisiklet satışına ulaşabiliriz belki.
Bizde çocukların karne
hediyesi olmaktan öteye
geçmeyen bisiklet
Avrupa kentlerinde uzun
bir zamandan beridir
günlük hayatın
ayrılmaz bir parçası.
Yeşilay
52