Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  52 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52 / 84 Next Page
Page Background

yaşam

noktada bir şeyler değişmeye

başlayacak. İşte o zaman hep

birlikte bisikletin bizi, hayatımızı

ve şehirlerimizi nasıl olumlu

yönde dönüştürmeye başladığını

göreceğiz

İSTANBUL’DA BİSİKLET

KEYFİ

İstanbul, bisiklet sürmeye

elverişli pek çok rota

barındırıyor. Üstelik sadece bir

gezi aracı değil, ulaşım aracı

olarak da bu şehirde bisiklet

kullanmanız mümkün. Bir çift

tekerlek, yeni bir hayatın da

müjdecisi olabilir. Spor yaparken

gezin, kısa mesafelere trafiğe

takılmadan gidin ve gittiğiniz

yerde park sorunu yaşamayın;

yani bu şehirde bisikletinizle

mutlu olun. Amacınız bisikletli

gezilerse hafta sonu ya da her

istediğinizde özgürce pedallara

basıp küçük kaçamaklar

yapabileceğiniz rotalar için şimdi

tam zamanı!

»

Belgrad Ormanı

»

Polonezköy

»

Rumelifeneri-Kilyos

»

Caddebostan Sahili

»

Bostancı-Kartal Sahili

»

Fenerbahçe ve Ataköy

bisiklet yolları

»

Bakırköy-Zeytinburnu Sahili

»

Bakırköy Ekrem Kurt Bulvarı

»

Yıldız Korusu, Hıdiv Kasrı ve

»

Beykoz Korusu

Bu rakama çocuk bisikletleri

de dahil. Genel oran nüfusun

yüzde 5’ini anca buluyor. Yine

de umutlanmak için haklı

sebeplerimiz de var. Yeni bisiklet

parkurları, neredeyse tüm ülkeye

yayılan bisiklet festivalleri, nereye

giderse bisikletini de götüren

yeni nesiller gibi. Türkiye’de

bisikletin en yoğun olduğu illere

gelince. Sanıldığı gibi İstanbul,

İzmir, Antalya falan değil,

Konya. Burası için bisikletin

başkenti diyebiliriz çünkü 2016

verilerine göre Konya’da 600 bin

bisiklet var. Eskişehir ve İzmir,

Konya’nın hemen ardından gelen

diğer şehirler.

Tabii ne kadar yatırım

yapılırsa yapılsın esas olan

bisikleti bir yaşam kültürüne

dönüştürebilmek ve bu kültürü

toplum olarak özümsemek.

Hem ulaşım, hem spor, hem

de hobi olarak bu güzel ulaşım

aracına daha çok sarıldığımız

5 kilometrelik yol için direksiyon

başına geçmek ne kadar can

sıkıcıysa bisikletle bu mesafedeki

o çok sevdiğimiz fırına ulaşmak

o kadar keyifli. Üstelik bisiklet

kullanmak için yaşımızın da

önemi yok statümüzün de, hatta

belli ölçülerde paramızın da…

AVRUPA BİSİKLETİ SEVİYOR

Bizde çocukların karne hediyesi

olmaktan öteye geçmeyen

bisiklet Avrupa kentlerinde uzun

bir zamandan beridir günlük

hayatın ayrılmaz bir parçası.

Bisikletin en yoğun kullanıldığı

ülkeler arasında Hollanda,

Danimarka, Fransa, İspanya,

Belçika, İsveç, Finlandiya,

İngiltere, Almanya başı çekiyor.

Kanada, Japonya, Brezilya, Çin

ve Hindistan’ın bisiklet sevgisi

de Avrupa’yla yarışacak düzeyde.

Bu ülkelerdeki bisiklet kullanım

oranı düzenli bir şekilde artıyor.

Bazılarında bisiklet, diğer ulaşım

araçlarının üstünde bir önceliğe

sahip, bazılarında bisikleti ulaşım

aracı olarak kullananlara teşvik

parası ödeniyor. Kullanımının

yaygınlaşması için de yollar,

köprüler, tüneller, bisiklet

parkları yapılıyor ve sadece

bunlarla yetinmeyip bisikletlere

şehir içi toplu taşıma araçlarında

da yer ayrılıyor. Genç yaşlı,

kadın erkek, zengin fakir ayrımı

olmaksızın herkesin bisikletle

yol aldığı Avrupa kentlerinin,

aynı zamanda dünyanın en

yaşanabilir şehirleri olması bir

tesadüf değil herhalde. Avrupa’da

yılda neredeyse 20 milyon

bisiklet satılıyor. Tabii ki en

temiz, en yeşil, en sakin şehirler

olmayı hak ediyorlar.

PEKİ YA TÜRKİYE?

Türkler bisikleti keşfetmekte

geciktikleri gibi bisikletin keyfine

varmayı da geç keşfedenlerden

maalesef. Son yıllarda bisiklete

yaptığımız yatırımlar artsa da

halen hak ettiği yeri alabilmiş

değil. Zorlarsak yılda 1,5 milyon

bisiklet satışına ulaşabiliriz belki.

Bizde çocukların karne

hediyesi olmaktan öteye

geçmeyen bisiklet

Avrupa kentlerinde uzun

bir zamandan beridir

günlük hayatın

ayrılmaz bir parçası.

Yeşilay

52