![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0060.jpg)
Tatilleri, gelmesini iple çektiğimiz
yaz mevsimindeki bir haftalık
yıllık izinlerle sınırladığımız
günler eskide kaldı. Artık
bütçemiz el verdiğince her
hafta sonunu bir kaçamağa
dönüştürebiliyor, tatil keyfini
tüm yıla yayabiliyoruz. İşte
böylesi gezintilerin en güzel
adreslerinden biri Amasra. Hani
hiç hesapta yokken, plansız
programsız atlanıp gidilen…
İki cepheden hilal misali iki
koyla sarmalanmış bu küçük
kasabaya, sık bir orman dokusu
içinde, kıvrıla kıvrıla uzanan bol
manzaralı bir yolculuktan sonra
ulaşıyorsunuz. Orman dokusu
bu kadar yoğun olmasa kendinizi
Karadeniz’e değil de Ege’ye gelmiş
gibi de hissedebilirsiniz. Çünkü
Amasra her şeyiyle sıcacık bir
Tarih, deniz ve doğa
üçlüsünü muazzam
konumuyla taçlandıran
Amasra, misafirlerini
daracık sokaklarında
şaşırtıyor, masmavi
koylarında serinletiyor,
doğayla barışık oluşuyla
yüzleri güldürüyor. Bir
tatilden daha ne
beklenir?
Gökçe ÇİÇEK
Önceleri kendi halinde, sessiz sakin bir sahil
kasabasıyken ve sadece müdavimleri tarafından
ziyaret ediliyorken son yıllarda hemen herkesin
radarına takılmaya başladı Amasra. Tarih, deniz
ve doğa üçlüsünü harika konumuyla taçlandıran
Amasra,ofotoğraflardagörüphayalinikurduğumuz
uzak tatil köyleri gibi. Güzel olansao kadar da uzak
olmaması! Şairane bir gezi yaşamak isteyenler,
Ağustos rotanız nedenAmasraolmasın?
yaşam iklimine sahip. Burası,
daha ilk bakışta kendini sevdiren
şanslı bir yer. Denizin ışıltılı suları,
rengârenk balıkçı tekneleri, hemen
kıyıda uçsuz bucaksız maviliklere
karşı sıralanmış kafeler, bir an
evvel görme isteği uyandıran
asırlık konaklar, görüş alanınızı
bir çerçeve gibi tamamlayan
yeşillikler…Her şey ama her şey
huzurlu bir tatilin müjdecisi gibi.
Gözleriniz hızla etrafı tararken
adımlarınızın sabırsızlandığını
hissediyorsunuz. Amasra’nın
birkaç saatte fethedebileceğinizi
sandığınız küçücük görüntüsü,
aslında bir yanılsama. Sokaklara
karıştıkça zamanın ne çabuk
geçtiğine muhtemelen siz de
şaşıracak ve daha yapılacak ne
çok şey olduğunu düşünüp bu
güzel kasabaya çok daha fazla
zaman ayırmak gerektiğine hak
vereceksiniz.
AMASTRİS’İNGİZLİ
BAHÇESİNDENBUGÜNLERE…
Amasra için kurulabilecek ilk
cümlelerden biri tarihiyle barışık,
hafızası berrak bir kasaba olduğu.
Hititler’den Persler’e, Bizans’tan
Osmanlı’ya tarih sahnesinde yerini
almış kim varsa hepsinden bir
iz kalmış Amasra’ya. Geçmişte
Hititlerin önemli bir liman kenti
olan Amasra, MÖ. 4. yüzyılda
Perslerin hâkimiyetine girmiş.
Adını Pers Prensesi Amastris’ten
alan yerleşim, Roma döneminde
zenginleşip büyümeye devam
etmiş. 15. yüzyılda ise Fatih Sultan
Mehmet’in fethiyle Osmanlı
topraklarına katılmış. Osmanlı’nın
Karadeniz’deki ilk bahriye
mektebine ev sahipliği yapan şehir,
doğal ve tarihi açıdan benzersiz
güzelliklere sahip. Roma valisi
Plinius’a göre “zarif ve güzel”, Bizans
tarihçisi Niketos’a göre “dünyanın
kültür
Yeşilay
60