Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  60 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 60 / 84 Next Page
Page Background

Tatilleri, gelmesini iple çektiğimiz

yaz mevsimindeki bir haftalık

yıllık izinlerle sınırladığımız

günler eskide kaldı. Artık

bütçemiz el verdiğince her

hafta sonunu bir kaçamağa

dönüştürebiliyor, tatil keyfini

tüm yıla yayabiliyoruz. İşte

böylesi gezintilerin en güzel

adreslerinden biri Amasra. Hani

hiç hesapta yokken, plansız

programsız atlanıp gidilen…

İki cepheden hilal misali iki

koyla sarmalanmış bu küçük

kasabaya, sık bir orman dokusu

içinde, kıvrıla kıvrıla uzanan bol

manzaralı bir yolculuktan sonra

ulaşıyorsunuz. Orman dokusu

bu kadar yoğun olmasa kendinizi

Karadeniz’e değil de Ege’ye gelmiş

gibi de hissedebilirsiniz. Çünkü

Amasra her şeyiyle sıcacık bir

Tarih, deniz ve doğa

üçlüsünü muazzam

konumuyla taçlandıran

Amasra, misafirlerini

daracık sokaklarında

şaşırtıyor, masmavi

koylarında serinletiyor,

doğayla barışık oluşuyla

yüzleri güldürüyor. Bir

tatilden daha ne

beklenir?

Gökçe ÇİÇEK

Önceleri kendi halinde, sessiz sakin bir sahil

kasabasıyken ve sadece müdavimleri tarafından

ziyaret ediliyorken son yıllarda hemen herkesin

radarına takılmaya başladı Amasra. Tarih, deniz

ve doğa üçlüsünü harika konumuyla taçlandıran

Amasra,ofotoğraflardagörüphayalinikurduğumuz

uzak tatil köyleri gibi. Güzel olansao kadar da uzak

olmaması! Şairane bir gezi yaşamak isteyenler,

Ağustos rotanız nedenAmasraolmasın?

yaşam iklimine sahip. Burası,

daha ilk bakışta kendini sevdiren

şanslı bir yer. Denizin ışıltılı suları,

rengârenk balıkçı tekneleri, hemen

kıyıda uçsuz bucaksız maviliklere

karşı sıralanmış kafeler, bir an

evvel görme isteği uyandıran

asırlık konaklar, görüş alanınızı

bir çerçeve gibi tamamlayan

yeşillikler…Her şey ama her şey

huzurlu bir tatilin müjdecisi gibi.

Gözleriniz hızla etrafı tararken

adımlarınızın sabırsızlandığını

hissediyorsunuz. Amasra’nın

birkaç saatte fethedebileceğinizi

sandığınız küçücük görüntüsü,

aslında bir yanılsama. Sokaklara

karıştıkça zamanın ne çabuk

geçtiğine muhtemelen siz de

şaşıracak ve daha yapılacak ne

çok şey olduğunu düşünüp bu

güzel kasabaya çok daha fazla

zaman ayırmak gerektiğine hak

vereceksiniz.

AMASTRİS’İNGİZLİ

BAHÇESİNDENBUGÜNLERE…

Amasra için kurulabilecek ilk

cümlelerden biri tarihiyle barışık,

hafızası berrak bir kasaba olduğu.

Hititler’den Persler’e, Bizans’tan

Osmanlı’ya tarih sahnesinde yerini

almış kim varsa hepsinden bir

iz kalmış Amasra’ya. Geçmişte

Hititlerin önemli bir liman kenti

olan Amasra, MÖ. 4. yüzyılda

Perslerin hâkimiyetine girmiş.

Adını Pers Prensesi Amastris’ten

alan yerleşim, Roma döneminde

zenginleşip büyümeye devam

etmiş. 15. yüzyılda ise Fatih Sultan

Mehmet’in fethiyle Osmanlı

topraklarına katılmış. Osmanlı’nın

Karadeniz’deki ilk bahriye

mektebine ev sahipliği yapan şehir,

doğal ve tarihi açıdan benzersiz

güzelliklere sahip. Roma valisi

Plinius’a göre “zarif ve güzel”, Bizans

tarihçisi Niketos’a göre “dünyanın

kültür

Yeşilay

60