çözümüaçısındangereklidir. Çocuğun ilgileri veyetenekleri
doğrultusundayetiştirilerek toplumakazandırılması aileve
okulunortaksorumluluklarıdır. Okullardaoluşturulanokul aile
birlikleri, düzenli veli toplantıları bu işbirliğini sağlamayayönelik
uygulamalardır.
BAĞIMLILIKTAEBEVEYNİNROLÜ
PsikologŞeymaZülaloğlu, aileninbağımlılıklamücadelesineşu
sözlerlevurguyapıyor: “Ebeveynler sergiledikleri tutumlarla
çocuğunkişiliğininşekillenmesindeetkili olupçocuğuhayattaki
zorluklarakarşı hazırlamalı vebağımlılıklarakarşı koyabilmeleri
içinmetotlar geliştirmelerindeyardımcı olmalıdırlar.”
Bireyinmaddeyahut alkol bağımlısı olmasındaailenindeetkisi
büyüktür. Sigarakullananbir ebeveyn, çocuğunabununyanlış
bir davranışolduğunuvesigara içmemesi gerektiğini söylese
dahi buçocuk tarafındanpekdikkatealınmayacaktır. Çünkü
ebeveynsigarakullandığı içinbueylemçocuğungözünde
normalleşmiştir vebilinçaltında ‘sigara içilmesindebir sakınca
yoktur’ şeklindekodlanır. Ayrıcaebeveynler bir problemle
karşılaştıklarındasigaraveyaalkolebaşvuruyorlarsa, çocukda
ileriki yaşantısındaöğrenilmişdavranışolarakproblemlerlebaşa
çıkmak içinbüyük ihtimal aynı yolu tercihedecektir.
AİLE DE KENDİNİ EĞİTMELİ
Aile, çocuk için duygusal bir sığınak olmalıdır ve bu
çerçevede ebeveynler uygun bir tutum sergilemelidir.
Özellikle kişilik arayışının yaşandığı çocukluktan ergenliğe
geçiş döneminde çocuğun hayatındaki ani değişimlere
karşı dikkat edilmeli ve ergenin arkadaşlarıyla yakından
ilişki kurulmalıdır. Madde kullanımı haz alma ihtiyacı
doğrultusunda gelişir ve bu nedenle çocuk ailede bu
ihtiyacını karşılarsa bağımlılık riski azalacaktır. Gençler, spor
yapmak ya da gönüllü kuruluşlarda çalışmak gibi kendilerine
ve topluma faydalı hobilere yönlendirilebilirler. Gençlerin
hatalarına karşı toleranslı olunmalıdır. Arkadaş çevresinin
etkisiyle yahut merak nedeniyle gençlerin bir kez madde
kullanımı ya da alkol, sigara kullanmaları onların buna devam
edecekleri anlamına gelmez. Ebeveynler bu durumun
farkına vardıklarında suçlama yapmamalı ama sağduyulu
davranarak gerekli tedbirleri de almalı, yapıcı olmalıdırlar.
Aileler çocuklarını eğitmeye çalışırken kendilerini de
eğitmeye devam etmelidirler. Özellikle ergenlik çağındaki
çocuklarını anlamak için kendilerini geliştirmeliler ve madde
bağımlılığıyla ilgili bir sorunla karşı karşıya kaldıklarında bu
durumla başa çıkma becerisi kazanmalıdırlar.
AİLE-ÇOCUK İLİŞKİSİ BOZULURSA!
Ailelerinçocuklarınakarşı davranışlarını ‘demokratik,
otoriter, toleranslı ve ihmalkâr’ olaraksınıflandırabiliriz.
Demokratik tutumluolanebeveynler çocuklarını
desteklerler vebazı sınırlamalar dışında istediklerini
yerinegetirmelerine izinverirler. Bu tutumçocuğa
özgüvenvesorumlulukalmabilinci kazandırır. Otoriter
tutumda, ebeveynler çocuğasıkı kurallar uygularlar ve
çocukkurallarauymazsaağır cezalar verirler. Otoriter
bir tutumçocuğu içekapanıkyapar vebağımsızbir kişilik
geliştirmesine izinvermez. Toleranslı tutumda, çocukve
ebeveynarasındasıcakbir ilişki vardır fakat çocuğunher
istediği yerinegetirilir. Buçocuklar iseözdenetimproblemi
yaşarlar vesosyal ilişkilerdezayıftırlar. İhmalkâr tutumda
iseebeveynler çocuğunmaddi vemanevi ihtiyaçlarınakarşı
ilgisizdirler vedisiplinyokdenecekkadar azdır. İhmalkâr
tutumdört tutumarasındaenkötüsüdür. Buçocuklar
kendilerininsevilmediklerini düşünürler vehasar gören
sadeceduygusal gelişimleri olmamaklabirliktefiziksel ve
bilişsel gelişimleri denegatif anlamdaetkilenmektedir.
Sonuçolarak, ailekurallar vesevgininharmanlandığı,
karşılıklı anlayışınhâkimolduğu, aile fertlerinin iletişim
içerisindeoldukları bir sistemolmalıdır. Busistembozulduğu
takdirdebireyinmaddeyeyönelme ihtimali artar.
ÇOCUKLARAMADDE BAĞIMLILIĞI EĞİTİMİ NE DÜZEYDE VERİLMELİDİR
“Maddebağımlılığı eğitimsürecine, çevredeki rolmodellerin (anne-baba, öğretmen, karşılaşılanmeslek temsilcileri vb.) bu
konudagösterdikleri davranışkalıpları ile girilmişolur. Dolayısıylakötüyü iyidenayırt edeceksahnelerlebüyüyençocuğun,
yanlışı tanımlamak içinyanlışı öğrenmesi her zamangerekmez. Doğruyuöğrettiğinizde, zatendoğruolmayanyanlışı da
öğrenecektir. Buanlamdamaddebağımlılığı eğitimi helededahabukonudahiçgirişimi vebağımlı olma ihtimali olmayanyaşlarda
düşünülmezbile. Ancaksağlıklı yaşambecerileri, fiziksel, zihinsel veduygusal sağlıklı olmahallerini kazanmışbir çocuğun
zatenmaddebağımlılığı ile ilgili doğrudanbir eğitime ihtiyacı olmayacaktır. İlerleyenyaşlarda isebueğitim, yanlışınsonuçlarını
göstermekamaçlı vebu işi degörmüş, bir şekildekarşılaşmışveyakarşılaşma ihtimali yüksekyaşlardauygunmetotlarla
yapılmalıdır. Aileolarak, eğermaddekullananbir ebeveynvar ise, çocuğabununyanlışlığını öğretmenizbir okadar zor olacaktır.
Onun içinmümkünolduğuncayetişkinler rolmodel olaraksağlıklı davranmakzorundadırlar.
yesilay.org.tr
13
YEŞiLAY
•
KASIM 2015