DOSYA
SİGARA İÇMEYENLER DAHA AKTİF
Sigara kullanımı, hatta günde bir tek sigara içmek
bile egzersiz kapasitesini hemen etkiler. Yeterli bir
fiziksel aktivite düzeyini sağlayabilmek için, kalbinizin
ve akciğerinizin oksijen ve zengin kana ihtiyacı vardır.
Sigara dumanını soluduğunuz zaman, vücudunuza
karbonmonoksit girer (karbonmonoksit sigaranın
içinde bulunan4bin ek kimyasaldan yalnızca biridir).
Karbonmonoksit, hemoglobin (vücutta kan yolu ile
oksijenin taşınmasını sağlayan birmadde) ile birleştiği
zaman, oksijenin kaslara taşınma yeteneğini azaltır.
Oksijen kas hücrelerine gidemez. Sigara kullanımı kan
damarlarını da daraltır. Bu durum, egzersiz sırasında
kaslara oksijenin ve kanın uygun şekilde dağılmasına
engel olur. Bu kaslarda, normalden daha erken laktik
asit (egzersiz sonucu kasta biriken artıkmadde)
birikir. Bu durumda, sigara içen kişiler erken yorgunluk
nedeni ile egzersizi bırakmak zorunda kalır.
Sigara içenlerin egzersiz yaparken karşılaştıkları
problemler
●
Sigara içenlerin fiziksel dayanıklılığı içmeyenlere
göre daha düşüktür. Sigara içenlerde sağlık için
egzersize katılımdaha azdır.
●
Sigara içenlerin dinlenmedeki kalp hızları
normalden daha yüksektir, egzersizle
ulaşabilecekleri kalp hızları ise daha düşüktür.
Dinlenmedeki kalp hızı yüksek olan, sigara içen
kişilerin kalpleri her zaman tümvücuda kan
pompalamak için daha fazla çalışmak zorundadır.
Bu durumsigara içen kişilerde, çalışan kaslara
gerekenden daha az oksijen ve besinmaddesi
gitmesine sebep olur.
●
Sigara içmeye ne kadar erken başlanırsa,
akciğerler o kadar daha fazla etkilenir.
Akciğerlerin normal gelişimi ve büyümesi
yavaşlar.
●
Sigara içen kişilerde kemikler ve eklemler de
olumsuz etkilenir. Kemik erimesi (osteoporoz),
kalça kırıkları, romatizmal hastalıklar, bel ağrısı
ve egzersize bağlı yaralanmaların (tendinit,
burkulma, kırıklar) gelişme olasılığı artar.
●
Yaralar sigara içenlerde içmeyenlere göre daha
yavaş iyileşmektedir. Bu durumkırıklar için de
geçerlidir. Örneğin, sigara içen kişilerin bacak
kemiği kırığı iyileşme süresi içmeyenlerden dört
hafta daha uzundur.
Bu fikirden yola çıkan
araştırmacılar,
alkol, sigara ve
madde kullanım
bozuklukları
ve egzersiz
arasındaki
ilişki ile ilgili
araştırmalar
yapmaya
devam
etmektedir.
Araştırmalar fiziksel
olarak aktif bir yaşam
tarzı ile fiziksel ve zihinsel
sağlık arasında pozitif bir ilişki
olduğunu ortaya koymuştur. Bilimsel
araştırmalarıyla tanınanThe American College of Sports
Medicine (2000) organizasyonu tarafından yayınlanan
antrenman rehberinde, hareketsiz bir yaşam tarzının
sebep olduğu rahatsızlıkları önlemek için, haftada
3–5 gün, günde 20–60 dakika orta şiddette aerobik
bir aktivite ile haftada 2 gün, 8–10 hareketten oluşan
8–12 tekrarlı ağırlık çalışması yapılması önerilmektedir.
Egzersizin potansiyel etkisi, herhangi bir yasadışı ilaç
kullanmadan kendini iyi hissetme durumuna ulaşma,
pozitif davranış değişikliği, artan sosyal destek sebebiyle
beden algısı ve stresle başa çıkma becerisinde artışın da
dahil olduğu psikolojik iyi olma durumunun sağlanması
olarak görülmektedir. Ayrıca yatarakmadde bağımlılığı
tedavisi görenlerde, bir egzersiz programına katılımdan
sonra kaygı, depresyon vemadde yoksunluğunda önemli
azalma olduğu rapor edilmiştir. Çok sayıda araştırma
klinik hastaların fiziksel sağlıklarının iyi olmadıklarına
dikkat çekmektedir. Örneğin, alkol kullanımproblemi
olanların fizik kondisyonlarının düşük olduğu, kemik
kitlelerinde kayıp olduğu ve tip II kas kitlelerinde azalma
meydana geldiği, bunun da hastaların yaşamkalitelerinde
düşüşe sebep olduğu rapor edilmiştir.
Sigara içen kişiler,
içmeyenlerden daha çabuk
yorulur ve daha yavaş
koşarlar. Fiziksel egzersiz
eğitiminden daha az yarar
sağlarlar. Kasları daha
güçsüz ve daha az esnektir.
Uyku bozuklukları yaşarlar.
Sigara içmeyen kişilerden üç
kat daha fazla nefes darlığı
yaşarlar.
yesilay.org.tr
26
YEŞiLAY
•
EYLÜL 2015