Background Image
Previous Page  23 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 23 / 84 Next Page
Page Background

Bir diğer mesele, ‘kapatıp ne yapacağız’ denmesidir. Cep te-

lefonunu ve bilgisayarı kapattıktan sonra eğlenebileceği ya

da vaktini geçirebileceği alternatif imkanlar sunmazlarsa

yine problem var. Bu uygulamanın kalıcı olabilmesi için anne

babanın bu noktalara dikkat etmesi lazım. İkinci mesele içe-

rik meselesidir. Yani çocuğun seyrettiği süre kadar içeriğin

ne olduğu da önemli. Maalesef anne babalar içerik kontro-

lünü çok fazla yapmıyorlar. Bilgisayarı, telefonun eline veri-

yor, ne yaparsa yapsın diyorlar. Ya da kendi seyrettiklerini

çocuğa da seyrettiriyorlar. Mesela çok bildiğimiz bir dizi, ba-

kıyorsunuz 3 yaşındaki çocuk da seyrediyor. Halbuki içerik

ona hiç uygun değil. Yani kadın erkek ilişkilerindeki o sıcaklı-

ğı, romantizmi 3 yaşındaki çocuğun bilmemesi lazım. Çünkü

onun da bir ritmi var. Olgunlaşmanın, hayattaki gerçeklerin

farkına varmanın süreleri var. Bu sefer erken ergenlikler, er-

ken uyarılmalar söz konusu oluyor. Çocuklar çocukluklarını

yaşayamadan yetişkinlerin dünyasına giriyorlar. Günümüz-

de ergenliğin bu kadar uzamasının en büyük sebeplerinden

birisi de bu. Ergenlik dönemi 12-13 yaşında başlar, 18 yaşında

biterdi. Ama bugün gelişim psikolojisi 9 yaşında başlıyor, 30

yaşına kadar sürebilir deniyor. Baktığınızda 20-25 yaşların-

da insanların ilişkilerini devam ettirme kapasiteleri düşük. Bir

işte devam edebilme, sebat edebilme, sorumluluk alabilme

kapasitesi düşük. Çünkü gelişim ritmik bir şekilde hakkı ve-

rilerek yaşanmamış. Bebekken bebek olmamış, çocukken

çocuk olmamış, ergenken ergen olmamış. Bundan dolayı ye-

tişkinken de yetişkin olmuyor.

İNSAN İLİŞKİLERİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Aile ‘ekran bağımlısı’ bir çocuk yetiştirdiğinin farkına vardı-

ğında geri dönüşü var mıdır?

İnsan nefes alıp verdiği müddetçe şartlar değişebilir. Ama te-

melde bir şey oturmamışsa düzeltmek, yeniden yapmaktan

daha zordur. Zaman ve emek ister. Bu konuda çalışan uzman

sayısı az. Tedavi etmesi imkansız değil ama zor. Fakat baş-

tan itibaren kontrollü bir şekilde sağlıklı bir kullanım içerisin-

de çocuklara teknoloji ile ilişki kurması öğretilirse o zaman

hiç problem olmadan, teknolojiden faydalanarak hayatlarını

zenginleştirerek ve kolaylaştırarak kullanmaları mümkün. Şu

anda hayatı fakirleştiren bir kullanım söz konusu.

Teknoloji kullandığı için ilişki kurmayı beceremeyen, duy-

gu kontrolü sağlayamayan gençler söz konusu. Yaratıcı

düşünce gelişmiyor. Çünkü yaratıcı düşünce sıkıntı za-

manlarında, boşluk zamanlarda ortaya çıkar. Ama sürekli

bir içerik var. Çocuk hiç düşünmüyor. Niye sıkılsın ki. Niye

yaratıcı düşüncesini ortaya koymak istesin ki. Kullanmı-

yor. Kullanamadığı zaman da gelişmiyor.

Bir de devamlı birileri bana bir şey sunsun beklentisi olu-

şuyor. Öfkelendim mi biri beni sakinleştirsin! Canım sıkıl-

dı, buna bir çözüm bulun! Bir dönem sonra bunlar devamlı

idare edilmesi gereken, alttan alınması gereken insanlara

dönüşüyor. Halbuki insan ilişkileri vermeden almayı kabul

etmiyor. Dolayısıyla teknoloji insanı yalnızlaştırır, ilişkileri

derinleştirmez.

yesilay.org.tr

23

YEŞiLAY

OCAK 2016