DOSYA
RÖPORTAJ
Sol elimiz alıcı enerjidir, sağ
elimiz verici enerji. O
yüzden yemeği sağ
elle yemek önerilir.
Yemeği pişirme
şekli de
önemlidir.
Mesela
tasavvuf
tekkelerinde
önce ‘bismillah’
denilerek Allah'ın
adı anılır negatif
enerjiyi göndermek
için. Sonra yemek saat
dönüşünün ters yönünde
karıştırılarak pişirilir. Dünyanın
dönüşü, saat dönüşünün ters
yönündedir.
Yemeği sağ elle, küçük lokmalarla yemek. Tam
doymadan yemekten kalkmak. Yemek bittikten sonra
hamdetmek. Yemeği pişirene teşekkür etmek. Yemeği
paylaşmak. Kendinize göre değil artı bir kişi varmış
gibi pişirmek. Ayurveda tıbbında da öyledir. Artı bir kişi
fazla pişirilir yemeğin bereketi artsın diye. Bütün bu
ritüeller bir araya geldiğinde daha olumlu bir enerji ortaya
çıkartıyor.
Bu arada haramolmayan amamekruh olan şeyler
var. Meselamidye. Midye hacminden binmetre fazla
suyu bir gün içinde filtre ediyor. Deniz dibinin çöpçüsü.
İstanbul’da, Marmara’da, Karadeniz’de, İzmir Körfezi’nde
çıkanmidyeyi ağzınıza koymayın. Midye ve kabuklular
nedenmekruhtur, ağır metal taşıdığı, toksini yüksek
olduğu için.
İslamda etin helal olması için özel kesim ritüeli de vardır.
Bunun altında ne yatıyor?
Geleneksel İslami özelliklere göre kesimsırasında
hayvanın gözleri bantlanıyor. Böylece ölümkorkusu,
stresi azalıyor. Hayvanın başı önden arkaya
okşanıyor. Bu sırada yedinci çakra yani oradaki enerji
merkezleri dengeleniyor. Böylece diğer altı çakrayı da
sakinleştiriyorsunuz. İslami kesimduaları okuyor. Hayvan
manasını anlamasa da sakinleşiyor. Hayvanın şah damarı
kesiliyor, ölümsırasında açığa çıkanmaddeler yapışmadan
gitmiş oluyor. Genelde çift parmaklı hayvanlarda iki
tırnak arasında bir de kesi atılır. Burası endorfin noktası
ve hayvan daha az acı duyuyor. Oyüzden geleneksel
kesimde önce iki tırnak arasına kesik atılır. Ama bunların
ne kadarı Türkiye’de uygulanıyor, emin değilim.
Helal gıdayı o zaman şöyle özetleyebiliriz; hak ederek
kazanılacak; helal biçimde kesilecek...
Evet, aynen öyle. Yiyeceğin pozitif enerjisinin artırılması,
negatif enerjisinin azalması demek helal.
YEDİĞİMİZ YEMEKLER DOĞAL OLMALI
Türkiye’de helal gıdanın yanı sıra ne kadar doğal
beslendiğimiz de tartışılır. Gıda güvenliği varmı? Yeterli mi?
Yediğimiz yiyecekler organik değil; buğday, buğday değil;
tavuk, tavuk değil; balık ağır metal dolu. Beyaz un ve
beyaz şeker doğada yok ancak insanoğlu doğal yaratılmış
tambuğday unu, tahıl ununu ve organik şeker pancarını
bozdu. GDO yetmezmiş gibi bir demısırın şurubunu
çıkarmışız. Beyaz şekeri mumla arar olduk. Eskiden beyaz
şeker, mısır şurubu, beyaz un, mevsimdışı turfandalar,
gen yapısı değiştirilmiş domatesler yoktu. Helal
sertifikalarının bence şu an hiçbiri geçerli değil. Çünkü
hiçbiri orijinal, organik gıda değildir. Tamamen işlenmiş
sosise helal sertifikası verseniz ne olur! Hemmanevi hem
fiziki deformasyon var...
GDO’lu gıdalar, radyasyon, hazır gıdadaki koruyucu
maddeler hayatımıza girdi. Eskiden yağmur yağdıktan
sonra kurt çıkacak diye kiraz yiyemezdik.
Şimdi öyle bir dert yok. Çünkü değil kurt, kullanılan
Helal
beslenme
maneviyatı barındırır.
Obez peygamber, sabaha
kadar yiyen peygamber yok.
Biz kimiz ki kendimizi onlardan
daha üstün görelim. Günümüzde
tasavvuf erkanını düşünün, sadedir,
incedir, sakindir. Cildi berraktır,
durudur, temizdir. İnsanın özü temiz
olmalıdır, tatlı dilli olmalıdır. Biz
bunu kaybettik. Türkiye’deki
hastalık oranı dünyanın çok
üstünde.
yesilay.org.tr
36
YEŞiLAY
•
TEMMUZ 2015