Basit işlemlerle başlandı
Hesap makinesini yapay zekâ kullanan
bir alet olarak ele alabiliriz. Toplama
işlemi yapmayı öğrettik. Sonra da
rakamları verdik. Bunu yapması için bir
tuşa dokunarak komut verdiğimizde
makine bizim için bu işlemi
gerçekleştirdi.
Yapay zekâ gelişti, hiçbir şey
zor gelmiyor
Geçmişte bizim verdiğimiz mantıkla
işlem yapardı. Günümüzde ise gelişmiş
programları kullanabiliyor. Sonuç
olarak sayısız veriyi işleyerek, kendisi
mantık yürütme yeteneği kazandı.
• Örneğin; internette bir bilgi
aradığımızda bunu bizim için arayıp
bulabiliyor.
• Yaptığımız alışverişleri
değerlendirerek, sonrasında bize
uygun seçenekler sunabiliyor.
• Dinlediğimiz müzikleri
değerlendirerek, bir sonraki sefer
hangi müziği dinleyeceğimizi tahmin
ediyor.
• Hatta görsel, işitsel, harekete dayalı
verileri değerlendirerek otomobil bile
kullanabiliyor.
Yapay zekâ, “insan gibi”
olabilir mi?
Yapay zekâyı kullanan makineler,
bilgisayarlar ve robotlar hızla gelişiyor.
İnsan gibi olmasa da insanüstü
başarılar gösterdiği alanlar var.
• Bir bilgisayar programı dünya
satranç şampiyonunu yenmeyi
başardı.
• Marifetli bir robot tıp eğitimi aldı,
sınavları geçti ve ameliyat asistanı
olarak işe başladı.
• Bilgisayarımız onlarca dil biliyor,
bunları birbirine çevirebiliyor.
• Akıllı robotlar fabrikalarda
iş başında, otomobil bile
üretebiliyorlar.
Roman-şiir yazıp, beste yaptı.
Ama…
Yapay zekâyı anlayıp, gelişen
teknolojileri öğrenmemiz gerekiyor. Bu
teknolojiyi insanlık yararına kullanmak
için çaba göstermeliyiz. Marifetleri
artsa da bir insanın kalbi, duyguları,
zekâsı eşsizdir. Bir insan kendisini
karşısındaki yerine koyup empati
yapabilir. Ancak bu yapay zekâ için çok
zor ulaşılabilecek bir nokta.
7
Mavi Kırlangıç - Aralık