Background Image
Previous Page  28 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28 / 52 Next Page
Page Background

Günlerden pazartesiydi. Can, ninesinin evine geldi.

Can okul kıyafetleriyleydi, sırtında çantası vardı.

Can, mahcup bir ifadeyle konuşmaya başladı. Bir

yandan çantasını açıyordu. “Nineciğim, senden

çok ama çok özür diliyorum. Biliyorum, hatalıyım.

Sen, annem, babam... Üçünüz de bizi, yani aslında

beni, Ayşe daha küçük bilemezdi, defalarca

uyardınız. Ama ben size kulak asmadım. Salonda

top oynamaya devam ettim. Sonunda olanlar

oldu tabii. Ve senin dedemle birlikte çekilmiş

fotoğrafının olduğu çerçeveyi düşürüp kırdım.

Üstelik fotoğraf da zedelendi. Hiç istemezdim.

Affet beni olur mu?”

Gül Nine, Can’ın çantasından çıkarıp uzattığı

çerçeveyi aldı. İçerisinde eşiyle kendisinin

fotoğrafı vardı. Fotoğraf da yeni gibiydi. Şaşırdı.

Can, “Şey Nineciğim.. Fotoğrafçı bilgisayarda

yırtılan yeri onardı ve yeni bir baskısını aldı.”

“Sevindim” dedi Gül Nine. “Hem senin hatanı

telafi etmek istemene, hem de fotoğrafımızın

düzeltilmesine... Çok büyük hatırası var bu resmin.

Şu bilgisayar ne kadar da marifetli!”

“Yani... Beni affettin mi?”

“Yaptığın hatadan ders aldıysan, ‘Evet’...

Görüyorum ki yaptığın asıl hatayı da

anlamışsın. Uyarıldığın halde ısrarcı

davrandın. Senden büyük ya da küçük,

eğer birisi iyiliğin için seni uyarıyorsa

ona kulak ver. Olur mu?”

“Bundan sonra daha dikkatli olacağım.”

“Can’ım! Hata yapmak, çok doğal.

Hepimiz zaman zaman bilerek ya da

bilmeyerek bazı hatalar yapıyoruz.

Önemli olan bu durumdan ders

almak... Bu durumda yaptığımız hata

bize yeni bir şey öğretir.”

“Haklısın.”

“Ancak... Bazı hataları telafi etmek

çok zordur. Özellikle kalp kırmamaya

çalış. Yırtılan bir fotoğrafı bilgisayar

yardımıyla düzeltebilirsin. Ancak

kırılan bir kalbi çok zor tamir edersin.

Kalp kırmamak için çok özen göster.

İstemeden kırarsan da gönül almayı bil.”

KIRILAN

ÇERÇEVE

26

Mavi Kırlangıç - Ekim