

Can’ı bayram
neşesi sarmıştı.
O sabah erkenden
kalkmış, okuyacağı şiiri
belki de 128 kez tekrar etmişti. Bayram
yerine vardıklarında Can’ın heyecanı
doruk noktasındaydı. Seyircilerin
arasında Gül Nine’yi görmek onu
rahatlattı. Sıra kendisine gelip de şiirini
okuyunca sakinleşebildi ancak. Tören
sona erdiğinde hep birlikte Can’ın
babasının arabasına bindiler.
“Can’ım bayramın kutlu olsun! Dilerim ki
sen ve dünyadaki tüm çocuklar daima
mutlu olun. Bayram tadında, huzurlu
bir hayat yaşayın” diyerek Can’ı tebrik
etti Gül Nine.
“Şimdi” dedi, “Size bir önerim var;
bayramımız kutlu oldu. Peki bayramımız
mutlu da olsun mu? Ne dersiniz?”
Arabadaki herkes, hatta küçük Ayşe
bile, tuhaf tuhaf baktılar Gül Nine’ye.
Bu da ne demekti şimdi? “Yarın, sizi kısa
bir seyahate götürmek istiyorum. Bu
hafta çocuklara özel. Ben de özel bir
armağan düşündüm” dedi.
Bu gizemli seyahat fikri Can’ı
meraklandırmıştı. Sabahı zor etti.
Ailecek kararlaştırdıkları saatte
Gül Nine’yi evinden almaya gittiler.
Yanında, mahalledeki eczanede
çalışan Raya Hanım da vardı. Raya
Hanım, Moldova’da yaşayan Gagavuz
Türklerindendi. Ülkesinde iş bulamadığı
için, Türkiye’ye gelmişti. Eczacılık
Fakültesinden mezundu. Gerekli
izinleri de alarak iş aramış ve nihayet
bulmuştu. Tüm mahalle çok sevmişti
onu. Güler yüzlü, nazik, yardımsever
ve bilgili bir hanımdı. Fakat Gül Nine
neden bu seyahate onu da davet
etmişti acaba?
Yol bilgilerini sadece Can’ın babasıyla
paylaşmıştı Gül Nine. Can, tabelalardan
Edirne yönüne doğru gittiklerini
anladı. Yaklaşık iki buçuk saat sonra
Lüleburgaz’a vardılar. Babası, arabayı
durdurup Hükümet binasının yerini
sordu. Can’a çok ilginç geldi bu tabir.
İyice meraklanmıştı.
Tarihi bir çarşı ve camiinin bir arada
bulunduğu bir meydanda durdular.
Kocaman kemerleri olan yapılardı
bunlar. Taş duvarların gölgesinde
keyifle çaylarını yudumlayan insanlar
vardı etrafta. Çevredeki süslemelere
ve hazırlıklara bakılırsa bu meydanda
bayram şenlikleri yapılacaktı.
Bir süre sonra bando sesleri duyuldu ve
kalabalık yol kenarına doğru yaklaştı.
Çeşitli ülkelere ait bayraklar eşliğinde
milli kıyafetleriyle çocuklar geleneksel
oyunlarını oynayarak ilerliyorlardı.
BAYRAMIMIZ
MUTLU OLSUN!
26
Mavi Kırlangıç - Nisan