

Gökyüzünün adeta süsüdür
onlar. Sınırsız şekle girerler;
kedi, eldiven, ev… Öyle pamuksu
ve yumuşak görünürler ki
dokunmak hatta üzerlerine
çıkıp uzanmak isteriz. Bunu
yapmamız mümkün değil. Fakat
“bulutlarla” ilgili bilgi edinerek
onları yakından tanıyabiliriz.
Bulutlar, yeryüzündeki su
döngüsünün bir eseridir.
Okyanuslar, denizler, göller
ve nehirlerdeki sular, Güneş
ışınlarının etkisiyle su buharına
dönüşür. Gaz halindeki su buharı
gökyüzünde yükselir. Çünkü gaz
halindeki su buharı, sıvı halindeki
sudan daha hafiftir.
* Gökyüzünde yukarılara çıkıldıkça havanın sıcaklığı
azalır, basıncı düşer.
* Hava belli bir miktarda su buharı tutabilir. Belli bir
doyum noktasına gelindiğinde havadaki su buharı oranı
yani “nem” yüzde yüze ulaşır. Su buharı da yoğuşarak su
damlacıkları haline geçer. Hava çok soğuksa su buharı
donarak minik su kristallerine dönüşür.
* Bu minik su damlacıkları ya da kristaller, havada
bulunan toz zerresi gibi bir parçacığı merkez alarak bir
araya toplanırlar ve bir bulut haline gelirler.
Bulutların Macerası:
Nasıl Oluşurlar?
Su, buhar olup
göğe çıkıyor
Minik su buharları yoğuşup,
birleşerek “bulutları” oluşturuyor
BULUTLAR
GÖKYÜZÜNÜN SÜSÜ:
6
Mavi Kırlangıç - Nisan