

Yaz mevsimi denilince aklımıza gelen ilk
kelimelerden biri de “yüzmek”. Yüzmek eğlenceli
olduğu kadar da sağlığımıza iyi gelen bir spor.
Irmak, göl, havuz ya da deniz... Nerede yüzüyor
olursak olalım, bu keyfi suyun kaldırma gücüne
borçluyuz. Tıpkı gemiler ve buzul kütleleri
gibi. Suyun kaldırma gücü sayesinde yüzeyde
durabiliyor ya da ilerleyebiliyoruz.
Su, içine konulan cisimlere bir kuvvet
uygular. Bu kuvvet, yüzeye doğrudur.
Bir cismin suya batan kısmının
hacmi ne kadar genişse, o kadar
çok kaldırma kuvveti ile karşılaşır.
Bir cismin hacmi ile kütlesinin birbirine oranı
özkütlesidir. Bir cismin suda yüzebilmesi için özkütlesinin
sudan küçük olması gerekir. Demir, külçe halindeyken
özkütlesi sudan büyük olduğu için batar.
Ancak gemiler yapılırken, demirin hacmi genişletilir.
Yani özkütlesi düşer. İşte gemilerin yüzebilmesinin sırrı
budur. Suya temas eden yüzeyleri genişletilmiş ve özel
bir denge sistemi kurulmuştur. Pervaneler aracılığıyla da
suyun yer değiştirmesi sağlanır ve gemiler yüzer.
Suyun kaldırma kuvveti vardır
Demir külçe batar ama demir gemi batmaz. Neden?
SUYUN GÜCÜ
BAŞARDIKLARIMIZ
SAYESİNDE
6
Mavi Kırlangıç - Temmuz