Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  56 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 56 / 84 Next Page
Page Background

kültür

Yeşilay

56

etmiyorum. Hayatın bir spor salonu

olduğunu düşünün. Karşımıza

çıkan zorluklar, salondaki

antrenman aletleri aslında.

Onlar sayesinde kas yapıyoruz,

güçleniyoruz. Ben de herkes gibi

defalarca kalp kırıklığı yaşadım.

Süper formüllü bir ruhumuz yok

ki o kırıkları yapıştıralım. Ama iyi

ki de yok çünkü aslında o kırıklar

iyidir. Kusursuz insan robottur. O

sevmediğimiz kusurlar bize onları

giderme, kendimizi geliştirme ve

tamamlama fırsatı verdiği için

aslında bizi daha mükemmel

kılar. Yani kalp kırıklığımızı acı

veren deneyimler olarak değil de,

kendimizi geliştirmemizi sağlayan

fırsatlar olarak düşünebiliriz. Ben

öyle düşünmeye çalışıyorum.

Yaralarımı ve kalp kırıklıklarımı

seviyorum. Daha iyi birine

dönüşmeme vesile oldukları için...

Eşinizle olan aşkınız nasıl başladı

ve evliliğe nasıl gitti?

Şu anda eşimle çok mutlu olmam,

önceden sevgiye ve ümitlerime

dair acı çekmediğim anlamına

gelmiyor. O yüzden acı çeken

insanın halinden de çok iyi

anlarım. Ben kalplerimizin birer

aşk mezarlığına dönüştüğüne

inanıyorum. Düşünsenize gerçekten

de ne kadar çok aşk, sevgi ve vefa

ölüyor kalbimizde. Oysa bizi

incitenlerin cesedini kalpte taşımak

sadece taşıyanı tutsak eder. Yani

bizi... Özgürleşmek ve dönüşmek

için onları rüzgara, suya, denize

bırakmak gerekir... Affetmek,

unutmak değil, acı çekmekten

vazgeçmektir. O yüzden kalpte

biriken cesetleri boşluğa, evrene

bırakmalı... Böylece bizi gerçekten

sevenlere yer açabiliriz. Ben de

eşime öyle yer açtım, kalbimde. Bir

gün orkestramda keman çalmak

için geldi, kalbimi de çaldı.

Yeni projelerinizden ve konser

takviminizden bahsedebilir

misiniz?

Dileyenler, konserlerimle ilgili

tümdetaylara

www.aydilge.net

adresinden ulaşabilirler. Beni son

önem vermemem. Popüler olmak ile

popüler olmak için kendinden ödün

vermek farklı şeyler. Popülerlik kötü

de samimiyetsiz bir alternatiflik iyi

mi sanki? Kendimi entel ve alternatif

diye nitelendirip sözde ''tarz'', özde

içi boş işler yapmaktansa, popüler

kültürün göbeğinde kendi müziğimi

yapmayı yeğlerim. “Marjinal” ya da

alternatif görünmek şimdinin en

popüleri... Yani, alternatif müziğin de

pek masum bir yanı kalmadı açıkçası.

O yüzden ne popüler, ne de alternatif

olmak umrumda. Şarkılarımı

kalbimin tam orta yerinden

yapıyorum. Ne yapsamda patlasa,

kiminle polemiğe girsemde hit olsa

diye düşünen bir tüccar değilim ben.

Biraz melankolik, biraz neşeli, bazen

hüzünlü, ama mutlaka umut dolu...

Renkleriyle sonradan oynanmamış,

filtresiz şarkılar yapmaya çalışıyorum.

Çünkü amacımhakiki duygulardan

bahsedip dinleyiciyle hakiki bir bağ

kurmak, onları kandırmak değil.

Yoğun bir turne programınız

var. Uzun zamandır şehir şehir

geziyorsunuz. Yorulmuyor

musunuz?

Müzik beni yormaz, aksine hep

şifalandırır. Hayat içerisinde yoran

şeyler tabii ki var. Tabii ki ben

de yoruluyorum ama asla pes

hasta bir çocukluk geçirdim. Astım

nöbetlerim ağır geçerdi. Nefes

alamazdım. Koşup oynamam

yasaktı. O yüzden çok arkadaşım

da yoktu. Hatta en yakın arkadaşım

bana sürekli su buharı ve oksijen

üretenmavi makineydi. O halde

bile şarkı söylerdim. Müzik benim

şifam olmuştu. Mavi makinem ve

aşkla şarkı söyleyen çocuk kalbim

el ele verip ciğerlerimi iyileştirdiler.

Bundan büyük ilham kaynağı

olur mu? TRT Ankara Radyosu

sınavlarını kazandığımda en

güçlü 30 sesten biri seçilmiştim.

Bilmiyorlardı ki o güçlü buldukları

sesim ve ciğerlerim aslında neler

çekti ve sonunda müzik aşkıyla

iyileşti.

Farklı bir tarzınız var.

Sektörde kendinizi nerede

konumlandırıyorsunuz?

Valla hiç konumlandırmıyorum.

Niye kendime sınır koyayım

ki? Amacım, kaliteli, hayat dolu

müzikler yapmak ve olabildiğince

çok insanla beraber müzik

aracılığıyla şifalanmak. Ne mutlu

bana ki popmüzik dinleyenler de

müziğimi seviyor, alternatif müzik

dinleyenler de... Bu iki farklı kitleyi

bende buluşturan şey de kendimi

konumlandırmamam ve etiketlere

“Yaralarımı ve kalp

kırıklıklarımı seviyorum.

Daha iyi birine dönüşmeme

vesile oldukları için...”