62 / 84
kültür
Yeşilay
62
T
eknoloji ne kadar ilerlerse
ilerlesin oyunun ve
oyuncakların hayatımızdaki
değeri hiçbir zaman değişmeyecek.
Evet, oyuncaklar da çağa ayak
uydurdu belki; artık karşımızda
her biri birer tasarım ve teknoloji
harikası olan, çok gösterişli, çok
fonksiyonlu, neredeyse sonsuz
seçenekler barındıran koca bir
dünya var…Ama bir bez bebeğin,
tahta bir arabanın sadeliğinde yatan
güzellik, yıllar geçse de mutluluk
vermeye devam ediyor.
O yüzden de son zamanlarda
popülerliği giderek artan doğal
oyuncakların gördüğü ilgiye aslında
şaşırmamak gerekiyor. Gündemi
ve sosyal medyayı biraz olsun takip
ediyorsanız, trendlerin de bu yönde
olduğunu biliyorsunuzdur.
Yaşam alanlarımız hızla değişmeye
başladıkça çocuklarımız için daha
doğal bir dünya hayaline daha
çok sarılır olduk. Günümüzde
büyük bir ihtiyaca dönüşen bu
hayali gerçekleştirmenin en güzel
yollarından biri de oyuncaklar.
Belki de yapabileceğimiz en
iyi şeylerden biri, çocuklarınız
için mümkün olduğunca katkı
maddelerinden uzak, çocukluğun
masumiyetine yakışacak, doğa
dostu bir oyun dünyası inşa
etmek…Doğa dostu oyuncaklar,
mütevazı görünümlerinin aksine
çocuklar için fazlasıyla ilham
verici, bir o kadar da sağlıklı!
Gökçe ÇİÇEK
başaran Eyüp Oyuncakları’nın
hikayesi, Osmanlı’dan günümüze
dek uzanıyor.
İlk olarak hangi tarihte üretildiğine
dair rivayetler değişse Evliya
Çelebi’nin “Seyahatnamesi”nde
karşımıza çıkması, bu hikâyenin
izlerini sürerken 1600’lü yıllara
kadar gitmemizi sağlıyor. Çelebi,
bu coğrafyanın bilinen ilk oyuncak
markasından şu cümlelerle
bahsediyor: “Eyüp oyuncakçıları
kamış borular, fırıldaklar, def,
dümbelek, kemençe, sıçan ve
kuşlarla, gözler görmedik şeytan
işi oyuncaklarla geçerler. Bunların
alayında ak sakallı, gözleri sürmeli
BİR OYUNCAKTAN DAHA
FAZLASI…
Aslına bakarsanız oyuncak
kültürümüzün referanslarında
da zaten bolca bez ve tahta
oyuncaklar bulunuyor. Hatta bir
döneme damgasını vuran, tarihi
bir oyuncak markamız
bile var. Eyüp
Oyuncakları’ndan
bahsediyoruz.
Sadece İstanbul’da
değil, bütün
Anadolu
şehirlerinde
çocukların
dünyasına girmeyi
BİR KÜLTÜR MİRASI OLARAK
EYÜPOYUNCAKLARI…
Belki de yapabileceğimiz
en iyi şeylerden biri,
çocuklarınız için mümkün
olduğunca katkı
maddelerinden uzak,
çocukluğun
masumiyetine yakışacak,
doğa dostu bir oyun
dünyası inşa etmek…
Çocukluk anılarımızda, aile albümlerimizde kalan, zamanla nostaljik bir öğeye dönüşen, doğal
malzemelerden üretilmiş el emeği oyuncaklar, son birkaç yıldır yeniden gündemimizde. Sade
görüntüleriyle dikkat çeken bu oyuncaklar, hem doğayla dost hem de çocuklarınızla!
İnsan ister istemez neden Eyüp, bu
oyuncakların mucidi kimdi gibi soruları soruyor
elbette kendine. Yanıt olarak da Dökmeci
Hasan Ağa ismi karşımıza çıkıyor.