

HAZİRAN 2019 63
bilemiyoruz. Belki Eyüp Sultan
Camii’ni ziyarete gelen sünnet
çocuklarından etkilendi belki
bölgede çömlekçiliğe hayat
veren çamurdan…Ama bu
oyuncakların ününün Eyüp’ün
sınırlarını aşıp yurdun dört
bir yanında çocukların hayal
dünyalarını süslediği, oyunlarına
eşlik ettiği aşikâr.
EYÜP OYUNCAKLARI’NIN
İKİNCİ BAHARI…
Peki neydi Eyüp Oyuncakları’nı
bu kadar sevilir kılan özellikleri?
Kırmızı, mavi, yeşil ve beyaz
renklerin yaygın olarak kullanıldığı
oyuncakların ana malzemesi
toprak ve tahta diyebiliriz. Deri,
kağıt, çivi, tel, boncuk ve ayna gibi
malzemeler de ikincil unsurlar.
Çeşitli desen ve bezemelerle
süslenen bu oyuncaklarda insan ve
hayvan figürleri de göze çarpıyor.
Tarihi Eyüp Oyuncakları, bugün
sadece bazı özel koleksiyoncuların
elinde tek tek bulunuyor. 28
parçalık özel bir koleksiyon ise
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Atatürk Kitaplığı’nda yer
alıyor. Sunay Akın’ın kurduğu
Oyuncak Müzesi’nde de Eyüp
Oyuncakları’na rastlamak sürpriz
olmayacaktır tabii.
Bu özel oyuncaklar için ikinci
bahar ise 2005 yılında yaşanıyor.
Tarih Vakfı, İşkur ve Eyüp
Belediyesi’nin desteğiyle hayata
geçirilen proje kapsamında
atölyeler kuruluyor, Eyüplü
kadınlara oyuncak üretimi
eğitimleri veriliyor ve aslına uygun
bir biçimde yeniden üretime
geçiliyor. Kuşlu araba, aynalı beşik,
cambaz, çekçek, çınçın, darbuka,
def, dönme dolap, düdüklü testi,
el arabası, kağnı, kaynana zırıltısı,
topaç, saplı dolap, kumbara ve
saltanat kayığı, kooperatifin
ürettiği oyuncaklardan sadece
bazıları... Eyüp Oyuncakları’nı
Hasköy’deki Rahmi Koç Müzesi,
Kadın Emeğini Değerlendirme
Vakfı bünyesindeki Nahıl
mağazalarından ya da internet
üzerinden kargo yoluyla satın
alabilirsiniz. Eyüp’ün kadın
oyuncak ustaları, bu değerli
kültürel mirası bugünün
çocuklarına aktarabilmek için
başka atölyeler de düzenliyor.
Ağırlıklı olarak ana okul ve
ilkokul öğrencilerinin katıldığı
“Kendi Oyuncağını Kendin Yap”
atölyelerinde önce çocukların
anlayabileceği sade bir dille
oyuncakların tarihçesi anlatılıyor,
sonra da hep beraber oturup bu
mütevazı oyuncaklar tasarlanıyor.
Çocuklar ve yetişkinler için müthiş
bir özgürlük alanı daha! Eyüp
Oyuncakları’yla ilgili ayrıntılı
bilgiye
www.eyupoyuncaklari.com.tr’den ulaşabilirsiniz.
Sadece İstanbul’da değil,
bütün Anadolu
şehirlerinde çocukların
dünyasına girmeyi
başaran Eyüp
Oyuncakları’nın hikayesi,
Osmanlı’dan günümüze
dek uzanıyor.
çelebilerin, suratı tıraşlı, kelepuşlu,
ayağı nalınlı, ben bu oyuncağı
isterim’ yahut ‘istemem’ diye
kimisi ağlayarak ellerinde teberleri,
dümbelekleri çalarak geçerler.
Tuhaf esnaf mukallitleridir. Ama
‘Mukallidin imanı sahihdir’ diye
fetvaları vardır.”
Kaynaklar, bu tarihlerde Eyüp’te
100 dükkân oyuncakçının olduğu,
105 nefer ile bir mimarbaşına
bağlı esnaf kolu oluşturdukları
yazılır. Bu dükkânlar, Eyüp İskele
Caddesi’nde, “Oyuncakçılar
Çıkmazı” denilen mahalde,
iki sıralı olarak yer alırmış.
Dükkânlarının arka tarafı atölye,
ön tarafı ise ürünlerin sergilendiği
vitrinler olarak düzenlenirmiş.
Dükkanların yanı sıra sokaklarda
sırtında sepetiyle dolaşan seyyar
satıcılar da Eyüp Oyuncakları’nı
satarmış. Hatta aktarlarda
bile oyuncakların satıldığı da
söylenenler arasında. İnsan
ister istemez neden Eyüp, bu
oyuncakların mucidi kimdi gibi
soruları soruyor elbette kendine.
Yanıt olarak da Dökmeci Hasan
Ağa ismi karşımıza çıkıyor. 2.
Mahmut döneminde, Nizam-i
Cedid askeri olarak İstanbul’a
gelen, askerlikten ayrıldığında
ise Eyüp’e yerleşip oyuncakçılığa
başlayan Dökmeci Hasan
Ağa, bazı kaynaklarda Eyüp
Oyuncakları’na hayat veren isim
olarak anılıyor. Ondan sonra
da bu zanaatı Darbukacı Halil
Efendi ve Küçük İsmail Efendi
ustalarının devraldığından
söz ediliyor. Dökmeci Hasan
Ağa’nın ilham kaynağı neydi
de ortaya bu oyuncaklar çıktı,